57 örgütün oluşturduğu Eşitlik ve Mekanizmaları Kadın Platformu (EMKP), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yolladıkları açık mektupla, Kadın Bakanlığı ve Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün (KSGM) kaldırılıp kaldırılmayacağını sordu.
Geçtiğimiz günlerde hükümetin yapısında köklü değişiklikler yapmak için çıkarılan 6223 Sayılı Yetki Kanunu ile Kadın Bakanlığının bir tür "Sosyal Hizmetler Bakanlığı", KSGM'nin ise "Kadın ve Aile Genel Müdürlüğü"ne dönüştürüleceği yönünde haberler çıktığını hatırlatan Platform üyeleri, Türkiye'de Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı ile Başbakanlığa bağlı KSGM'nin kadın hareketinin yıllar süren mücadelesi sonucunda oluşturulmuş, kadınların hayatın tüm alanlarına tam ve eşit katılımını sağlamakla görevli çok önemli resmi mekanizmalar olduğunu vurguladı.
KSGM'nin yapısının güçlendirilerek ve kadından sorumlu bir icra bakanlığı kurularak bu çerçevede daha etkin bir şekilde görev yapması beklentisini dile getiren Platform üyeleri, Başbakana gönderdikleri mektupta, "KSGM'nin aile ya da sosyal yardım merkezli politikaların esas alındığı yapıların içine çekilmesi kabul edilemez. Kadın hak ve özgürlükleri mücadelesi veren kadın örgütleri olarak bu türden girişimlerin karşısında olduk, olmaya da devam edeceğiz" dedi. .
Platform üyeleri, KSGM teşkilat yapısı üzerinde ne türden tasarruflar yapılmakta olduğunun acil olarak kadın örgütleri ve kamuoyu ile paylaşılmasını istedi.
Mektubun tam metni ve imzacı kuruluşlar
Sayın Başbakan,
Kadın Bakanlığı ve Kadının Statüsü Sorunları Genel Müdürlüğü (KSGM) kaldırılıyor mu?
Türkiye'de, kadın ve aileden "sorumlu" Devlet Bakanlığı (1991) ve Başbakanlığa bağlı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM, 1990) kadın hareketinin yıllarca süren mücadelesi sonucunda oluşturulmuş, kadınların hayatın tüm alanlarına tam ve eşit katılımını sağlamakla görevli çok önemli resmi mekanizmalardır.
1990 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı olarak kurulan (ve o dönemki adı, Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü (KSSGM) olan) müdürlük, kadın örgütlerinin talebi ve mücadelesi sonucunda, Çalışma Bakanlığı altında bir "alt kurum" olmaktan çıkarılarak doğrudan Başbakanlığa bağlandı. Yine kadın hareketinin çabaları ve taleplerine cevaben ancak 14 yıl sonra, 2004 yılında bir teşkilat yasasına sahip oldu.
Bir ülkede kadın erkek eşitliğinin sağlanmasının en önemli ön koşullarından biri, bu konuyla ilgili kurumun, devletin en üst düzey karar mekanizmalarında yer almasıdır. Kadın örgütleri yıllardır ülkedeki kadın-erkek eşitsizliği sorununu çözmeye yönelik, Hükümetin tüm bakanlıkları ve devletin tüm kurumları arasında bir koordinatör işlevi taşıyacak, icracı bir kadın bakanlığı kurulmasını talep ettiler. Ancak bu talebe sahip çıkan ve bunu gerçekleştirme niyetinde olan bir siyasi irade bugüne kadar olmadı.
Geçtiğimiz günlerde, hükümetin yapısında köklü değişiklikler yapmak için çıkarılan 6223 Sayılı Yetki Kanunu ile Kadın Bakanlığının bir tür "Sosyal Hizmetler Bakanlığı", KSGM'nin ise, "Kadın ve Aile Genel Müdürlüğü"ne dönüştürüleceği konusunda duyumlar almaktayız. Kadın örgütleri olarak bu konuda sürecin şeffaf bir biçimde işlememesinden rahatsızlık duymaktayız. Hükümetin bu doğrultudaki plan ve programlarına dair bilgilendirme ve görüş paylaşımı yapmaması ve dolayısıyla bilgilerin ancak duyumlarla sınırlı kalması da kaygımızı artırmaktadır. Kuruluş amacı kadının 'birey' olması ilkesine dayanan KSGM'nin yapısının güçlendirilerek ve Kadından sorumlu bir icra bakanlığı kurularak bu çerçevede daha etkin bir şekilde görev yapması beklenirken, aile ya da sosyal yardım merkezli politikaların esas alındığı yapıların içine çekilmesi kabul edilemez. Kadın hak ve özgürlükleri mücadelesi veren kadın örgütleri olarak bu türden girişimlerin karşısında olduk, olmaya da devam edeceğiz.
Bu doğrultuda, KSGM teşkilat yapısı üzerinde ne türden tasarruflar yapılmakta olduğunun acil olarak kadın örgütleri ve kamuoyu ile paylaşılmasını bekliyoruz. Yapılan çalışmaların Türkiye'de kadın hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesinde yıllardır emek veren, büyük rol oynayan kadın örgütlerinin görüşlerine açılması ve bu görüşler doğrultusunda yapılanması gerektiğini önemle ve ivedilikle dikkate getirmek istiyoruz. Kadınlar lehine sonuçlar yaratması beklenen bir yapılanmaya dair böylesi önemli bir değişikliğin konunun esas taraflarını ve onların görüşlerini dışarıda bırakarak gerçekleştirilemeyeceğini biliyoruz. Bu konuda acilen gerekli açıklamaların yapılmasını ve işbirliğinin oluşturulmasını bekliyoruz.
Saygılarımızla,
Adana Kadın Danışma Merkezi (AKDAM), Adana Kadın Kuruluşları Birliği, Adıyaman Kahta Kadın Derneği, AMARGİ, Anayasa Kadın Platformu, Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği, Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi, Avrupa Kadın Lobisi Türkiye Koordinasyonu, CEDAW Türkiye Sekreteryası, Çanakkale ELDER-Kadın Danışma Merkezi, ÇEKEV, Çukurova Kadın Platformu - Adana, Evkad - Adana, Femin & art, Filmmor Kadın Kooperatifi, Haklı Kadın Platformu, İris Eşitlik Gözlem Grubu, İŞTAR, KADAV Kadınlarla Dayanışma Vakfı, KA.DER Genel Merkez, KA.DER Adana Şubesi, KA.DER Ankara Şubesi, KA.DER Bursa Şubesi, KA.DER Eskişehir Şubesi, KA.DER Kadıköy Şubesi, KA.DER Samsun Şubesi, Kadıköy Kent Konseyi Kadın Meclisi, Kadın Dayanışma Vakfı, Kadın Partisi Girişimi, Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler Derneği, KAMER, KAOS GL, Kapadokya Kadın Dayanışma Derneği, Karadeniz Kadın Dayanışma Derneği, Karataş Kadın Derneği - Adana, KAZETE Bağımsız Kadın Gazetesi, KEİG Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi Platformu, KEFA Kadın Emeği Çalışan Feminist Araştırmacılar, Konak Kent Konseyi Kadın Meclisi, Kozadan İpeğe Ev Eksenli Çalışan Kadınlar Kooperatifi, Marmara Grubu Vakfı, Mersin Bağımsız Kadın Derneği, Mersin KA.DER Temsilciliği, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, MUĞLA Kadın Dayanışma Grubu, Muş Kadın Derneği - MUKADDER, Silvan Belediyesi Meya Kadın Merkezi, SODEV, S.S. Akdeniz Kadın Kültür İşletme Kooperatifleri Birliği, TCK Kadın Platformu, Türkiye Homenet Çözüm Ortakları, Türk Kadınlar Birliği, Türk Kadınlar Birliği Adana Şubesi, Van Kadın Derneği, Yaka Koop., Yaşlılarla Dayanışma Derneği, Yeditepe Kadın Dayanışma Derneği.