Kayınları 1990'dan bu yana siyasi nedenlerle kaydedilenler, Beyoğlu Galatasaray Meydanı'nda yaptıkları 276. oturma eyleminde, gözaltında kaybedenleri koruduğu gerekçesiyle Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'u kınadılar.
Ankara'da 1994'te kaybedilen Kenan Bilgin'in kardeşi İrfan Bilgin, Başbuğ'un Diyarbakır'da tutuklu yargılanan Cizre bölgesi eski JİTEM komutanlarından Albay Cemal Temizöz'ün durumuna üzülmesine tepki gösterdi.
"Vatanı sevmek bu ülkenin yurtseverlerini yok etmek o halde. İki elimiz yakalarında olacak. Katillerin sorumluluğunun bir parçası da onun omuzlarındadır."
Tosun: Sonuna kadar sizden hesap soracağız
1995'te İstanbul Avcılar'da kaybedilen Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun da, "Katiller üzerimize salındığı zaman gerçekten çok üzülüyoruz. Bu insanlar Kürt oldukları için kaybedildiler. Bir Genelkurmay başkanı bu katilleri savunduğu zaman kimin bu ülkenin sahibi olduğu ortaya çıkıyor. Arjantin'deki gibi tüm sorumluları karşımıza çıkarsınlar, özür dilesinler. 15 yıldır buradayız, sonuna kadar da sizden hesap soracağız. Yine Kürt coğrafyasında kayıplar ve kan akmaya başladı. Kürt olduğu kadar Türk öldürüldüğü zaman da içimiz yanıyor. Başbuğ bir daha karşımızda katilleri savunmasın."
Ahmet Cingöz, Halil Alpsoy, Rıdvan Karakoç, Seyhan Doğan, Abdullah Olcay, Hasan Ocak, Serdar Tanış, İsmail Şahin, Kasım Alpsoy, Abdurrahman Coşkun, Düzgün Tekin....
Daha birçok kişiyi arayan Cumartesi anneleri ve insanları, bu hafta İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyeleriyle birlikte daha önce olduğu gibi "Failleri Belli, Kayıplar Nerede?" afişinin önünde değil, arkasında oturdular.
Komisyon adına Leman Yurtsever'in okuduğu açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) raporlarında adı geçen subay ve askeri görevleri Bağbuğ'un korudu ve övdüğüne işaret edildi.
Hükümete: "Başbuğ'a neden tepki vermediniz?
Başbuğ, Star TV'de Uğur Dündar'ın sunduğu programa katılarak, Temizöz'ün haksız yere suçlandığını ve bu durumun kendisini rahatsız ettiğini söylemiş; "Televizyonların eşliğinde yapılan kazılardan da bir şey çıkmadı" diye ileri sürmüştü.
Eylemde hükümetin de sorumluluğu bulunduğu vurgulanarak şöyle denildi:
"İsrail'e 'siz adam öldürmeyi çok iyi biliyorsunuz' diyerek tepki verirken, insanlarımızın kaybedilmesinden doğrudan sorumluluğu olan ve yargılanması devam eden askerlerini savunan, suç ve suçluyu öven bir Genelkurmay başkanına neden tepki vermediğinizi merak ediyor ve derhal görevden alınmasını istiyoruz." (EÖ)