Kadınların Mücadelesi Yargılanamaz İnisiyatifi, kadınları “Arkadaşıma yazıyorum, arkadaşımı yazıyorum” kampanyasına katılmaya çağırdı.
İnisiyatif, 20 Haziran’da Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak’ın duruşması öncesinde kurulmuştu.
bianet'e konuşan Melek Özman, şu an siyasi nedenlerle tutuklu bulunanlar hakkında bir kara propaganda yapıldığını ve bu nedenle tutuklu arkadaşlarını yazdıkları açık mektuplarla anlatacaklarını söyledi.
Gönderilen mektuplar aynı zamanda arkadasimayazıyorum.wordpress.com blog adresinde toplanacak ve oradan görüntülenebilecek.
“Mektuplarımız mahpuslara ulaşmıyor”
Kadınların Mücadelesi Yargılanamaz İnisiyatifi adına bianet’e konuşan Melek Özman, cezaevine gönderdikleri mektupların kadın mahpuslara verilmediğini, bu nedenle yazdıkları açık mektupları internette dolaşıma sokacaklarını anlattı:
“Kadınlar, Tutuklu Kadın Arkadaşlarına Yazıyor/ Tutuklu Kadın Arkadaşlarını Yazıyor’, tutsak bulunan kadın arkadaşlarımızın etrafında bir dayanışma ağı örmek için başlattığımız bir hareket.
“Derdimiz onların unutulmaması, dayanışma ve biraradalık duygusunu kaybetmek istemeyişimiz. Bir yandan da onların aslında kim olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Çünkü haklarında tuhaf bir propaganda ve itham var. Kendileriyle ilintili olmayan suçlamalar ve cezalar adlarının yanına eklenerek bir kara propaganda sürdürülüyor. Oysa ki biz onları tanıyoruz. Onlar bizim arkadaşımızlar ve tutuklanana kadar yanı başımızdaydılar.
“Mektuplarımız verilmiyor ve dolayısıyla onlara ulaşmıyor. İsteyen bütün kadınlar kendi sosyal medya hesaplarına, haber sitelerine veya farklı mecralara açık mektuplar yazabilir. Yazanlar onlara dair anılarından, özlemlerinden, düşüncelerinden bahsedebilirler. Yahut bize gönderebilirler.”
“Yazalım, hatırlayalım, hatırlatalım”
Kampanyanın çağrı metni şöyle:
“Yan yana yürüdüğümüz; kadınlara yönelik her türlü şiddetin ve ayrımcılığın hesabını sorsun diye meclise gönderdiğimiz; kreşler, sığınma evleri, kadın dayanışma merkezleri inşa etsinler diye belediyelere gönderdiğimiz; özgürlük mücadelesini beraber ördüğümüz, tutuklu kadın arkadaşlarımıza açık mektuplar yazıyoruz. Her mecrada tutuklu kadın arkadaşlarımızı yazıyoruz.
“Hepimiz yan yanaydık, hepimiz oradaydık. Festivalde ya da bir çalıştayda, sokakta ya da bir panelde hep birlikteydik. Birlikte taşlarını koyduğumuz, yürüdüğümüz yolların geri dönüşü, kahkahalarımızın nihayeti. Yazalım, hatırlayalım, hatırlatalım.
“Haydi, her birimiz arkadaşlarımızı yazalım, arkadaşlarımıza yazalım. Herhangi bir basılı ya da elektronik mecrada, sosyal medya hesaplarınızda… 2 satır ya da 2 sahife ama mutlaka yazın. Yazdıklarınızı [email protected] adresine de yollayın ki tüm yazılar web sitemizde biriksin, çoğalsın; ki bir an önce dilediğimiz her kim ya da ne ise buluşalım…” (ZY/ÇT)