Kobanî Davası öncesi açıklama yapan dava avukatları, HDP’liler ve Kürt siyasetçiler üzerinden “hukuk ve demokrasinin” hedef alındığını söyleyerek, bu saldırıya karşı çıkan herkesi 20 Eylül’de Sincan Cezaevi Kampüsü'ne davet etti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede ve dava avukatları, 20 Eylül’de başlayacak Kobanê Davası’na ilişkin basın toplantısı düzenledi. Ankara’da bir otelde düzenlenen toplantıya Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şube Başkanı Şevin Kaya, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatı Cahit Kırkazak ve HDP Hukuk Komisyonu üyesi Avukat Kenan Maçoğlu katıldı.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre; açıklamada ilk olarak konuşan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, “HDP kumpas davasının 4’üncü kumpas serisi başlıyor. Sözde yargılama sürecinin nasıl yürütüldüğüne ilişkin bilgi vermek, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bu toplantıyı yapıyoruz” dedi.
"2014'te soruşturma başlatıldı"
HDP Hukuk Komisyonu üyesi avukat Kenan Maçoğlu da soruşturmanın 2014 yılında 6-8 Ekim döneminde başlatıldığını hatırlattı.
O dönemde iki soruşturma yürütüldüğünü belirten Maçoğlu, şöyle konuştu: “İlki HDP’nin o dönem milletvekili olmayan MYK üyelerine açılmıştı. İkinci soruşturma milletvekili olan MYK üyelerine açılmıştı. 4 sene boyunca 8 savcı değişti. İfade işlemleri dışında bir işlem yapılmadı. Bazı MYK üyelerinin ifade işlemleri dahi yapılmadı.
"Yeni delil yaratma çabalarına girildi"
Adreslerinde bulunmalarına rağmen bazı MYK üyelerinin gözaltına alınmasına bile gerek duyulmadı. 2018’de Erdoğan, Cumhurbaşkanı kampanyası ile birlikte yeni bir savcı atandı ve dosyaya gizlilik kararı alındı ve yeni delil yaratma çabalarına girişildi. İki sene boyunca tanık, itirafçı ve gizli tanık bulmak için savcılığın yoğun bir çabası oldu.
Türkiye’nin bütün illerine yazılar yazıldı. Gizlilik kararı ardından yeni delil yaratma çabalarına girildi. İki sene boyunca tanık, gizli tanık bulma çabası oldu. Türkiye’nin bütün illerinde emniyet, jandarma ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) seferber edildi, ancak yine de bir şey bulunmadı.
"Belge savcılıkça unutuldu"
Dosyaya iki gizli, iki açık tanık kazandırdılar. Ardından HDP MYK üyeleri 2020 Eylül ayında gözaltına alınıp çoğu tutuklandı. Savcılık hızlıca bir iddianame hazırladı. 3 bin küsurluk iddianame kabul edildi ve yargılama süreci başladı. Bu sürecin kumpas süreci olduğunu belirttik. Buna yönelik bilgi ve belgeleri mahkemeye sunup savunmamızı yaptık. 2018’de hazırlanan bir belge çok önemli.
Bu belge savcılıkça unutuldu, 5 sayfalık TEM belgesinde soruşturmanın nasıl yürütülmesi gerektiği, kimlerin eklenmesi, vekillerin dokunulmazlıklarını kaldırıp, vekillerin dosyaya dahil edilmesi ve hatta bu şekilde HDP’nin kapatılma iddianamesinin hazırlanabileceği belirtiliyordu. Biz bu belgeyi mahkemeye sunduk ama bir gelişme henüz olmadı. Bu belge şu açıdan önemli. Bu belgeden sonra Kobanê dosyasına giren başka belgeler vardı.
"Organize şekilde yürütülmüş"
Fakat bir de bizim önümüze gelen kapatma iddianamesiyle de AYM’nin partiye tebliğ ettiği belgelerden biz şunu gördük ki, Kobanî dosyasını yürüten savcı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, 2018’deki belgeyi temel baz alarak ayrıntılı bir çalışma yapmışlar ve birçok noktada birbirleriyle paslaşmışlar. Kapatma iddianamesine organize bir şekilde yürütmüşler. Bunu hem biz Kobanê soruşturma dosyasından hem de kapatma iddianamesinden gördük.
HDP’ye açılan kapatma davası iddianamesinde de ayrıntılı bir çalışma yapıldığı ve birbiriyle paslaşıldığını gördüklerinin altını çizen Maçoğlu, buna dair belgeleri yargılama aşamasında sunacaklarını belirtti.
"Mikrofonlar kapatıldı"
ÖHD Ankara Şube Başkanı Şevin Kaya da Sincan Cezaevi Kampüsü’nde 26 Nisan’da başlayan yargılama sürecine dair bilgilendirmede bulundu.
Alelacele bir soruşturma ve iddianame hazırlanarak, yargılamaya geçildiğini dile getiren Kaya şunları söyledi: “Mahkemede yargılananların savunmasını kesintisiz bir şekilde alarak, duruşmayı bitirme niyetindeydi. Bütün televizyonlarda görmüşüzdür, avukatların alınmadığı, sıralarda polislerin oturduğu bir yargılama ile karşı karşıya kaldık.
Avukatların ve yargılananların mikrofonları kapatıldı. Yargılananların SEGBİS ile sesini duyurmaya çalıştıkları, duyuramayınca kağıtlarla söz almaya çalıştıkları bir manzara ile karşılaştık. Mahkeme hukuka aykırı olarak duruşmayı bir an önce bitirmeye çalışıyor.” (RT)