346.kez Galatasaray Meydanı'nda toplanan cumartesi anneleri/insanları, insan hakları ve demokrasiden yana herkesi kayıplarla ilgili ses çıkarmaya çağırdı.
17 yıl önce gözaltında kaybedilen Nihat Aydoğan'ın eşi Halime Aydoğan, "Başbakan ile de görüştük ama hala kocamın kemiklerine ulaşamadım. Başbakan ve eşi Emine Erdoğan'ı bir gün burada bizimle oturmaya ve derdimizi anlamaya çağırıyorum" dedi.
"Susarak gerçeklerin açığa çıkmasını engellediler"
İnsan Hakları Derneği (İHD) adına basın açıklamasını okuyan Başak Can, Meclis'te taleplerini partilerin grup başkanlarına ilettiklerini, Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüştüklerini, Cumhurbaşkanı'na defalarca Devlet denetleme Kurulu'nu harekete geçirmesi için çağrıda bulunduklarını söyledi.
"Taleplerimiz karşısında hep sustular, susarak gerçeklerin açığa çıkmasını engellediler. Israrlı takibimizle Türkiye uluslararası hukukta kendi yurttaşlarını gözaltında kaybederek 'insanlığa karşu suç' işleyen bir ülke oldu; bundan rahatsız olmadılar."
"253 toplu mezar tespit ettik; olağan saydılar"
Can, TBMM raporlarında, devletin gözaltında yurttaşlarını kaybettiğinin tescilenmesine, medyada bu konuda itiraflar yer almasına, tetikçilerin "Kan aktıysa devlet eliyle aktı", "Emir komuta zinciri içinde yaptık", "MGK bilgisinde infaz ettik" ithamlarına rağmen herkesin hala umursamaz bir tavır içinde olduğunu söyledi.
"İHD, 20 ilde yürüttüğü çalışmalar sonucunda, 253 toplu mezar tespit etti; bu durumu olağan saydılar. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) faili meçhullerle ilgili verdiği soru önergeleri her seferinde iktidar partisi milletvekilleri tarafından reddedildi."
Gözaltında kayıplar ve faili meçhul cinayetlerin ortaya çıkarılması için siyasi iktidarın, savcıların ve insan hakları savunucuların bu konuyla ilgili ses çıkarması gerektiği belirtildi. (NV)