Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı Kürşat Mican’ın geçen sene Onur Haftası katılımcılarına yönelik tehdit içeren açıklamaları nedeniyle yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün Kartal Adliyesi’de görüldü.
İstanbul LGBTİ Derneği, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Halkevleri temsilcilerinin şikayetçi olarak yer aldığı davanın duruşmasına sanık da katıldı.
44. Asliye Ceza Mahkemesi, Mican’a “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” (TCK 216 /2) suçundan verdiği altı ay hapis cezasını “iyi hal” gerekçesiyle indirerek dört bin lira para cezası verdi.
bianet’e konuşan avukat Eren Keskin, sanığın ceza almasının önemli olduğunu ancak kararın eksik ve yanlış olduğunu söyledi. İstinaf mahkemesine başvuracaklarını belirtti.
“Sanık, Ankara Valiliği’nin yasağını dayanak gösterdi”
Keskin, bugünkü duruşmada “Gerek Türkiye’nin iç hukuku gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ayrımcılık yasağını düzenleyen 14. Maddesine göre açık bir şekilde ayrımcılık ve nefret suçu işlendiğini” dile getirerek sanığın cezalandırılmasını istediklerini anlattı.
Duruşmaya katılan Mican’ın ise savunmasında Ankara Valilği’nin LGBTİ sivil toplum örgütleri tarafından gerçekleştirilen etkinlikleri süresiz olarak yasaklamasını kendisine dayanak olarak gösterdiğini belirtti.
“İyi hal indirimi teşvik anlamına gelir”
İddianamede Mican’ın halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” maddesinin (TCK 216) 1. ve 2. fıkraları uyarınca yargılanması isteniyordu.
Birinci fıkra “kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması” vurgusu içeriyor ve bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörüyor. İkinci fıkra ise bu tehlike vurgusunu içermezken altı aydan bir yıla dek hapis cezasını işaret ediyor.
Mahkemenin 2. fıkra uyarınca karar verdiğini belirten Keskin, “Ceza verilmiş olması tabi ki önemli ama mahkemenin çok eksik ve yanlış bir karar verdiğini düşünüyorum” dedi.
“Çünkü suç son derece açıktı. Buna rağmen mahkemenin böylesine ölüm tehditleri içeren tehdit ve hakaret suçuna ayrıca iyi halden indirim uygulamasının bu suçları teşviki anlamına geldiğini düşünüyoruz. Aynen kadına yönelik şiddet ve cinayet davasında olduğu gibi, toplumun ezilen ve ötekileştirilen kesimlerine karşı verilecek cezada yargıçlar çok daha duyarlı olmalı."
TCK Madde 216- (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. |
Ne olmuştu?
Geçtiğimiz sene 19 Haziran’da düzenlenmesi planlanan 7. İstanbul Trans Onur Yürüyüşü ve 26 Haziran’da düzenlenmesi planlanan 14. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü öncesinde, Müslüman Anadolu Gençliği, Alperen Ocakları gibi bir takım gruplar, yürüyüşlere yönelik tehdit mesajları ve saldırı çağrıları yapmıştı.
Alperen Ocakları 14 Haziran akşamı saat 22.30'da Üsküdar’da bir basın toplantısı düzenlerken, İstanbul İl Başkanı Kürşat Mican devlet yürüyüşü engellemezse “derin milletin temsilcileri” olarak Alperen Ocakları’nın yürüyüşe engel olacağını söylemişti.
17 Haziran’da ise İstanbul Valiliği bir açıklama yaparak, iki yürüyüşe de “izin vermeyeceğini” açıklamıştı.
İstanbul LGBTİ, İnsan Hakları Derneği (İHD), SPoD LGBTİ ve Onur Haftası Komitesi’nin yanısıra birçok aktivist bireysel olarak savcılığa başvurmuş, yürüyüşlere yönelik tehditler ve Valiliğin yasaklama kararı hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı Kürşat Mican hakkında hazırlanan iddianamede Mican’ın “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” (TCK 216 / 1,2) suçundan cezalandırılması istendi.
İstanbul LGBTİ Derneği, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Halkevleri temsilcilerinin şikayetçi olarak yer aldığı ve sekiz avukatın hazır bulunduğu davanın ilk duruşmasında Mican da avukatı da duruşmaya katılmamıştı.
İkinci duruşmada ifade veren Mican, açıklamayı şahsı adına yaptığını Alperen Ocakları adına yapmadığını iddia ederek, “Devlet izin vermediği halde zorla yürümüşler. Devlet bizim için her şeydir. Milletimizin tüm hassasiyetini dengesini gözetmek inançlarını, değerlerini korumak zorundadır" demişti. (BK)