İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı, kanser hastası tutuklu Mete Diş ile ilgili rapor hazırladı. Rapora göre, “Diş’in tutuklu kalması, kemoterapi sonrası oluşabilecek etkilerin ardından sağlık hizmetlerinde gecikmeye ve ölümüne sebep olabilir.”
Mete Diş’in avukatı Evrim Deniz Karatana, bugün Diş’in yargılandığı İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme, Mete Diş’in diğer hastanelerden alınan kanser raporlarını dikkate almamış, Adli Tıp’tan tutuklulukla ilgili sağlık raporu düzenlenmesini istemişti.
Avukat Karatana bugün verdiği dilekçede, iki gün önce Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde hayatını kaybeden kanser hastası tutuklu İrfan Eskibağ’ın zamanında tahliye edilmediğini de belirtti ve İsmet Ablak, Abdullah Akçay ve Muhlis Barut gibi onlarca hasta tutuklunun ölümüne seyirci kalındığını ifade etti.
Tek kişilik hücrede tutuldu
26 yaşındaki Mete Diş, 25 Kasım 2010’da tutuklanarak Kandıra’daki Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Diş, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Türk Ceza Kanunu’ndaki (TCK) 314/2. madde uyarınca “Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi (DHKP-C) örgütü üyeliğinden” yargılanıyor.
Yaklaşık 2,5 yıldır üç kişilik hücrede tutulan Diş’e 25 Şubat’ta testis kanseri teşhisi konuldu. 5 Mart’ta Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kemoterapi tedavisine başlandı.
Diş, Kocaeli Cezaevi uzak olduğundan, Maltepe Cezaevi’ne sevk edildi. Ancak burada tek kişilik hücreye kondu.
Avukatı Karatana, tek kişilik hücrede sağlıksız koşullarda kalmak zorunda kalan Diş’in günde sadece bir saat havalandırmaya çıkarıldığını, kemoterapi sonrası bulantı ve baygınlık gibi yan etkilerin tedavi edilemediğini açıkladı.
Burada baygınlık geçirmesinin ve uzun süre yardım alamamasının ardından tekrar Kocaeli F Tipi Cezaevi’ne gitmek için talepte bulunan Diş, bu isteğinin kabul edillmesi için beş gün açlık grevi yaptı.
Avukatları bu koşullarda tedavi edilemeyeceği gibi hastalığının daha da ilerlediğini belirterek Diş’in çıkarıldığı 19 Mart’ta görülen son duruşmada tahliye talebinde bulundu. Mahkeme heyeti ise Adli Tıp Kurumu’nun Diş’in hapishane koşullarında kalıp kalamayacağına ilişkin rapor düzenlemesini istedi.
Diş, avukatına yazdığı 8 Nisan tarihli mektubunda, kemoterapinin yan etkilerinin çok şiddetli olduğunu anlatmıştı:
“Şiddetli halsizlik ve gece de devam eden kusmalar yaşıyorum. Hastaneden hapishaneye gidiş gelişler de çok yorucu oluyor. Ayrıca burada tedavime uygun şekilde beslenme imkanım da yok. Kemoterapi sırasında Kocaeli Üniversitesi Hastanesi’ne yatırılıp yatırılamayacağımın imkanlarının araştırılmasını istiyorum.”
“Tutuklu kalması uygun değil”
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı imzalı rapor, 6 Mayıs’ta tamamlandı. Raporda özetle şu ifadeler yer aldı:
“Kemik iliği baskılanması, böbrek yetersizliği, nadir de olsa kalp krizi ve inme kemoterapi esnasında veya uygulandıktan sonra görülebilecek ciddi ve ölümcül komplikasyonlardır. Böyle riskli bir durumda tedavinin tam teşekküllü bir hastanede, refakatçi gözetiminde tedavi edilmelidir.”
“Mete Diş’in tutukluluğunun devamı sağlığı açısından uygun değil ve iyileşme sürecini olumsuz etkiler. Kemoterapiye bağlı yaşanacak rahatsızlıklar karşısında, tutuklu bulunması sağlık hizmetlerinde gecikmeye sebebiyet vereceğinden ölümüne neden olabilir.”
Avukat Karatana da bu raporla birlikte bugün mahkemeye başvurarak tekrar tahliye talebinde bulundu. Diş bir sonraki duruşmaya 6 Haziran’da çıkacak ancak mahkeme dilediği an tahliye kararı verebilir. (AS)