Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı'nın yerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurulacağı, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün (KSGM) de bu yapı altında konuşlandırılacağı haberlerine kadın örgütlerinin temsilcileri tepki gösterdi.
Eşitlik Mekanizmaları Platformu'ndan Hülya Gülbahar, Ankara Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM) Öğretim Üyesi Dr. Selma Acuner ile Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA.DER) Yönetim Kurulu Başkanı Çiğdem Aydın, uygulamayı kadınlar açısından "kabul edilmez" buluyor.
Her iki kurumun da kadın hareketinin yıllar süren mücadelesi sonunda oluşturmuş, kadınların hayatın tüm alanlarına tam ve eşit katılımını sağlamakla görevli çok önemli resmi mekanizmalar olduğunu vurgulayan Gülbahar, Acuner ve Aydın'ın ortak beklentisi, KSGM'nin yapısının güçlendirilmesi, uygun bütçe ile donatılmış, eşitliği sağlayıcı koordinatör ve icracı bir bakanlık kurulması.
"KSGM'nin aile ya da sosyal yardım merkezli politikaların esas alındığı yapıların içine çekilmesi, kabul edilemez" diyen Gülbahar, Acuner ve Aydın'ın görüşleri şöyle:
Gülbahar: Kadın yok, aile var, zaten kadın da aile için var!
Kadının birey olarak bağımsız varlığının yok sayılıp bir aile eklentisi haline getirilmeye çalışılması ise çağdışı bir anlayış.
Kadınların talebi bağımsız ve erkeklerle eşit haklara sahip bireyler olduklarının tanınması; fiili eşitliğin sağlanması için kadınlar ve erkekler arasında eşitsizlik yaratan tüm engellerin kaldırılması. Bütün dünyada kadın erkek eşitliğini sağlayacak resmi mekanizmalar bu amaçla kuruluyor. Türkiye'de de bu amaçla kuruldu.
Neredeyse tüm cinsiyet eşitliği araştırmalarında Türkiye dünyanın en kötü durumdaki iki - üç ülkesinden birisi olarak tescillenirken bu durumu düzeltebilecek bakanlığın "aile ve sosyal politikalar bakanlığı" gibi bir yapı altında konumlandırılması akıl ve mantıkla bağdaşmaz.
Türkiye'de kadınlarla erkekler arasındaki vahim cinsiyet eşitliği uçurumunu kapatmak için kadın bakanlığının, tüm bakanlıklar ve devlet bürokrasisi üzerinde etkili bir koordinasyon sağlama görevi olan, buna uygun bütçe ile donatılmış, eşitliği sağlayıcı koordinatör ve icracı bir bakanlık olması gerekir.
Hazır hükümetin bakanlıkları yeniden organize etmek konusunda aldığı bir yetki varken bu yetkinin kadın ve aileden sorumlu devlet bakanlığının doğrudan doğruya Kadın Erkek Eşitliği Bakanlığı olarak yeniden düzenlenmesini bekliyoruz.
Acuner: KSGM tabela kurum haline itilecek
Bir düzenleme yapıldığından söz ediliyor ancak Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) kadın milletvekillerinin bu düzenlemeden haberleri yok. İktidar partisi katılımcılık, demokrasi, şeffaflık derken hiç karşılaşmadığımız bir durumla karşı karşıyayız.
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı da KSGM de devlet içinde yapılanmış olmakla birlikte devletin kurumlarını zorlayıcı bir işleve sahiptir. Esas olarak aile, piyasa, devlet gibi ataerkil temelli yapıları dönüştürmeyi amaçlar.
Demokrasinin temel koşullarından biri olan örgütlenme, kadın kurtuluş hareketinin verdiği haklar mücadelesinde önemli bir araç olmuştur. KSGM ve Kadın Bakanlığı da örgütlenmenin en önemli araçlarındandır.
Böyle bir düzenleme ile kadın politikaları iyice kapsam dışı kalarak aile ve sosyal hizmetlerin konusu haline gelir. KSGM daraltılmış bir yetki alanı ve bürokratik silsile ile işlevsizleşecek; bir "tabela kurum" haline itilir.
Oysa KSGM'nin yapısının güçlendirilmesi, icracı bir eşitlik bakanlığının kurulması gerekirdi. Ancak taşra teşkilatlarıyla, araştırma kurumlarıyla, belediyeler ve yerel yönetimlerdeki birimleriyle kadın erkek eşitliği için mücadele etmek mümkün olabilirdi. İsveç, Norveç, Finlandiya, Hollanda, Fransa gibi ülkelerde bu yapılanmalar ve benzer bakanlıklar var. Biz hangi açıdan bu ülkelerden daha ilerideyiz de bu yapıları ortadan kaldırmaya hazırlanıyoruz?
Böylesine aceleci bir yetki yasası ile böylesine önemli bir yapılanma ne örgütlenmeli ne de ortadan kaldırılmalı. Bu, kadın bakanlığı örgütlemek için doğru bir süreç değil. Beklesinler, seçimden sonra ve kadın örgütlerine danışarak hareket geçsinler.
Aydın: Kadın meselesi sosyal politikalar kapsamında düşünülemez
Çalışmanın amacı, bütçeyi hafifletmek ve genel müdürlükleri bir çatı altında toplamak ancak pratik sonucu, KSGM'nin işlevsizleştirilmesi ve kadınların 30 yıllık emeğinin çöpe gitmesi. Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinin "aile" ve "sosyal politikalar" kapsamında değerlendirilmesi de mümkün değil.
KSGM'nin şu anki yapısından da mutlu değiliz. Kendine ait bir bütçesi yok, fonlarla iş görüyor ancak hem veri bankası hem de uzman kadrosuyla büyük bir birikimi barındırıyor. Üstelik kadınların elindeki tek eşitlik mekanizması da o.
Oysa Sosyal Politikalar Bakanlığı altında konuşlandırıldığında, bakanlık bünyesinde engellilerle, yaşlılarla, çocuklarla ilgili genel müdürlüklerden birine dönüşecek. Bu da bizi kadın meselesinde geldiğimiz noktanın çok gerisine götürecek, çıkmasını talep ettiğimiz yasaların sonsuza kadar ertelenmesine yol açacak. (BB)