Taksim Meydanı'nda toplanan yüzlerce kişi Malatya'nın Doğanşehir ilçesine bağlı Sürgü beldesinde ikamet eden Evli ailesinin uğradığı saldırıyı protesto etmek için Tünel Meydanı'na kadar yürüdü ve oturma eylemi yaptı.
Sürgü saldırısı bir gün önce yine Taksim'de yapılan basın açıklaması ve oturma eylemiyle protesto edilmişti.
Dün akşam saatlerinde yapılan eylemde "Biz Aleviler, AKP gericiliğine, katliamlara, asimilasyon politikalarına teslim olmayacağız", "Dillere, kültürlere, inançlara özgürlük", "Suriye'yi bırak Malatya'ya bak", "Alevilik haktır, aleviler vardır" pankartları açıldı.
Eyleme Pir Sultan Abdal Kültür ve Dayanışma Derneği, Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı, Halkların Demokratik Kongresi İstanbul İl Meclisi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Barış ve Demokrasi Partisi, Demokratik Halklar Federasyonu, Mücadele Birliği, Sosyalist Demokrasi Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Anadolu Kültür ve Araştırma Derneği, Özgürlük ve Dayanışma Partisi, Halkevleri ve Sosyalist Kadın Meclisleri katıldı.
Kara: Katliamlara seyirci kalmayız
Alevi örgütleri adına basın açıklaması yapan Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Vedat Kara, son dönem devlet politikalarıyla birlikte Alevilerin yok sayılmak istendiğini belirtti.
Alevilerin yaşadığı her katliamda aynı oyunların tekrar ettiğini hatırlatan Kara, Malatya'da alevi bir ailenin başına gelenlerin de önceki katliamlarla benzer bir senaryoya sahip olduğunu ifade etti. Kara, binlerce yıldır baş eğmeyen Alevilerin böyle ucuz oyunlarla yok olmayacağını söyledi ve "kimse bizim yeni bir katliama seyirci kalmamızı beklemesin. Herkes bilmeli ki o ailenin burnu kanarsa tüm Alevilerin burnu kanar. Ve bu kez aleviler, bu kanı mendillerine silip sessizce beklemeyecek" diye konuştu.
Özdemir: Asimilasyon politikasının sonucu
Pir Sultan Abdal Derneği Genel Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Özdemir ise bianet'e yaptığı açıklamada Malatya'da yaşanan olayları şöyle değerlendirdi.
"Malatya'da gerçekleşen bu olaylar, Türkiye'de uzun bir süredir AKP iktidarı tarafından Alevilere karşı uygulanan yok sayma, asimilasyon ve inkâr politikalarının bir sonucudur. 19 yıl süren Sivas Katliamı davasının zaman aşımına uğramasına 'hayırlı olsun' diyen Başbakan'ın Alevilere karşı kayıtsız tutumunun ortaya çıkardığı durum budur maalesef."
"Bir takım alevi dernekleriyle iftar organizasyonu düzenleyen hükümetin asıl amacı Alevileri asimile etmektir. AKP'nin iddia ettiği bu 'ileri demokrasi süreci' farklı inançlara daha doğrusu kendisinden olmayanlara karşı bir cihat hareketinden başka bir şey değildir."
Özdemir, Türkiye'de Alevi-Sünni çatışmasının olmadığını ancak halkı galeyana getirecek provokasyonların da mutlak suretle engellenmesi gerektiğini söyledi. Alevi örgütleri olarak Ağustos ayının ortalarında süreçle ilgili bir dizi açıklamalarda bulunacaklarını ifade eden Özdemir, devlet kademesindekilerin daha dikkatli davranmalarını ve olaylara kayıtsız kalmamalarını istedi.
HDK: Malatya'da yaşananlar münferit değil
Taksim'de gerçekleştirilen protesto yürüyüşüne katılan Halkların Demokratik Kongresi İstanbul Meclisi ise konuyla ilgili yaptığı basın açıklamasında Alevilere ve farklı inanç gruplarına yönelik asimilasyoncu devlet politikalarına asla izin verilmeyeceğini ifade etti.
Malatya'da yaşanan hadiselerin devlet tarafından münferit olarak nitelendirilmesinin ise gerçeklerin örtbas edilmeye çalışılması anlamına geldiğini belirtilen HDK açıklamasında, "Cemevleri inanç merkezleri olarak kabul edilmiyor, kimi yerlerde yıkılıyor, Alevi yurttaşların oturduğu evler işaretleniyor, Alevi çocuklarına zorunlu din dersi dayatılıyor, Sivas katilleri zaman aşımı ile salıveriliyor. Sivas Katliamı, Roboski Katliamı, Malatya'da denenenler devletin Alevilere ve Kürtlere karşı bakış açısını açıkça ortaya koyuyor" denildi. (SA/HK)