Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, 6-8 Ekim 2014 Kobanî protestoları sırasında yaşanan olaylar ve etkin soruşturma yapılmamasıyla ilgili araştırma önergesi verdi.
TIKLAYIN - HDP: Kobanî protestolarında aslında ne oldu?
Önergede, 6-8 Ekim 2014’te yaşanan olayların ortaya çıkış nedenlerinin, insanların yaşamlarını nasıl kaybettiğinden olayların neden etkin şekilde soruşturulmadığına kadar tüm hakikatlerin açığa çıkarılması gerektiği ifade edildi.
“Düştü, düşecek” açıklaması sonrası…
Kerestecioğlu, 25 Eylül 2014’te IŞİD’in saldırısı altındaki Kobanî’ye insani yardım koridoru açılmasını talep eden protestoların, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kobane düştü düşecek” açıklaması yaptığı 7 Ekim 2014’e kadar dayanışma ve destek gösterileri şeklinde devam ettiğini belirtti:
“Barışçıl protestolar bu açıklamadan sonra polisin orantısız şiddetiyle bastırılmak istenmiş, olayların hızlı bir şekilde büyümesiyle birçok yurttaşımız yaşamını yitirmiştir.
“51 kişinin yaşamını kaybettiği vahim olaylarda açıklığa kavuşturulmamış pek çok nokta bulunurken, yargılamaların ve iktidarın söylemlerinin odak noktasında sadece yaşamını yitiren birkaç kişinin bulunması ve 6-8 Ekim olaylarının araştırılması için sunulan araştırma ve soru önergelerinin reddedilmesi, iktidarın asıl amacının hakikatleri ortaya çıkarmak ve sorumlulardan hesap sormak olmadığını gösterir niteliktedir.”
AİHM, Demirtaş kararında değinmişti
“Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire’nin 22 Aralık 2020 tarihinden itibaren yargı için kesin ve bağlayıcı hale gelen Demirtaş kararında 6-8 Ekim olaylarının söz konusu tweet’lerin bir sonucu olarak görülemeyeceği ve suçlarla ilgili başvuranın tutukluluğunun haklı gösterilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
“Fakat bu karar bağlayıcı olarak görülmemiş, çoğunluğunu Kobane ile dayanışma çağrısı yapanların oluşturduğu 51 yurttaşın yaşamını nasıl kaybettiği etkin şekilde soruşturulmamış, karanlıkta bırakılmıştır.
“Üstelik gelinen aşamada bu olaylar sadece HDP’li siyasetçileri yargılamak amacıyla gündeme getirilmektedir.”
“Kamu görevlileri soruşturulmadı”
“Protestoların güvenlik güçlerince silah zoruyla bastırılmak istendiği ve yurttaşların bir bölümünün kamu görevlilerinin açtığı ateş sonucunda yaralandığı veya yaşamını yitirdiği bilinmesine rağmen bugüne dek tek bir kamu görevlisi hakkında ne bir idari işlem ne bir soruşturma başlatılmıştır.
“Yine bu süreçte malları zarar gören yurttaşların zararlarının tazmin edilip edilmediği de açıklanmamıştır. Yurttaşların süreç sonrası yaşadığı travmalar, göç etmek zorunda kalanların sorunları görünmez kılınmıştır.”
“Otoriterleşme ve yoksulluk derinleşti”
“6-8 Ekim olaylarının aydınlatılmaması ve iktidar tarafından ele alınış biçimi, Kürt sorununu çözümsüzlüğe sürükleyen, her türlü hak ve özgürlüğün gasp edildiği, otoriterleşmenin ve yoksulluğun derinleştiği bir siyasi iklimi de beraberinde getirmiştir.
“Protestolarda meydana gelen ölümlerin aydınlatılması ve adil yargılama sürecinin işletilmesi kamuoyunun ortak beklentisi olduğu kadar, gerçeklerle yüzleşebilmek açısından da önemlidir.
“Bu bağlamda, protestolarda meydana gelen olayların başlangıcının, şiddete evrilme sürecinin ve sonuçlarının topluma açıklanması ve hakikatlerin ortaya çıkarılması için genel görüşme yapılması elzem hale gelmiştir.” (AS)