Yeni Düzen Gazetesi yazarlarından Kutlu Adalı, 7 Temmuz 1996 tarihinde evinin önünde öldürülmüştü. Kutlu Adalı, Kıbrıs'ta iki halkın kardeşçe bir arada yaşaması gerektiğini savunuyordu ve bu nedenle de yönetenlerin tepkisini üzerine çekiyordu.
Kutlu Adalı'nın öldürülmesinin ardından, Kıbrıs Türk Kesimi Meclisi'nde bir araştırma komisyonu kuruldu, ancak komisyon cinayetin üzerinden 6 yıl geçmiş olmasına rağmen bir sonuca ulaşamadı.
General Mendi'nin Kıbrıs'a gelişi ve tepkiler
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşınan dava dosyasında önemli bir isim var. Bu da Güvenlik Kuvvetleri Komutan Ali Nihat Özeyranlı'nın yerine atanan Tuğgeneral Galip Mendi. Galip Mendi, 2000 yılının ağustos ayında görevi Özeyranlı'dan devraldı. Galip Mendi'nin dosyada adının geçmesinin sebebi ise, Kutlu Adalı'nın öldürüldüğü dönemde Sivil Savunma Teşkilatı adı verilen ve "paramiliter" bir güç olarak değerlendirilen örgütün başkanlığını yapmış olması.
Tuğgeneral Mendi'nin Ada'ya gelişi tepkilerle karşılanmıştı. Tepkinin nedeni, 1996'da gazeteci Kutlu Adalı'nın, başında Galip Mendi'nin bulunduğu SST tarafından öldürüldüğü yolundaki yaygın iddialardı.
Kıbrıs Türk Kesimi lideri Rauf Denktaş, komutanları kabulünde, Mendi'ye ve Tümgeneral Bahtiyar Türker'e övgüler yağdırmıştı.
Denktaş, "Sizleri tanımak bizim için büyük şeref olmuştur. Allah sizden razı olsun. Her Türk gibi geleceğe güvenle bakıyoruz. Kapımız daima size açıktır. Cumhurbaşkanlığı veya başka makamlar arasında ayrım yoktur. Bizim görevimiz sizin görevinizi hafifletmektir. Bu karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bir meseledir. Size sevimiz, saygımız sonsuzdur" diye konuşmuştu.
Adalı neler yazmıştı?
Adalı, öldürülmesinden önceki günlerde, art arda Sivil Savunma Teşkilatı'nı hedef alan yazılar yazmıştı. Adalı özellikle, Sivil Savunma Teşkilatı'nın Saint Parnabas Manastırı'na yaptığı esrarengiz baskının üzerine gidiyordu. İddiaya göre:
* Baskında manastır bekçileri bağlanmış ve 1974 öncesinde buraya gömülen bir ganimet çıkarılmıştı.
* Bekçiler 'baskıncıların' kullandığı arabaların teşkilatın plakalarını taşıdığını ileri sürmüştü.
Ardından Adalı tehditler almaya başladı. Eşinin iddiasına göre, tehditlerden biri bizzat Galip Mendi'den geldi. Adalı cinayetinden önce Abdullah Çatlı'nın Ada'ya geldiği de iddia edilmiş ve bu iddia yalanlanmamıştı. (AD/NU)