Haberin İngilizcesi için tıklayın
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Haydarpaşa Kampüsü önünde ihraçlara karşı eylem yapıldı. İhraç edilen akademisyenler uğurlandı.
Saat 12.00’de gerçekleşen açıklamaya ihraç edilen akademisyenler, meslektaşları, mezunlar ve öğrenciler, cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun da aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı.
İhraç edilen akademisyenlerden Marmara Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Ķaboğlu, Yrd. Doç. Dr. Ceren Akçabay, Araştırma GörevlileriCan Yalçın Armutçuoğlu ve Hülya Dinçer eylemde söz alarak ihraç kararlarına tepki gösterdi.
Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen 7 Şubat tarihli 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 48 üniversiteden 330 akademisyen kamu görevinden ihraç edildi.
Marmara Üniversitesi’nden ihraç edilen 23 akademisyende altısı Hukuk Fakültesi öğretim elemanıydı. Marmara Üniversitesi kampüslerin de hafta boyunca akademisyenler için açıklamalar yapılmaya devam edecek.
Kaboğlu: İhraçlar hukuk dışı
Konuşmasına bugün burada böyle bir görüntü vermeyi hiçbirimiz istemezdik diyerek başlayan Kaboğlu, “15 Temmuz gecesi darbe girişimi yaşandı. Çok şükür bastırıldı. Yaşanan darbenin nedeni, bilim, üniversiteler, araştırma özgürlüğü değildir” dedi.
“Yapılan işlem anayasaya uygun değildir, hukuk dışıdır. Yapılan yanlışların zirve noktasıdır. 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle görevine son verilen akademisyenlerin göreve iadeleri gerekmektedir.
“Bilim, barış ve özgürlük ortamında yapılır. Barış ve özgürlük için yapılır. Bütün özgeçmişimiz, çalışmalarımız, saydamdır, kamuya açıktır.”
Kaboğlu, ihraç edilen meslektaşlarının ve kendisinin seyahat engelinde de değinerek Paris’teki derslerini veremeyecek olmasına dair “Böyle bir intibah kötü” dedi.
Savaş döneminin bile bir hukuk anlayışı ve ahlak anlayışı olduğunu belirtti.
“OHAL ilan edilebilmesi anayasa gereğidir. OHAL’in hukuku vardır. Dolayısıyla burada hukuka, ahlaka ve dürüstlüğe ihtiyacımız var. Veremeyeceğimiz hesap yoktur. Alnımız açıktır” diyerek konuşmasını bitirdi.
Akçabay: Susanlar akademisyen değildir
Kamu Hukuk Bölümü, Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi bölümünden ihraç edilen Ceren Akçabay, ihraçlara tepkisiz kalan akademisyen arkadaşlarına seslendi:
“Susanlar akademisyen değildir, biz öğrencilerimizi onlara emanet etmiyoruz. İlimin, bilimin, emeğin mücadelesine devam edeceğiz.”
Armutçuoğlu: Bilgi ihraç edilebilir mi?
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden ihraç edilen Araştırma Görevlisi Can Yalçın Armutçuoğlu şöyle konuştu:
"Bu, insan haklarının bilgisininin ihracını sağlamaya çalışmaktır. İnsanların kardeş olduğunun bilgisinin; Türkiye'nin ezilen sınıflarının sorunlarına eğilen, bunu çözmeyi gözeten bilginin ihracıdır. Amaç budur. Ama bu aptalca bir çabadır.
"Bilgi ihraç edilebilir mi? Bilginin mekansal bir konumu olabilir mi? Olamaz. Akademi bir mekana sıkıştırılamaz. Akademi ünvanlara indirgenemez. Akademi tarihin ispatladığı üzere bu güvercin kasaplarının eline kalmaz. Bu boş bir çabadır.
"Bilinsin ki biz işimizi mesleğimizi çok sevdik. İşimizi, mesleğimizi; bir sıfata, bir maaşa, bir mekana bağlı olarak yapmak değildi bizim derdimiz. İşimizi, işimiz olduğundan sevdik. Ve işimizi, mesleğimizi yapmaya devam edeceğiz. Bilinsin ki geri döneceğiz, geri geleceğiz."
Dinçer: Üretmeye devam edeceğiz
İhraç edilen akademisyenlerden Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Hülya Dinçer
"Yasal dayanağı olmayan bir kararla ihraç edildik. Geleceğin yasa yapıcıları, meslektaşlarımız ne utanç verici ki bizimle dayanışmadan kaçındılar. Oysa haklı olan, meşru olan biziz. Bizim için geri dönene kadar her mecra üniversitedir. Üretmeye, bilgiyi toplumsallaştırmaya devam edeceğiz" dedi.
Meslektaşlar ve mezunlar da destek verdi
Kamu Hukuku İnsan Hakları Profesörü Osman Doğru “Onlarla gurur duyuyorum. Şeref duyuyorum. Derhal ihraç kararı geri alınmalıdır.Üniversiteler çökertilmemelidir.Birlikte çalışmaya devam edeceğiz onları bekliyorum” dedi.
Hukuk Fakültesi mezunları adına yapılan açıklamada, “Hocalarımız bilime insanlığa, hukuka sahip çıkıyorlar. Er ya da geç geri dönecekler” denildi.
Kaboğlu üniversiteye sırtını dönmedi
İbrahim Kaboğlu’nu öğrencileri ve meslektaşları kapıya kadar uğurladı.
“Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek, KHK’lar gitsin biz kalıyoruz” sloganlarıyla açıklama sona erdi.
Kaboğlu’nun Hukuk Fakültesi giriş kapısına kadar geri geri ilerlemesi, bilime üniversiteye sırtını dönmeyeceği mesajını vermek istediğini akla getirdi. (NÖ/BK)