Konuşmamız Gerek Derneği, 28 Mayıs Dünya Menstrüel Hijyen Günü’nü bu yıl kapsamlı bir farkındalık kampanyası ve gençlerin aktif katılımıyla yürütülen iki günlük özel bir programla karşıladı.
Regl tabusu ve yoksulluğuna dikkat çekmek amacıyla hem bilgilendirici içerikler hazırlayan hem de saha temelli savunuculuk çalışmalarını görünür kılan dernek, menstrüel adalet için birlikte mücadele etmenin önemini bir kez daha vurguladı.
Menstrüel Adalet Elçileri Programı’nın ikinci dönemi başladı
Konuşmamız Gerek Derneği’nin 2024 yılında başlattığı Menstrüel Adalet Elçileri Programı, Türkiye’nin yedi bölgesinden seçilen gençleri regl tabusu ve yoksulluğu konusunda aktif savunuculuk yapmaya teşvik ediyor. Bu yıl ikinci dönemine başlayan programa 21 genç katıldı.
Programın yeni dönem lansmanı ve 28 Mayıs kutlaması, Sabancı Vakfı’nın ev sahipliğinde, Bluechip Organizasyon, Empower Vakfı, Postane, Charlá, Develi Kebap, Taksim Square Hotel ve Irie’nin katkılarıyla İstanbul’da gerçekleşti. İki gün süren etkinlik boyunca genç elçiler, bilgi ve deneyim aktarımı oturumlarına katıldı, yaratıcı regl çemberlerinde kendi deneyimlerini paylaştı, yerel ihtiyaçları ve potansiyel iş birliklerini tartışarak bir yıllık yol haritalarını oluşturdular.
İlk dönem Menstrüel Adalet Elçileri tarafından hazırlanan Gençlik Danışma Kurulu Manifestosu da program kapsamında düzenlenen nesiller arası aktarım oturumunda ikinci dönem elçilerine sunularak tartışmaya açıldı.
Panel ve Paydaş Buluşması
28 Mayıs günü gerçekleşen panelde Bluechip Organizasyon’un kurucusu Elmas Özler, Suna’nın Kızları Programlar Koordinatörü Melda Akbaş, Kadıköy Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Merkezi’nden sosyolog Duygu Kahraman ve ilk dönem Menstrüel Adalet Elçilerinden Hatice İrem Yaman bir araya geldi. Panelde anlamlı gençlik katılımı, menstrüel adalet, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kapsayıcılık konuları çok boyutlu şekilde ele alındı.
Panelin ardından genç elçilere, Bluechip Events tarafından özel olarak tasarlanan, cesaretin ve dirençliliğin sembolü gelincik desenli fularlar takdim edildi.
“Kırmızı Gala” ile kolektif mücadele kutlandı
Günün sonunda Menstrüel Adalet Elçileri, destekçi kurum temsilcileri ve alanda çalışan paydaşlarla birlikte düzenlenen “Kırmızı Gala”da buluştu.
Kırmızı kıyafet koduyla gerçekleşen gala, kolektif mücadele ruhunun altını çizdi. Müzik, dans ve regl temalı interaktif oyunların yer aldığı etkinlikte, gençlerin enerjisi ve birbirleriyle kurdukları dayanışma öne çıktı. Katılımcılar, alandaki farklı paydaşlarla tanışarak iş birliği olanaklarını değerlendirdi.
Uluslararası Görünürlük
Bu yıl Konuşmamız Gerek Derneği’nin çalışmaları uluslararası alanda da görünürlük kazandı. Konuşmamız Gerek, bu özel gün kapsamında Rayka Kumru, TabuKamu ve UNFPA Türkiye iş birliğiyle bilgilendirici sosyal medya içerikleri ve bir mini rehber hazırladı. UN Women Genel Merkezi, Dernek Eş Kurucusu Dr. İlayda Eskitaşçıoğlu Karavelioğlu’yla yaptığı bir röportaj ve içerik yayınladı. Ayrıca WOW Dünya Kadınlar Festivali, Konuşmamız Gerek’in hikâyesine global hesabında yer verdi.
Regl yoksulluğu ve menstrüel adalet nedir?
Dünya nüfusunun yaklaşık yarısı hayatının bir döneminde, dörtte biri ise aktif olarak regl oluyor. Başka bir deyişle, dünyada her gün 800 milyondan fazla kişi regl oluyor ve ömrünün yaklaşık yedi yılını regl halinde geçiriyor.
Regl tamamen doğal ve sağlıklı bir süreç olsa da, beraberinde getirdiği eşitsizlikler nedeniyle önemli bir insan hakları meselesine dönüşüyor.
Regl yoksulluğu, regle dair doğru bilgiye, hijyenik şartlara ve regl bakım ürünlerine erişememe durumudur. Kültürel normlar ve damgalanma korkusu nedeniyle reglin hâlâ tabu olarak görülmesi, bu yoksulluğu daha da derinleştiriyor.
Dünya genelinde 500 milyondan fazla kişi, regli sağlıklı ve güvenli bir şekilde yönetmek için gerekli bilgi, hijyen koşulları ve ürünlere erişemiyor.
Türkiye’de özellikle çocuklar ve gençler regle dair kapsamlı bilgiye erişemiyor. Regl bakım ürünlerinin yüksek maliyeti nedeniyle birçok kişi bu ürünleri temin edemiyor; hijyenik olmayan yöntemlere başvurmak zorunda kalıyor.
Marjinalleştirilmiş gruplar ve afet gibi insani kriz koşullarında yaşayanlar regl yoksulluğunu çok daha yoğun şekilde deneyimliyor. 6 Şubat depremleri sonrası geçici barınma alanlarında temiz suya, mahremiyet alanlarına ve regl ürünlerine erişimde yaşanan zorluklar, regl yoksulluğunun kriz dönemlerinde nasıl derinleştiğini net bir şekilde gösterdi.
Aynı zamanda bu süreçte yardım ve destek sunan saha çalışanları da regl yoksulluğuyla karşılaştı. Konuyla ilgili daha fazla bilgi için “Afet Sonrası Regl Hijyeni Rehberi”ne başvurulabilir.
(EMK)





