İzmir Kırıklar’daki 1 ve 2 Nolu F Tipi hapishaneleri ile Menemen T Tipi Hapishanesi’nde mahpuslara iki ayrı kelepçe uygulaması ve tedavi haklarının engellenmesi başta olmak üzere hak ihlalleri artıyor.
“Çift kelepçe” de denilen bu uygulamada, bir kelepçe mahpusun bileklerine takılırken, diğer bir kelepçeyle de mahpus ve jandarma kollarından birbirine kelepçeleniyor. Kelepçeler, mahpus doktorun yanına muayeneye girdiğinde ya da ring (nakil) aracında bekletilirken de çözülmüyor.
Uygulama Şakran da dahil İzmir'deki hapishanelerde yaklaşık iki aydır sürüyor.
İtiraz edene soruşturma
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesinden Avukat Alihan Pilaf’ın verdiği bilgiye göre, üç hapishanede de mahpuslar darp ediliyor, ring araçlarında tuvalet, su ve yemek ihtiyaçları karşılanmıyor, iki kelepçe takılmasına itiraz edenler hakkında bir de disiplin soruşturması başlatılıyor.
Avukat Alihan Pilaf hapishanelerdeki darp ve kötü muameleyle ilgili şikayette bulunacaklarını ve durumu takip etmeye devam edeceklerini ifade etti.
93 yaşındaki görüşçüye çıplak arama
Hastaneye götürülen mahpuslar çift kelepçe uygulaması sebebiyle tedavi olamadan geri dönüyor. Ayrıca, hastanedeki işlemleri bitene dek nezarethanede bekletilmeleri gereken mahpuslar bu sırada ring aracında saatlerce bekletiliyor. Kelepçelerin açılması talepleri de reddedilince bekletildikten sonra muayene olamadan hapishaneye geri götürülüyorlar.
Mahpusların konuyla ilgili anlatımlarından Avukat Pilaf’ın Kırıklar 1 Nolu Cezaevinde yaşananlara dair aktardıkları şöyle:
Sadık Çelik: 14 Eylül’de hastaneye götürüldü, çift kelepçe takılmasına itiraz ettiği için hastane içinde saldırıya uğradı. Yerde sürüklenerek ring aracına götürüldü ve saatlerce araçta kelepçeli halde bekletildikten sonra tedavi ettirilmeden hapishaneye geri götürüldü.
Çetin Güven: Tüberküloz şüphesiyle hastaneye sevk edildi, çift kelepçe uygulamasına itiraz edince muayene olamadan hapishaneye geri götürüldü.
Fikret Kara: 17 Eylül’de göz sorunu sebebiyle Yeşilyurt Hastanesine götürüldü, yine çift kelepçe uygulamasını kabul etmediği için hastane içerisinde saldırıya uğradı. Sürüklenerek ve darp edilerek ring aracına götürüldü. Burada üç saat bekletildikten sonra tekrar indirilip tekrar yumruk ve tekmelerle dövüldü. Ardından yine ring aracına bindirilerek iki saat daha bekletilip hapishaneye geri götürüldü. Araçta tutulduğu saatler boyunca tuvalet, su ve yemek ihtiyaçları karşılanmadı. Ring aracının kliması hep kapalı tutuldu ve havasız bırakıldı. Bileğindeki kelepçelerden tutulup sürüklenmesi ve dövülmesi nedeniyle, vücudunda hala görünür şekilde darp izleri tespit edildi.
Kara ve Çelik hakkında, “mukavemet” suçlamasıyla bir de disiplin soruşturması başlatıldı.
Barış Aras: Görüşüne gelen 93 yaşındaki anneannesine çıplak arama yapıldı.
“Slogan atmazsan jandarma karışmaz”
Avukat Pilaf Kırıklar 2 Nolu Cezaevindeki ihlalleri de şöyle aktardı:
Erdal Berk: Son üç haftada üç kez hastaneye götürüldü, her seferinde de tekme ve yumruklarla saldırıya uğradı, yerlerde ve merdivenlerde sürüklendi; tedavi olamadan hapishaneye geri götürüldü. İnfaz Hakimliğine şikayette bulunarak “Adliye içerisinde jandarma saldırısına uğradığını” anlattı ancak, hakimden “Slogan atmazsan jandarma sana karışmaz” cevabını aldı, şikayeti işleme konmadı.
Ufuk Keskin: Çölyak hastası olması ve doktorun önerisiyle diyet yemek verilmesi gerekmesine rağmen yağlı yemekler veriliyor. Kantinde de diyetine uygun yemek satılmıyor. Nedenini sorduğunda, “Talep olmuyor, getirmiyoruz” cevabını aldı.
“Ne yapacaksınız, öldürecek misiniz?”
Avukat Pilaf dün ziyarette bulunduğu Menemen T Tipi Cezaevinde de üniformaları çevik kuvvet üniformasına benzer ve sırt tarafında büyük harflerle “Hazır Kuvvet – İzmir” yazılı gardiyanların görev yaptığını anlattı: “Mahpusları jandarma yerine ‘hazır kuvvet’ denilen gardiyanlar hapishane dışına götürüp getiriyor.”
“Mahpuslara ilk getirildiklerinde çıplak arama yapılıyor, temel kantin ihtiyaçları dahi karşılanmıyor.”
Pilaf dün de dört müvekkiline gardiyanlarca saldırıldığını söyledi, anlatımlarını şöyle aktardı:
“Hapishaneye birkaç hafta önce geldikleri için revire götürüldüler. Bu sırada ‘hazır kuvvet’ mensubu gardiyanlardan biri mahpus Vedat Aktemur’a ‘Kameralar olmasa size gösterirdik’ diyor. Aktemur, ‘Ne yapacaksınız, öldürecek misiniz?’ deyince de saldırarak darp edip hücreye koyuyorlar.” (AS)