Bu soruları Kıbrısta kafede ayaküstü lafladığım gencecik bir üniversite öğrencisi sordu. Gözleri ışıl ışıl bir genç kız. Ne cevap vereceğimi bilemedim. Politik bir tavrı yok, samimi olarak soruyor. Bilmek istiyor.
KKTCde yapılan kamuoyu araştırmalarına göre eğitim düzeyi arttıkça Annan planı üzerinde müzakere ile ABye girme eğilimi artıyormuş. Daha az okumuş yazmış kesimler afaki nutukların etkisine daha açık.
Bir taksi şoförü, neden muhalefete oy vereceğini şöyle anlatıyor:Yıllardır UBPye oy verdim ama dün karar verdim, bu kez kafamı kesseler vermem UBPye. Kararım kesin CTPye vereceğim oyumu.
Biraz daha sohbet edince, UBPye oy verirken kamu kuruluşunda çalıştığı da ortaya çıkıyor. Ancak sadece işini garantiye almak için değil, inandığı için de oy veriyormuş eskiden UBPye. Peki şimdi ne değişmiş de oyunun rengi değişiyor?
Hortumculardan bıkkınlık
Birincisi kamuya ait işinden ve maaşından ayrılmış. İkincisi iktidardakilerle ilgili yolsuzluk söylentileri, banka hortumculukları, Serdar Denktaşın kayınpederi ile ilgili ayyuka çıkan haberlerden bıkmış. Türkiyede geçen seçimlerde hırsızlık, talan, yalan dolan ve hortumculuktan bıkan insanların iktidar ve muhalefet partilerini sandığa gömmesi gibi Kıbrıs insanı da bu partilerden bıkmış usanmış.
Şoför anlatıyor. Rum kesimine Kıbrıs pasaportu almaya gitmiş. Pasaport alırken için için biraz da utanıyormuş hani Rumların elinden pasaport almaktan. Sırada beklerken bir de kimi görsün! Kıbrıs konusunda mangalda kül bırakmayıp, AB yanlılarını vatan hainliği ve Rum taraftarlığı ile suçlayanların önde gelenlerinden Fuat Veziroğlunu... İşte o zaman tepesi atmış. Ya da daha doğrusu ayakları suya ermiş. Kendilerini kandırıp, sırtlarından politika yapanların oyunlarını anlamış... Böyle anlatıyor..
Kadınlar ve kadınlar
Lefkoşada Arabahmet Mahallesi, Yeşil Hatın yani Türk Kesimi ile Rum Kesimini ayıran Birleşmiş Milletler korumasındaki ara bölgenin hemen yanı başında. Kentin Rum bölgesinde yeni apartmanlar inşa edilmiş ve Lefkoşanın tarihi kent dokusu bozulmuş ama Türk tarafına pek el değmediği için işte bu Arabahmet Mahallesi daracık sokakları, taş evleri ile mimari özelliklerini koruyarak bugüne ulaşmış. Birleşmiş Milletler bu mahallerin korunması için hazırlanan projeyi finanse ediyor. Lefkoşa Belediyesi de bölgeyi kültür ve sanata kazandırmak peşinde.
İşte bu bölgede dolaşırken ilerde birer mücevher gibi kıymetlenecek binaların dar sokaklarında Arap lehçesi ile Türkçe konuşan çocuklar oynaşıyordu. Evlerin içine dalıp başörtülü kadınlarla söyleştim. Mardinden gelmişler, kocaları ırgatlık, kimi de manavlık yapıyormuş.. 4-5 yıl olmuş geleli. Bu evlere yerleşmişler ya da yerleştirilmişler. Mardini de seviyorlarmış ama orada kocaları işsizmiş burada ne iş olsa yapıp hiç olmazsa karınlarını doyuruyor, çocukları büyütüyorlarmış.. Yani tipik yoksulluk ve göç dramı.
Pembe Afşaroğlu CTP adayı
Yine aynı mahallede eski bir konakta Lefkoşa Belediye Başkanının öğle yemeği davetinde bu kez aydın bir Kıbrıslı kadınla tanışıyorum. Belediye Meclisi üyesi Pembe Afşaroğlu...
Arabahmet Mahallesindeki külliyeyi nasıl kültür merkezi yaptıklarını anlatıyor. Arabahmet Kültür Merkezinde tiyatrolar, konserler, festivaller organize ediyorlarmış. Mardinlilerin yerleştiği evlerden söz ediyoruz. O insanlara başka yerleşim yerleri gösterip eski taş evleri boşaltacaklarını oraları turizmin ve kültürün hizmetine sokacaklarını anlatıyor. CTPden de milletvekili adayı olan Pembe Afşaroğlu, kadın sorunlarına odaklanmış. KKTC Meclisi tarafından da kabul edilen Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesine göre çalışmalar yapacağını anlatıyor seçim broşürlerinde. Kadın Çalışma Dairesi kuracaklarını, Kadın Sığınma Evlerini işlev sahibi yapacaklarını, Alo Şiddet Hattını devreye sokacaklarını anlatıyor.
Kültürlü kadınlar
KKTCde Türkiyeden göçle gelen ailelerde kadınlar aynen Türkiyenin varoş ve doğu bölgelerindeki gibi muameleye tabi tutulsalar da, adanın yerlisi Kıbrıs Türkleri kadın hakları konusunda Türkiyeden ileri. Çünkü ortalama olarak daha eğitimliler, kadınlar daha çok okuma imkanı elde ediyorlar.
Siyasi partilerin seçim listelerine bir göz attım, kadın adayların sayısı erkekler kadar olmasa da neredeyse yüzde 40 gibi yüksek oranda görünüyor. Pek çok partinin liste başlarında kadın adaylar yer alıyor.
Kafalar karışık
Kıbrıs Türkleri, Türkiyedeki ortalamadan daha zengin ve kültürlü. Ancak şu sıralarda fena halde kafaları karışık. Bir Kıbrıslının şu sözleri korkularını ya da korkutulmuşluklarını (Bu korkunun nedeni hem Rum hem de Türk yöneticiler olsa gerek) şöyle ifade ediyordu:
Avrupa Birliğine girelim istiyorum. Bir yandan da korkuyorum.Ya biz de Batı Trakyadaki Türklerin durumuna düşersek ilerde? Rumlar bizi ezerse?
KKTC vatandaşları kendi yöneticilerini beğenmiyor değiştirmek istiyor. Rumlardan çekiniyor ve korkuyor. Avrupa Birliğinin ise dost mu düşman mı olduğu konusunda çekinceleri var ve kafaları karışık. Oy verirken hem Avrupa Birliği üyesi olmak ümidi hem de gelecek korkusu ile hareket edecekler.
Bakalım nasıl karar verecekler? (FÖ/EK)