Adı "Kuvayi Medya" olan, telefon ve faks numarası ve Strateji Limited Şirketi'nin sahibi olduğu bilinen ama sorumlusuyla ilgili hiçbir kayıt bulunmayan internet sitesinde, kim olduğu bilinmeyen "Baha Kıvanç" imzalı yazı, sanki "saklanmış gerçekliği" açıklıyor.
Ayrımcılığa karşı
Dünyanın her yerinde ve Türkiye'de akademisyenler, gazeteciler, yazarlara kendi belirledikleri alanlarda çalışma yapmaları için destek veren kuruluşlar var; değilse pek çok değerli çalışma bugün yapılamamış olurdu. Kural bellidir; çalışma basılırsa, "teşekkür" bölümünde bu destek belirtilir.
Kurumlardan ziyade, kişisel projelere, akademisyenlere, gazetecilere destek vermesiyle tanınan John D. and Catherine T. MacArthur Foundation da MacArthur ailesinin kurduğu anti-militarist, ulusal ayrımcılık gözetmeyen, çok kültürlü, toplumsal cinsiyet konusunda pozitif ayrımcı, ABD'nin yerleşik ulusal güvenlik ve uluslar arası politikalarına karşı duran, karşıtlarınca "sol-liberal" olarak tanımlanan bir kuruluş.
Ancak, "Baha Kıvanç"ın The MacArthur Foundation'yla; John D. and Catherine T. MacArthur Foundation arasında "Mac Arthur" sözcüğü dışında bir benzerlik yok. Kuvayı Medya'nın MacArthur Foundation'ı merkezi İsviçre'de olan ekonomi ağırlıklı bir vakıf.
Burs başvurusu
Sonradan, "Mehmedin Kitabı" adını alan çalışmam için 1997 yılında John D. and Catherine T. MacArthur Foundation'a yaptığım başvuruya, uluslararası bilim çevrelerinde "genius" burs diye anılan bu destek layık görüldü. Bu tür burslar, araştırmacının çalışmasını yapacağı süre içinde hayatını idame kaygısı gütmeksizin sadece konuyla ilgili çalışmasına ve çalışmayla ilgili tüm giderlerini karşılamasına yardımcı olmayı hedefliyor.
John D. and Catherine T. MacArthur Foundation; proje üzerinde bir tartışma yürütmüyor, sunulan projeyi kabul ya da reddediyor. Ama kimseye bir şey ısmarlamıyor, sipariş etmiyor . İleri sürdüğü tek koşul, önerilen yazı projesinin basılması. Basıldıktan sonra da eserle ya da sahibiyle herhangi bir maddi ya da manevi ilişki sürdürmüyor. (Konuyla ilgilenecekler için Vakfın internet adresi: www.macfound.org )
Araştırmaya destek
Vakıf, Mehmedin Kitabı çalışması için bir yıllık bir sürede araştırma ve yazma karşılığı 59 bin dolar hibede bulunmayı kabul etti. Yazacak eseri, yapacak araştırması olup da bunu gerçekleştirecek zaman ve olanağı olmayan bütün araştırmacı yazar ve gazetecilerin bu olanaktan bir gün yararlanmasını diliyorum.
Kuvayi Medya yazarı, bu süreçte iki noktayı bilerek ve isteyerek çarpıtıyor : "Kitabın bana 'sipariş edildiği' ve sipariş edenlerin CIA ile bağlantılı ('CIA kasası') olduğu .
Farklı bir dünya olurdu
John D. and Catherine T. MacArthur Foundation gerçekten CIA ile bağlantılı olsaydı, yaşadığımız dünya belki de bambaşka olur, CIA bildiğimiz CIA olmazdı. İtalya'daki son G-8 toplantısında da Bush yerine, ABD'yi başkaları temsil ederdi. Aralarından bir İtalyan gencin öldürüldüğü göstericiler de sokaklarda telef edilmez, karar mekanizmasında yer alırdı belki de...
John D. and Catherine T. MacArthur Foundation, "üzerine kitap yazılacak kadar büyük ve boyutlu bir kuruluştur," deniyor. Doğru; üzerine kitaplar da yazılıyor, uzun makaleler de...
Kuvayı Medya'da adları anılıp, nedense yazılarından alıntı yapılmayan yazarlar John D. and Catherine T. MacArthur Foundation'ı CIA bağlantılı olmakla değil, neredeyse CIA bağlantılı olmamakla suçluyorlar, ABD hükümetinin ulusal güvenlik politikasını şiar edinen kuruluşların verdikleri burslarla John D. and Catherine T. MacArthur Foundation'ın burslarını karşılaştırıp, "düşmanın" çok daha güçlü olmasından yakınıyorlar.
Kadınların yanında
Kuvayı Medya'da atıf yapılan Insight dergisinin 21 Ağustos 2000 tarihli
nüshasında J. Michael Waller'in ABD Ulusal Güvenliğinin Mac Arthur gibi vakıfların çalışmaları yüzünden tehdit altında olduğunu savunan yazının adı bile Baha Kıvanç'ı yalanlamaya yeter "Ulusal Güvenliğin Yıkılmasına Destek Vermek" ("Funding Subversion of National Security").
"O kesmezse" demiş Baha Kıvanç, "Martin Morse Wooster adında bir
araştırmacının 1998'de yazdığı "The Web of Foundations var." Bu yazarın da, Vakfı, "kurucusunun kemiklerini sızlatacak şekilde dünyanın her yerinde solculara, kadınlara destek vermekle," eleştirdiğini okuyoruz.
John D. and Catherine T. MacArthur Foundation'ın CIA ile herhangi bir bağı olamayacağı, olmadığı ve böyle olsaydı benim -siyasal kanaatlerim bir yana salt gazetecilik etiği açısından- bu kuruluşla bir ilişkim olamayacağı çok açık olsa da, bu iddia yalnızca mantıksal olarak değil politik olarak da uymuyor.
Türkiye'nin Ortadoğu'daki stratejik ortağı, bütün "düşük yoğunluklu çatışma" süreci boyunca en önemli silah ve eğitim sağlayıcısı olan bir ülkenin "ulusal güvenlik"ten sorumlu istihbarat kuruluşu, müttefiki "aleyhine" nasıl ve neden böyle "sipariş" verir acaba?
Mehmedin Kitabı evrenselleşti
Mehmedin Kitabı hem Türkiye'de hem de dışarıda önemsendi. Kitabın önemi sadece ve sadece gönüllü ya da gönülsüz yaşanan durumun özneleri olan gençlerin ilk kez konuşmasında. İtalyancası ve Almancasından sonra yakın gelecekte başka dillerde de yayımlanacak. Mehmedin Kitabı evrenselleşti. Savaş karşıtları olduğu kadar ne yazık ki, hatta çok daha fazlasıyla savaş yanlıları dünyanın her yerinde varlar.
Bu kitap yargılandı, yerel mahkemede beraat etti, beraat Yargıtay'ca onandı. Kitabın içeriğiyle ilgili hiçbir şey söyleyemeyen muhalifleri, çeşitli yolları denemeyi sürdürüyor.
Mehmedin Kitabı'nın yargılaması boyunca, uluslararası gazetecilik ve ifade özgürlüğü kuruluşlarının desteğini yanımda buldum. Bundan müthiş bir mutluluk duyuyorum. Bunlar arasında mütevazı gazetecilerden, ünlü yazarlara, emekli diplomatlardan, akademisyenlere, lokantacı çıraklarından, Cumartesi annelerine ve yakınlarını askerlik hizmetleri sırasında kaybedenlere kadar onlarca insan vardı.
Uluslararası dayanışma
Kati Marton duruşmaların birini izledi. Gazeteci Marton'un yanımda olması, eski ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı (Richard Hollbrooke) eşi olmasından dolayı değil, önemli gazetecilik ürünlerinin sahibi ve Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) temsilcisi olduğu için beni mutlu kıldı.
Peter Arnett'in desteği bütün meslektaşlarım adına, sadece bir kıvanç kaynağı oldu. Arnett, adını ateş hattında kendi hükümetinin hiç duymak istemeyeceği gerçekleri dünyaya duyurmakla kazanmış bir gazeteci. İşini de, ABD hükümetinin Vietnam'daki savaş suçlarından birini ortaya çıkartmaya çalışırken kaybetti.
Yalnızca ABD değil, İstanbul'daki pek çok Batılı Konsolosluk görevlisi yargılamayı ifade özgürlüğü ölçütü olarak kabul ettikleri için izlediler. İzledikleri ilk duruşmalar da değildi. Hepsi Türkiye Cumhuriyeti'nin "dost ve müttefiki" olan bu gözlemcilerden, yargılandığım için benim değil; hem ifade özgürlüğünde uluslar arası standartları benimseyeceğine dair vaadlerde bulunan hem de yazarları, gazetecileri yazdıklarından ötürü yargılayan düzenlemeleri yapanlar rahatsızlık duymalı.
Kamu kaynakları, araştırmaya
ABD'den ya da başka bir güçten gelsin, büyük ulusların küçük uluslara, zengin ulusların yoksul uluslara yönelttiği baskı ve tahakküme gençliğimde de bugün de karşı koydum.
" Kötü Amerikalılar " ve " iyi Türkler " diye bir safsatayı hiçbir zaman benimsemediğim gibi, her durumda dünyanın her ülkesinde insanların barış, adalet ve özgürlükten yana olanlar ve bunlara karşı olanlar halinde ayrıştıklarını biliyorum. Ben tarafımı biliyorum.
Mehmedin Kitabı'nı var eden çalışmayı John D. and Catherine T. MacArthur Foundation'ın katkısı olmasaydı, gerektiği yerde ve zamanda yapabilir miydim bilmiyorum. Bu katkıdan dolayı memnunum.
Umarım Türkiye'de de bir gün kamu kaynakları ve kamu yararına kuruluşların olanakları; araştırmacılara, gazetecilere, yazarlara, bilim insanlarına ardına kadar açılır.
(NA/NU)