Yeryüzüne Özgürlük Derneği gönüllüleri "İnsana-Hayvana Tecavüz Meşrulaştırılamaz" şiarıyla Kadıköy Boğa'da toplandı.
"Erkek Devlet; Kadın, Çocuk, Hayvan Ayırt Etmez Tecavüz Eder" pankartının taşındığı eylemde, Bahariye Caddesi'ne yürümek isteyenlerin önünü polis ve çevik kuvvet tarafından kesildi. Eylemciler çevredeki vatandaşların desteğiyle Süreyya Operası önüne yürüdü.
Okunan basın açıklamasında “Biliyoruz ki süt çiftliklerinde rahimlerine demir çubuklarla sperm enjekte edilerek psikolojik ve fiziksel yaralara maruz kalan ineklerin ve ailesi tarafından 60 yaşında bir adamla evlendirilip geleneklere uymak için boyun eğen çocuğun atamadığı çığlıklar var” denildi.
Yeryüzüne Özgürlük Derneği’nin basın açıklaması şöyle:
“Bizler insanın insana, hayvana ve devletin insana, hayvana, yeryüzüne olan tahakkümüne dur demek için buradayız.
“Hayvan tecavüzcülerine 6 ay hapis fazla diyenlerin ve ceza indirimi teklif edenlerin, çocuk tecavüzcülerini aklamaya çalışanların, kadınları tekmeleyenleri, onlara öğüt verip geri gönderenlerin hapishanelerdeki politik tutsak kontenjanlarını çoğaltmak için uyguladıkları stratejilerin farkındayız.
“Her gün erkek-devlet tarafından yeni tecavüz ve kapatmalara maruz kalıyoruz. Kadın bedenlerimiz, çocuk bedenlerimiz, hayvan bedenlerimiz hakkında rızalarımızın varlığı, söylemlerimizin haklılığı iktidarların propaganda araçları ile manipüle edilerek veya bastırılarak yok sayılıyor. Aile rızalı, devlet onaylı, evlilik kurumlarında, mezbahalarda, süt çiftliklerinde, arı kovanlarında meşrulaştırılan tecavüzler ve kendi meşruiyetini türlü tecavüzler üzerine yapılandıran iktidarlar karşısında şu an okuduğumuz basın açıklamasını dahi en sert tacizleri göze alarak yapıyoruz.
“Tüm baskılara rağmen buradayız, çünkü görünmez hapishaneler ardında tecavüzün en sistematik ve şiddetlisine maruz kalan hayvanların çığlıklarının en az insanlar kadar meydanlarda yankılanmasını arzuluyoruz. Biliyoruz ki, demir kafeslere kapattığınız insan veya insan olmayan hayvanların yaşama ve özgürleşme istekleri aynı derecede güçlüdür. Biliyoruz ki süt çiftliklerinde rahimlerine demir çubuklarla sperm enjekte edilerek psikolojik ve fiziksel yaralara maruz kalan ineklerin ve ailesi tarafından 60 yaşında bir adamla evlendirilip geleneklere uymak için boyun eğen çocuğun atamadığı çığlıklar var. Biliyoruz ki meta yerine koyulan tüm hayvanların algılamaya yetecek hisleri vardır ve bedenleri kendilerine aittir. Biliyoruz ki her anne kendi bebeği için süt verir ve her arı kışın kendisi yiyebilmek için bal yapar. İnsanların, hayvanların bedenleri üzerinde hak talep etmeleri tecavüzdür.
“Devletin altına erkeği, erkeğin altına kadını, çocuğu, hayvanı yerleştiren benmerkezci hiyerarşinin ekolojik düzenle hiçbir alakası bulunmamaktadır. Herkesin tek tek özgürleşmesi için insan-hayvan topyekün özgürleşme mücadelesinden ve tüm iktidarları yok etmekten başka bir yol mümkün değildir. Herkesi öncelikle tabaklarındaki tecavüz ve cesetleri sorgulamaya, beyinlerindeki polisleri alt etmeye çağırıyoruz. Bizler anarşist, antiotoriter, vegan, feminist; homofobi, transfobi karşıtı, faşizm karşıtı bireyler olarak yaşamımıza kasteden ne ‘ohal’leri ne başka halleri tanımıyoruz.” (ÇT)