Marmara Üniversitesi (MÜ) İletişim Fakültesi’ndeki ihraç kararlarına karşı akademisyenler, mezunlar, öğrenciler üniversitenin Nişantaşı’ndaki kampüsünde bir araya geldi.
7 Şubat’ta, 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Marmara İletişim Fakültesi’nden üç akademisyen; araştırma görevlileri Utku Uraz Aydın, Burcu Yılmaz ve Emre Tansu Keten ihraç edilmişti.
Aydın: Muhalif düşüncenin kıyımları yaşanıyor
İlk sözü alan Utku Uraz Aydın “Yapılanlar hukuksuz kıyımlardır. Akademide muhalif düşüncenin kıyımları yaşanıyor” dedi.
Göztepe Kampüsü’ndeki eylemde gerçekleşen saldırıyı hatırlatan Aydın, Marmara Üniversitesi Dekanı Mehmet Emin Arat’ı istifaya çağırdı, “Bizlerin güvenliğini sağlamak zorunda” dedi.
Keten: Akademiyi savunmalıyız
Emre Tansu Keten de “Bizlere yapılan siyasi ve hukuki bir saldırıdır. Bütün olarak akademiye yönelik siyasi bir saldırıdır. Akademiyi bütünüyle savunmamız gerekir. Cebeci’deki mücadeleyi de savunuyoruz. Mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Esen: Geri dönecekler, bekliyoruz
Dayanışma için bir araya gelen akademisyenlerden MÜ İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü Başkanı Şükran Esen “Sosyal bilimlerin eleştirel bir alan olduğuna inanıyoruz. Biz arkadaşlarımızın bilimsel çalışma yaptıklarını biliyoruz. Önemli bir haksızlığa maruz kalıyorlar” dedi.
“Geri dönecekler, bekliyoruz” diyerek ihraç edilen akademisyenlerle dayanışma içinde olduğunu gösterdi.
Öğrenciler: Öğrenim hakkımız engelleniyor
Eylem sonrası MÜ İletişim Fakültesi öğrencilerine ihraçlarla ilgili fikirlerini sorduğumuzda, örgencilerden Nalin Öztekin “3.sınıf gazetecilik öğrencisiyim. Kendi hocalarımız ihraç kararıyla uzaklaştırıldıktan sonra dışarıdan gelen hocalar derslere giriyor. Bizler artık ders değil, hocalarımızın ideolojik görüşlerine göre ders seçimi yapmak zorunda kalıyoruz” dedi.
Bir başka öğrenci Gamze Andar “Lisans 1. sınıftan yüksek lisansa kadar okulun tüm dönüşümünü seyrediyorum. Bu korkunç bir durum dedi.
“Hocalara bakarak ders seçimini yapıyoruz. Yaşanılan büyük bir handikap.
“Bizlerin öğrenim hakkımız da engellenmiştir. Bu durum bizleri de okuldan uzaklaştırıyor.” (NÖ/YY)