* Çizim: Ercan Altuntaş
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Kobanî davasının üçüncü duruşmasının 10. oturumu, bugün Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Tutuklu siyasetçilerden Emine Ayna, Beyza Üstün, Zeki Çelik ve İbrahim Binici adli kontrolle tahliye edildi.
Bir sonraki duruşma 20 Eylül'de görülecek.
Davada, HDP önceki dönem Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 24’ü tutuklu, 10’u hakkında adli kontrol kararı, 75'i hakkında da yakalama kararı bulunan 108 kişi yargılanıyor.
TIKLAYIN - Kobanî davasında reddi hakim talebine ret
“6 - 8 Ekim Kobanî protestoları” olarak bilinen, 2014 yılındaki eylemlerle suçlanan siyasetçiler hakkında, 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
TIKLAYIN- HDP: Kobanî protestolarında aslında ne oldu?
TIKLAYIN - Demirtaş neyle suçlandı, gerçekler neydi?
“Kayyım, kadın kazanımlarına yönelik saldırıdır”
Duruşmada ilk olarak HDP önceki dönem MYK Üyesi Zeynep Ölbeci, tutukluluk incelemesine dair söz aldı.
HDP İzmir İl Örgütüne yapılan saldırıda katledilen Deniz Poyraz’ı anarak konuşmasına başlayan Ölbeci, “Kadınlar için mücadele ettim ve etmeye devam edeceğim. Şimdiye kadar elde ettiğimiz kazanımlar erkek zihniyetine karşı verdiğimiz mücadelenin sonucudur” dedi.
Zeynep Ölbeci, Süleyman Soylu’nun “PKK kadın hareketidir” sözleriyle Kürt kadınlarının yaptığı çalışmaları hedef gösterdiğini ve bunun üzerine aralarında Rosa Kadın Derneği’nin de bulunduğu pek çok kadın kurumunun saldırıya uğradığını söyledi.
Kayyım politikalarının aynı zamanda kadın iradesine yönelik bir saldırı olduğunun altını çizen Ölbeci, “Bugün temsili demokrasiyi bile mumla arıyoruz. Kayyım saldırılarında kadın düşmanlığının ne kadar derin olduğunu anladık ve gördük. Aynı zamanda mücadelemizin doğruluğunu da gördük” dedi. Ölbeci, bütün bu saldırılarla “devletin Kürtlere karşı olan düşmanca tutumunun” deşifre olduğunu dile getirdi.
Zeynep Ölbeci, Kobanî protestolarında esas olarak anayasal hakkını kullananlara karşı saldırı düzenlendiğini ve bunun da IŞİD zihniyetinin devamı olduğunu söyledi. Ölbeci, Kobanî protestoları sürecinde yaşanan bütün bu gerçeklerin ortaya çıkarılmasını istedi.
Hapishanedeki kötü muamele için suç duyurusu
RTÜK Üyesi Ali Ürküt’ün avukatlığını yapan oğlu Erhan Ürküt, cezaevinde gerçekleşen kötü muameleyi hatırlatarak, “Sizin bu kötü muameleye müdahale etmemeniz hak ihlalidir. Kötü muamele ve işkence insanlık onurunu zedeler. Buradan insan hakları örgütlerini harekete geçmeye çağırıyorum. Cezaevindeki arama ahlaki boyutu aşmıştır. İki tane zavallı, kendince işgüzarlık yapmıştır. Suç duyurusunda bulunuyorum” ifadelerini kullandı.
Müvekkili Ürküt’ün “Artık kardeş kanı akmasın” dediği için yargılandığını ifade eden avukat Ürküt, “Ürküt, diplomatik pasaportla 50 defa yurt dışına gidip gelmiş. Kaçmadı, kaçmaz. Bu kötü muameleye son verilmesi için Ali Ürküt’ün tahliyesini talep ediyorum” dedi.
Daha sonra söz alan Gülfer Akkaya’nın avukatı İbrahim Ergün de, yargılama boyunca sadece mahkemenin tutuklu siyasetçilere “şöyle düşündünüz mü” diye soru sorabildiğini ifade ederek, “Ağır ithamlar var ama bunlara dair tek bir soru sorulamadı, Sorulması da söz konusu olamaz, çünkü gerçeklerin böyle olmadığını siz de çok iyi biliyorsunuz” dedi. Ergün, “Dürüst yargılama ilkelerinin hiçbirinin uygulanmadığını, bu duruşmalar süresince de uygulanmayacağını düşünüyorum. Adil yargılamanın sağlanabilmesi için duruşmaların 10 gün üst üste yapılması yerine ara verilerek yapılması gerekir” ifadelerini kullandı.
“3 tweet’ten ağırlaştırılmış müebbetle yargılıyorsunuz”
Sebahat Tuncel ve Figen Yüksekdağ'ın avukatı Ezgi Güngördü, HDP İzmir İl Binasına yönelik gerçekleşen saldırıda katledilen Deniz Poyraz’ı anarak sözlerine başladı.
Güngördü, “Bu yargılama devam ederken bir Kürt kadın, bir HDP’li kadın katledildi. Burada Sebahat Tuncel’i, Beyza Üstün’ü yargılıyorsunuz. Katilin ifadelerinden anlıyoruz ki katil oraya daha çok kişiyi öldürmek için gitti. Savcılık ya da yargı HDP’lilerin peşine düşeceğine ‘ortalığı kana bulayacağız' diyenlerin peşine düşseydi bu katliam yaşanmayacaktı” dedi.
“Bakın katilin sosyal medya hesaplarına; ‘hepinizi öldüreceğiz’ diye paylaşımlar yapmış. Peki, bir tane soruşturma açılmış mı? Ama siz müvekkillerimizi attığı 3 tweet’ten dolayı ağırlaştırılmış müebbetle yargılıyorsunuz. Bugün HDP, Kürtler haklılıklarını ölümleriyle ispat etmeye çalışıyorlar. Yıl olmuş 2021. Bunlar tesadüfi değildir, bir linç kampanyasının sonucudur. Siz de bu kampanyanın parçasısınız.”
“Tarihi bir yargılama yapılıyor”
“Zeynep Ölbeci'nin avukatı Ali Bozan da Deniz Poyraz’ın katledilmesine işaret ederek, “Deniz Poyraz katledilmeden bir saat önce mahkeme heyeti üyelerinden biri ‘neden HDP binaları saldırıya uğramıyor’ diye bir soru sordu. Bu sorunun üzerinden 1 saat geçmeden HDP İzmir İl Binası saldırıya uğradı. Tarihi bir yargılama yapılıyor; sizlerin, bizlerin hepimizin kurduğu sözlere dikkat etmesi gerekir. Heyetiniz o üyesinin HDP İzmir İl Binasının saldırıya uğraması üzerine sonra özür dilemesini, üzüntüsünü dile getirmesini beklerdim” şeklinde konuştu.
“Anlaşılıyor ki bazı yerlerde yeni hazırlıklar yapılıyor”
Nazmi Gür'ün avukatı Kenan Maçoğlu, savcının yeni delil arayışında olduğunu belirterek, “HDP’nin kapatma iddianamesini istemiş. Bunu neden istediğini açıklamadı ama açıklama yapması gerekiyor. Bunun dosya ile ne ilgisi var? Anlaşılıyor ki bazı yerlerde kimi hazırlıklar yapılıyor. Savcı Beyin kulağına bunlar fısıldanıyor ve o da gereğini yerine getiriyor” dedi.
Maçoğlu, kapatma davası iddianamesinde yeni bilgilere ulaştıklarını, Kerem Gökalp’in detaylı ifadelerinin kendilerinden gizlendiğinin bu kapatma iddianamesinde gördüklerini söyledi.
Savcının Erdoğan’ın “karşı hamlemizi yaparız” sözlerinin gereğini getirdiğini beliren Maçoğlu, “Demirtaş ve Yüksekdağ’ı aynı dosyadan 3’üncü kez tutuklamaya hazırlanıyorlar” dedi. Maçoğlu, savcının mahkemeden gizlediği belgeleri kapatma davası için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısıyla paylaştığını belirterek, “İddianamede belge de unutulmuştu, orada HDP’nin kapatılmasına hazırlık yapılması isteniyordu. Anlıyoruz ki savcı Ahmet Altun ile Cumhuriyet Başsavcısı ortak hareket ediyor. Tahliye talebinde bulunmak bana zul geliyor” dedi.
“Dosyada bir delil göremedik”
Bülent Parmaksız’ın avukatı Gülşen Uzunel, Dosyanın siyasi olma niteliğinin ortada olduğunu ifade ederek, “Bu siyasi bir dosya ve sizin burada tuttuğunuz müvekkilimiz de siyasi bir tutuklu. Bir takım konjonktürel gelişmeleri bekliyoruz. Hukukçu olarak, müvekkilimize hukuk uygulansın, deliller bu noktada değerlendirilsin. Savcı Bey deliller diye belirtti ama dosyada bir delil göremedik. Dosya kapsamı müvekkilin tahliyesine el verdiğinden tahliye talep ediyoruz” diye konuştu.
“Bunların sembolik olduğunu biliyoruz”
Meryem Adıbelli’nin avukatı Mustafa Kemal Baran, “Bu davanın HDP’nin kapatılma davasının bir delili olduğu kesin. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 7 Haziran’da iddianameyi hazırlaması ve sunması manidardır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 7 Haziran’da neden dosyayı hazırladı? Bunların sembolik olduğunu biliyoruz. Kültürde, tarihte karşılığı yok ama siyasal karşılığı var. Bu karşılık nedir: ‘HDP, sen 7 Haziran’da fazla oy alarak tek başıma iktidar olmamı engelledin, ben de sana gününü gösteririm.’ İşte anlamı budur” dedi.
Kobane davasıAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla 7 ilde 82 kişi hakkında gözaltı kararı verilen Kobani eylemlerine ilişkin operasyon kapsamında akademisyen Cihan Erdal, Prof. Dr. Beyza Üstün ve Can Memiş de 25 Eylül 2020 Cuma günü gözaltına alındı. Kanada'daki Carleton Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Erdal, tez araştırması kapsamında İstanbul'daydı. 2 Ekim 2020 Cuma günü Cihan Erdal HDP'nin gözaltına alınan eski MYK üyelerinin de aralarında olduğu 17 kişiyle birlikte tutuklandı. Soruşturma kapsamında toplamda 108 kişi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlarını Soruşturma Bürosunca iddianame hazırlandı ve Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, hazırlanan Kobani iddianamesini kabul etti. İddianamede 27'si tutuklu, 6'sı hakkında adli kontrol kararı, 75'i hakkında da yakalama kararı bulunan 108 kişi için 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Ceza istenenler arasında HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da bulunuyor. İddianame, AİHM Büyük Daire'nin 22 Aralık 2020'de Demirtaş için verdiği "Derhal tahliye edilsin" kararından sekiz gün sonra, 30 Aralık 2020'de hazırlanmıştı. İddianameden İddianamede şu suçlamalara yer verildi: "Sanıkların terör olaylarını, başlamasında ve devamında sorumlu düzeyde organize etmeleri, örgütün talimat bütünlüğü içinde şiddetli sokak olayları şeklinde ülke geneline yayıp terör olaylarına kitlesel boyut kazandırmak için örgüte müzahir taban kitleye talimatlar vermiş olmaları, talimat aldıkları kişilerin örgüt içi pozisyonları, teşhis beyanlarının içeriği, talimatların uygulanış biçimleri ve iletildiği muhatapları, olaylarda inisiyatif almaları, ısrarlı şekilde kararları uygulama biçimleri, örgütün amaçları doğrultusunda aldıkları sorumlulukların ağırlıkları, olayları sorumlu düzeyde organize ettikleri anlaşılmıştır. "Şüpheliler hakkında örgüt adına bu yönde faaliyetler yürüttüklerine ilişkin yapılan diğer tüm tespitler birlikte dikkate alındığında, şüphelilerin PKK/KCK silahlı terör örgütünün sözde yöneticisi olarak kabul edilmeleri gerektiği, bu kabulün sonucu olarak TCK'nın 220/5. maddesi gereğince örgütün faaliyeti çerçevesinde işlendiği belirlenen bütün suçlardan bu madde gereğince ayrıca sorumlu oldukları tespit edilmiştir." Suçlamalar Olay tarihlerinde ülke genelindeki tüm eylemlerden sorumlu tutulan 108 kişiye yöneltilen suçlamalar şöyle: Birer kez "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma", 37'şer kez "insan öldürme", 31'er kez "insan öldürmeye teşebbüs", 24'er kez "yağma", 38'er kez "alıkoyma", 1750'şer kez "alıkoymaya teşebbüs", 397'şer kez "yakarak mala zarar verme", 1060'ar kez "kamu malına zarar verme", 503'er kez "yakarak kamu malına zarar verme", 53'er kez "iş yeri dokunulmazlığını ihlal", 294'er kez "geceleyin iş yeri dokunulmazlığını ihlal", 26'şar kez "geceleyin açıktan hırsızlık", 20'şer kez "açıktan hırsızlık", 114'er kez "hırsızlık", 272'şer kez "geceleyin hırsızlık", 5'er kez "basit yaralama", 43'er kez "silahla basit yaralama", 264'er kez "kamu görevlisini silahla basit yaralama", 7'şer kez "kamu görevlisini kasten basit yaralama", birer kez "kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama", birer kez "kamu görevlisini kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama", 78'er kez "silahla kasten yaralama", 51'er kez "kamu görevlisini silahla yaralama", 3'er kez "iş ve çalışma hürriyetinin ihlali", 4'er kez "ibadethanelere zarar verme", birer kez "düşük yapmaya neden olma", 24'er kez "bayrak yakma", 25'er kez "5816 sayılı yasaya muhalefet" ve "suç işlemeye tahrik etmek". Sanıklar Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, Selahattin Demirtaş, Selma Irmak, Sırrı Süreyya Önder, Gülfer Akkaya, Gülser Yıldırım, Gültan Kışanak, Ahmet Türk, Ali Ürküt, Alp Altınörs, Altan Tan, Ayhan Bilgen, Nazmi Gür, Ayla Akat Ata, Aysel Tuğluk, İbrahim Binici, Ayşe Yağcı, Nezir Çakan, Pervin Oduncu, Meryem Adıbelli, Mesut Bağcık, Bircan Yorulmaz, Bülent Barmaksız, Can Memiş, Cihan Erdal, Berfin Özgü Köse, Günay Kubilay, Dilek Yağlı, Emine Ayna, Emine Beyza Üstün, Mehmet Hatip Dicle, Ertuğrul Kürkçü, Yurdusev Özsökmenler, Arife Köse, Ayfer Kordu, Aynur Aşan, Ayşe Tonğuç, Azime Yılmaz, Bayram Yılmaz, Bergüzar Dumlu, Cemil Bayık, Ceylan Bağrıyanık, Cihan Ekin, Demir Çelik, Duran Kalkan, Elif Yıldırım, Emine Tekas, Emine Temel, Emrullah Cin, Engin Karaaslan, Enver Güngör, Ercan Arslan, Fatma Şenpınar, Fehman Hüseyin, Ferhat Aksu, Filis Arslan, Filiz Duman, Gönül Tepe, Gülseren Törün, Gülten Alataş, Gülüşan Eksen, Gülüzar Tural, Güzel İmecik, Hacire Ateş, Hatice Altınışık, Hülya Oran, İsmail Özden, İsmail Şengül, Kamuran Yüksek, Layika Gültekin, Leyla Söğüt Aydeniz, Mahmut Dora, Mazhar Öztürk, Mazlum Tekdağ, Abdulselam Demirkıran, Mehmet Taş, Mehmet Tören, Menafi Bayazit, Mızgın Arı, Murat Karayılan, Mustafa Karasu, Muzaffer Ayata, Nazlı Taşpınar, Neşe Baltaş, Nihal Ay, Nuriye Kesbir, Remzi Kartal, Rıza Altun, Ruken Karagöz, Sabiha Onar, Sabri Ok, Salih Akdoğan, Salih Müslüm Muhammed, Salman Kurtulan, Sara Aktaş, Sibel Akdeniz, Şenay Oruç, Ünal Ahmet Çelen, Yahya Figan, Yasemin Becerekli, Yusuf Koyuncu, Yüksel Baran, Zeki Çelik, Zeynep Karaman, Zeynep Ölbeci, Zübeyir Aydar. |
(AS)