Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı'nın yerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurularak Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün (KSGM) de bu yapı altında konuşlandırılması girişimlerine karşı bir deklarasyon yayınladı.
Bu girişimin kadın adının bir kez daha yok sayılması anlamına geldiğini vurgulayan deklarasyon metninde TKDF, "Bu açıklama kadını birey olarak görmek istemeyen ve aile içine hapseden iradeye verilen tepkidir" dedi.
"Bu açıklama tüm çağdaş ülkelerde birçok mekanizma ve uygulama ile öne çıkarılan ülkemizde yaşayan kadının sosyal yardım merkezli politikaların içine çekilerek dezavantajlı gruba dahil edilmesine engel olmak için başlatılacak mücadelenin duyurusudur."
Avrupa Konseyi'nin imzaya açtığı, Türkiye'nin de ilk imzacısı olduğu Avrupa Konseyi Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ile Bunlarla Mücadeleye Dair Sözleşme'nin takipçisi olacağını da vurgulayan TKDF, yeni Meclisin açılış haftasında çocuk ve kadınların maruz kaldıkları taciz ve cinayetleri protesto etmek amacıyla TBMM önünde yapacağı eylem için çağrıda da bulundu.
TKDF'nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
Avrupa'da birçok ülkede, kadın-erkek eşitliği konusunda kurumsallaşma süreci 1970'li yıllara denk düşerken bizim ülkemizde Kadın-Erkek eşitliğinin devlet içinde kurumsallaşma süreci 1987 yılında DPT'nin çatısı altındaki Sosyal Planlama Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan Kadına Yönelik Politikalar Danışma Kurulu ile başlamıştır.
Bizler Türkiye'de aktif faaliyetler gösteren kadın örgütleri; yaklaşık 17 yıl boyunca iniş ve çıkışlarla dolu ancak genel anlamda atıl sayılabilecek bir sürecin sonunda 2004 yılında Teşkilat Yasası'na kavuşan Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün kısıtlı olanakları ile geliştirdiği stratejilerin sadece kâğıt üzerinde kalmaması ve aynı zamanda da sahaya yansıtılabilmesi için yeni ve sağlam kadrolu taşra teşkilatlarına kavuşması ve hatta icracı bir kadın bakanlığına dönüştürülmesi için girişimlerde bulunurken "Aile ve Sosyal Politikalar" adı altında yeni bir Bakanlığın hayata geçirilmek üzere olduğunu ve böylece de kadın adının bir kez daha yok sayıldığını öğrenmiş bulunmaktayız.
Kadına ilişkin düzenlemelerin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği'nin sağlanması için yıllardır emek veren kadın örgütlerinin görüşleri alınmadan yapılmayacağına ve Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Sözleşme"nin ivedilikle imzalanacağına inanmak, bizi yönetenlere güvenmek ve endişelerimize ACİL YANIT istiyoruz. (BB)