Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı, Kuddusi Okkır'ın Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanıp tahliye edildikten birkaç gün sonra ölmesiyle ilgili soruşturmasını tamamladı.
Savcılık Tekirdağ Devlet Hastanesi doktorları, S.T, Ş.T.A, E.A, I.H.T, Ö.M.T, O.T, O.E, H.U, T.E, A.T, B.U, A.G, H.I, S.A ve Tekirdağ Göğüs Hastanesi doktoru M.M.'yle ilgili "usulüne uygun muayene yapmadıkları ve muayene sonuçlarını uygun kaydetmedikleri" iddiasıyla 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesini istiyor.
Doktorlar hakkında "yanlış teşhis" iddiasıyla soruşturma açılmasına, Tekirdağ Valiliği izin vermemiş; Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı ve Okkır'ın eşi Sabriye Okkır'ın itirazı üzerine, Edirne Bölge İdare Mahkemesi valiliğin kararını kaldırmıştı.
Tabipler Birliği "Başlı başına insan hakları" demişti
Okkır 20 Haziran 2007'de tutuklanmış, kendisine kanser teşhisi ancak bir yıl içinde konmuş, bu arada hastane hastane gezdirilmiş, 1 Temmuz'da tahliye edilmiş, beş gün sonra, 6 Temmuz 2008'de ölmüştü.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Okkır'ın ölümüyle ilgili raporunda, götürüldüğü Tekirdağ, Bayrampaşa, Haseki hastanelerinin hepsiyle ilgili soruşturma açılması için yeterli kanıt olduğunu belirtmişti.
Rapora göre, cezaevinden hastanelere neredeyse her aşamada ihmal vardı. Cezaevinden her sevkte Okkır'la ilgili "Ergenekon terör örgütü üyesi", "dikkat, kaçar, kaçırılır" ibareleri düşülmüş, sevkler gecikmiş ve mesai saatleri dışında yapılmış, tıbbi kayıtlar düzenli tutulmamış, sevk sırasında da Okkır'ın yanında bulundurulmamıştı.
TTB raporu, Bakırköy dışında hiçbir hastanenin, refakatçisi olmayan, konuşamayan, ayakta duramayan Okkır'ın ciddi bulgularını yansıtan belgeleri yeterli düzeyde düzenlemediğini, ileri tetkiklerin zamanında yapılmadığını, bunun da hastalığın erken teşhisini ve tedavi şansını engellemiş olduğunu saptamıştı.
TTB, tutuklama kararının çok daha erken kaldırılmış olabileceğini, ama yeterli duyarlılığın gösterilmediğini de yazmıştı. (TK)