Kanar: Tunç zorla değil davetiye yoluyla getirilmeliydi
Uygulamaya tepki gösteren Tunç, bianet'e, "Daha önce ifade verdiğim bir davada, sabah saatlerinde apar topar jandarma zoruyla mahkemeye götürülmeyi manidar ve çirkin bulunuyorum" dedi.
Tunç'un zorla çıkarıldığı duruşmada sanatçıyı savunan avukat Ercan Kanar, "Müvekkilim ve diğer kişiler, insan hayatının kurtarmak için kendi hayatlarını da tehlikeye attıkları bir eylemle ilgili suçlanmaları hukuk açısından da yadırganacak bir durumdur" dedi.
Av. Kanar, Malatya Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava için esas hakkındaki savunmalarını bildireceklerini ve soruşturmanın genişletilmesini talep edeceklerini, esas hakkında mütalaa verilmesi durumunda mütalaanın kendilerine de bildirilmesi ve davetiye çıkarılmasını talep etti.
Kanar, davetiye yoluyla duruşmaya çağrılmak yerine müvekkili Tunç'un jandarma zoruyla getirilmesinin usul hükümlerine aykırı olduğunu bildirdi.
Mahkeme heyette yer alan Hozatlı için davetiye çıkardı
Mahkeme Başkanı Vedat Yılmaz Abdurrahmanoğlu, Kırandi'yi teslim almaya giden heyette bulunan Umur Hozatlı hakkında davetiye çıkarılmasını istedi.
Tunceli Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan dava, bu mahkemenin 15 Eylül 2006'da görevsizlik kararı vermesinin ardından Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanmıştı. Malatya'daki yargılamaya 1 Mart'ta devam edilecek. Beş aktivisti Kırandi'yi teslim alırken izleyen habercilerin de Tunceli'de talimatla ifadelerinin alındığı bildirildi.
"Sözde değil gerçek insan hakları savunucularıyız"
Kırandi davasından, aktivist-sanatçı Ferhat Tunç, sanıklar İnsan Hakları Derneği (İHD) Bölge Temsilcisi Mihdi Perinçek, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Temsilcisi Selahattin Demirtaş, Tunceli Belediyesi İl Encümeni Özgür Söylemez, gazeteci-yazar Umur Hozatlı ile erin teslim edilişini izleyen Doğan Haber Ajansı (DHA) ve Reuters Haber Ajansı muhabiri Ferit Demir, Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Haydar Toprakçı, Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabirleri Abdülkadir Özbek ve Rüştü Demirkaya yargılanıyorlar.
İnsan hakları savunucuları ve haberciler, 4 Ağustos 2005'te askeri Güleç Köyü'nde teslim aldıkları veya olayı izledikleri için Ceza Yasası' nın 220/8 ve 53. maddeleri uyarınca ve "Örgüt ve amacının propagandası yapmak" iddiasıyla 26 Aralık 2005'te dava açılmıştı.
Dava boyunca sanık insan hakları savunucuları, kendilerini "sözde insan hakları savunucuları" olarak nitelendiren iddianameye tepki gösterdiler. (EÖ/KÖ)