Mahkeme heyetinin, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur-Fincancı'nın tutukluluk halinin devamına karar vermesinin ardından adliye önünde açıklama yapıldı.
Avukatların açıklaması öncesinde "Susmuyoruz korkmuyoruz hiçbir yere gitmiyoruz", "Faşizme karşı omuz omuza", "TTB susmadı susmayacak" sloganları atıldı.
"7 jandarmayla kelepçeli şekilde getirildi"
Avukat Meriç Eyüboğlu, duruşmada yaşananlarla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bugün hep beraber bir hukuk skandalına daha tanıklık ettik. Linç kampanyası başlatıldığı ilk günden beri bir dizi hak ihlalleri yaşandı. Fakat bu hak ihlalleri haber yapılmadı. Bugün burada avukat sınırlandırılması getirildi, bugüne kadar görüşmüş şey değildi ve bu durum hukuka aykırı.
"800 avukat yetki belgesi verdi, fakat buna rağmen gerekçe belirtmeden reddetti mahkeme. Duruşma salonunun büyük salonda yapılmasını istedik. Bu adliyede büyük salon olmasına rağmen, bu da reddedildi. Duruşmada biz ne söylersek söyleyelim, karar önceden verilmişti.
"Dosyaya 12 Aralık'ta bir evrak girdi ve o evrakta yol, güvenlik önlemi alınması istendi. Güvenlik önlemi olarak Şebnem Korur-Fincancı 7 jandarmayla kapalı alanda eli kelepçeli şekilde getirilmiş. Bu evrakta aynı zamanda tutukluluk hali devam ederse 10 gün içinde duruşma yapılacaksa Bakırköy'e götürün, eğer süre devam ederse Sincan'a getirin denilmiş. Biz bu evrakı gördüğümüzde tutukluluğun devam edeceğini anladık fakat yanılmak istedik. Şebnem Hoca içeride söyledi tutukluluk benim için zul değil dedi. Evet, bizler için zul değil, ama bu hukuksuzluk zulüm artık. Bu ülkenin siyasetçileri duysun, bizler yılmayacağız."
"Hukuksuz bir karar verildi"
Hülya Yıldırım ise şöyle devam etti:
"İşkencenin olağanlaşması bizlerin bunu kabul edeceği anlamına gelmiyor. Bizler üç saat, Şebnem Hoca 1 saat savunma yaptı, bunların hiçbiri değerlendirilmedi ve hukuksuz bir karar verildi."
"Hiçbir yere gitmiyoruz"
TTB 2. Başkanı Ali İhsan Ökten de "Sabah burada Şebnem Hoca ile kucaklaşma umuduyla konuşmamı bitirmiştim. Ama bu dava siyasi bir dava olduğu için bu kararı tahmin ediyorduk.
"Bizler bugün daha çok mücadele edeceğimizin sözünü veriyoruz. Hukuku bir baskı aracı olarak kullanan iktidarlar, yarın - bugün hukuksuzlukları sahiplenmeyecek ve birbirlerini suçlayacaklar. Dün idama karşı çıkan Nusret Fişek Hocamız hâlâ anılıyor fakat karar verenler tarihte kayboldu. Elbet bu örgütlü kötülüğün sonu gelecek. Bizler susmuyoruz, korkmuyoruz ve bizler birilerine inat hiçbir yere gitmiyoruz."
(RK/AÖ)