JİTEM ana davası ile birleştirilen Musa Anter davasının 28. duruşması Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görüldü.
Adalet Bakanlığı, yurtdışında yaşayan sanık Abdulkadir Aygan’ın ifadesinin alınmasına dair yazıya yanıt vermedi.
Anter ailesi ve avukatları, davanın zamanaşaımına uğrama tehlikesine dikkat çekti.
Eski Emniyet Müdürü katılmadı
Duruşmada Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla dinlenmesi beklenen dönemin Ankara Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya’nın hazır edilmediği görüldü.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, dosyaya gelen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmada mahkeme başkanı, “Tanık Zeki Çatalkaya’nın duruşmaya hazır edilmesi için yazılan yazı üzerine mahkememizin aranılmadığı dolayısıyla tanığın SEGBİS bağlantısıyla hazır edilmediği, sanık Mahmut Yıldırım hakkında yakalama emri yazılarına cevap verilmediği görüldü” dedi.
TIKLAYIN - “Yeşil”in Tanık Koruma Kapsamında Olup Olmadığı Araştırılacak
Musa Anter davasının firari sanığı, “Yeşil” lakaplı Mahmut Yıldırım’ın, tanık koruma kapsamının araştırılması talebi mahkemece kabul edilmiş, araştırılmasına karar verilmişti. Mahkeme ayrıca yakalama emrine dair de belgelerin gönderilmesini istemişti. Ancak mahkemeye istediği bilgiler iletilmedi.
Adalet Bakanlığı’ndan da yanıt yok
Mahkeme başkanı, yurtdışında yaşadığı bilinen sanık Abdulkadir Aygan’ın ifadesinin alınmasına dair ve öldürülen sanık “Hogir” kod isimli Cemil Işık’ın öldürüldüğüne dair kayıtların istemi için Adalet Bakanlığı’na yazılan yazıya da cevap verilmediğini aktardı.
Zamanaşımının dolmasına bir yıl kaldı
Ardından söz alan Anter ailesinin avukatı Mehmet Selim Okçuoğlu, Anter’in katledildiği tarih dikkate alındığında 30 yıllık azami dava süresinin dolmasına bir yıl kaldığını hatırlattı.
İsviçre’de yaşadığı bilinen sanık Abdulkadir Aygan’ın gelinen aşamada ifadesinin alınmamasını eleştiren Okçuoğlu şunları söyledi:
“Bir sanığın ifadesinin tespiti bu kadar zor mu? Gelinen aşama itibariyle dosyada bizim açımızdan işlerin zorlaştırıldığının farkındayız. Biz bu mahkemeden sonra nereye gideceğiz bunu mu düşüneceğiz, Anayasa Mahkemesi’ne mi başvuracağız? Biz bu dosyanın bir şekilde sonuçlandırılması için taleplerde bulunduk. Bilindiği üzere bu dosya esası altında 3 ayrı dosya yürümektedir. En azından Musa Anter dosyasının ayrılmasını talep ettik. Ancak bu talebimiz de mahkeme tarafından reddedildi. Gelinen aşamada sesimizi duyurmak adına davanın sonuçlanması için eksik hususların tamamlanmasını talep ediyoruz.”
“Davanın tarihe gömülmesi isteniyor”
“Adaleti, hak, hukuku nerede arayacağız?” diyen Okçuoğlu şöyle devam etti:
“Devletin bu yükü sadece mahkemeye yıkıp bir kenara ayrılmasının bir anlamı yok. Bu davaya ilişkin en fazla 4 celse daha yapabileceğiz. Deyim yerindeyse başımızın çaresine bakacağız. Buradaki yargılamayı mum ışığına benzetiyorum. Mum ışığının gücünün giderek yavaşladığını ve tükenmeye doğru gittiğin görüyoruz. Burada devlet eliyle yargı erkinin etkin bir soruşturma yapmasının önünü tıkıyor. Bu davanın, yargı eliyle zaman aşımına uğratılarak deyim yerindeyse mahkeme koridorlarında tarihe gömülmesi isteniyor.”
Sanığın adli kontrol tedbiri kaldırıldı
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Adalet Bakanlığı’na yazılan yazıların tekrar gönderilip öncelik talebinde bulunulmasına, sanık “Yeşil” kod isimli Mahmut Yıldırım hakkında arama kararının devamına, dönemin Ankara Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya’nın tekrar dinlenmesini için yazı yazılmasına, sanık Savaş Gevrekçi’nin duruşmadan vareste tutulmasına, sanık Hamit Yıldırım’a ilişkin adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması yönündeki talebin reddine karar verdi.
Bir sonraki duruşma 24 Kasım 2021’de görülecek.
Ne olmuştu? |
1999 yılında düzenlenen iddianamelerle 11 sanığın ve 2005 tarihli iddianameyle yargılanan 5 sanığın yargılandığı JİTEM örgütüne ilişkin davalar 2010 yılında birleştirildi ve dava “JİTEM Ana Davası” olarak anılmaya başlandı. Bu sırada gazeteci yazar Musa Anter’in 20 Eylül 1992’de öldürülmesiyle ilgili 1992 yılında açılan soruşturma kapsamında, eski JİTEM tetikçisi Abdülkadir Aygan’ın fail olarak işaret ettiği Hamit Yıldırım 29 Haziran 2012’de gözaltına alındı. Hamit Yıldırım’ın 2 Temmuz 2012’de tutuklanmasıyla dava zamanaşımından kurtuldu ve soruşturma sonucu hazırlanan 25 Haziran 2013 tarihli iddianame 5 Temmuz 2013’te Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Musa Anter Davası 23 Aralık 2014 tarihinde JİTEM Ana Davası ile birleştirildi ve 16 Ocak 2015 tarihinde “güvenlik gerekçesiyle” Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nden Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledildi. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, birleştirme kararına itiraz etti ancak, itirazı değerlendiren Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 29 Ocak 2016 tarihli kararıyla iki davanın birleşmesi kesinleşti. Birleştirilen iki dava Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. |
(AS)