İstanbul’da sokakta bir köpeğe tecavüz eden H.Y. bugün beraat etti.
63. Asliye Ceza Mahkemesi, H.Y.’nin köpeğe tecavüz suçundan daha önce 454 liralık idari para cezasına çarptırıldığını, yeni bir suçun unsurları oluşmadığı için cezalandırmaya gerek olmadığını söyledi.
Davayı takip eden baroların Hayvan Hakları Komisyonları temsilcileri, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Gaziantep Barosu Hayvan Hakları Komisyonu, Yeryüzüne Özgürlük Derneği ve hayvan hakları savunucuları karara tepki gösterdi.
bianet’e konuşan İstanbul Hayvan Hakları Komisyonu Başkan Yardımcısı Deniz Tavşancıl Kalafatoğlu, “Bu hayvanlarının herhangi birinin tecavüzünün ciddiye alınıp cezalandırılması gerekiyor. Cezalandırılmayan bu tecavüzcü insanlar toplum için büyük tehlike arz ediyorlar. Mahkemelerin ‘Aman canım, köpeğe tecavüz etmiş’ deyip geçmeleri, bu ülkenin cinsle olarak nasıl bir şiddet yumağına sürüklendiğinin göstergesi. Bugün mahkeme maalesef Türkiye realitesini ortaya koydu” dedi.
Ne olmuştu?
Geçtiğimiz Ağustos ayında İstanbul Kağıthane’de H.Y. adlı erkek, mahallelinin Mülayim ismini koyduğu köpeğe tecavüz etmişti. Güvenlik kameralarına yansıyan tecavüz görüntülerinin mahalleliler tarafından polise verilmesi üzerine tecavüzcünün kimliği belirlenmiş ve soruşturma başlamıştı.
Türk Ceza Kanunu’nun “Hayasızca Hareketler” ve “Mala zarar verme” suçlarından üst sınırdan dört yıl hapis istemiyle yargılanan H.Y.’nin yargılandığı dava 27 Kasım 2014’te duruşma hakimin “İtin sahibi kim?” sorusuyla başlamıştı.
Ankara Barosu, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Yeryüzüne Özgürlük Derneği ve Eskişehir Barosu avukatlarından Av. Mustafa Çakı’nın davaya müdahillik talepleri reddedilmişti.
Sanığın askıda olan başka bir suçu daha vardı
Avukat Deniz Tavşancıl Kalafatoğlu, tecavüz görüntülerinin kamera kaydı olduğunu hatırlatırken, hakimin yeni bir suç oluşmadığını söyleyerek beraat kararı vermesini eleştirdi. “Bir eylem hem Kabahatler Kanunu kapsamında idari bir ceza alabilir hem de Türk Ceza Kanunu’ndan cezalandırılabilir” dedi.
Kararı temyiz edeceklerini belirten Tavşancıl Kalafatoğlu, şöyle konuştu:
“İlk duruşmada ‘İtin sahibi kim’ diye yaklaşmıştı. Bugün bu cümleyi nasıl bir kafa yapısıyla bu cümleyi kurduğunu anladık. Kararı tabii ki temyiz edeceğiz.
“İdari para cezası hayvana tecavüzden kesilmişti. Hakim hayasızca hareketlerden cezalandırmak için suçun unsurlarının oluşmadığını söyledi. Ancak tecavüz eyleminin kamuya açık alanda yapılması bile hayasızca hareketlerden ceza için yeterlidir.
“Sahipli, aşıları, karnesi olan bir hayvana tecavüze edildi ve mala zarardan yani 151/2’den yargılanması istendi. Kaldı ki bu eylemi kamuya açık bir yerde gerçekleştiriyor ve kamera kayıtları var. Bu nedenle biz aynı zamanda hayasızca hareketler suçu da işlenmiştir, dedik.
“Bu kişinin daha önceden askıda olan bir suçu (yani hükmün açıklanmasının geriye bırakıldığı) vardı. Eğer bu davadan hüküm giyseydi, her iki suçun cezasını da yatmak zorunda kalacaktı. Suç işlendiği sabittir, dolayısıyla hüküm giymesi gerekirdi.”
“İnsan olmaması tecavüz gerçeğini değiştirmiyor”
Duruşma sonrasında Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Derin Ekoloji Derneği, Gaziantep Barosu Hayvan Hakları Komisyonu, Gaziantep Doğa ve Hayvan Dostları Derneği, Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM), Hayvan Haklarını Koruma ve Geliştirme Derneği (HAGİD), Hayvanlara Adalet Platformu (HAD), İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu, Vegan Feministler, Yeryüzüne Özgürlük Derneği ve Yunuslara Özgürlük Platformu imzacı olurken bağımsız olarak hayvan hakları ve özgürlüğü savunucuları ortak bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamada Türk Ceza Mevzuatı'nda bir hayvana tecavüz etmek ya da işkence etmek nedeni ile hâlâ bir yasal düzenlemenin olmadığına dikkat çekildi, şu ifadelere yer verildi:
"Sokakta yaşayan bir hayvanın uğradığı cinsel istismar ve şiddetin yasalarca karşılığı sadece birkaç yüz Türk Lirası’dır. T.C. ulusal mevzuatı maalesef, bizler gibi yaşam hakkı ve beden bütünlüğü olan canlılara hala sadece birer mal muamelesi yapmaya devam etmektedir.
"Mahkemenin beraat kararı, erkek egemen, tecavüzü meşru kılan devlet politikalarının hukuka yansımasıdır. Bizlere göre bir canlıya yapılan işkence, cinsel istismar, tecavüz ve beden dokunulmazlığı gibi birçok hakkın acımasızca gaspı, dolayısıyla psikolojik, sosyolojik ve daha birçok açıdan üzerinde durulması gereken bir utanç olayıdır.
“Söz konusu olan canlının insan olmaması, sanığın uyguladığı haksız fiilin tecavüz olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Türkiye'de tecavüz edilen hayvanlar arasında ineklerin, koyunların, tavukların, ördeklerin, atların olduğu da toplumun tüm kesimlerince bilinen ancak hasıraltı edilen bir gerçekliktir ve tecavüzcüyü değil de tecavüze uğrayanı teşhir ve hedef gösteren bir anlayış ısrarla devam ettirilmektedir". (ÇT)