Direnişlerinin 33. günündeki Tekel işçileriyle dayanışma amacıyla Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) tarafından organize edilen miting Ankara'da Sıhhiye Meydanı'nda dün gerçekleştirildi. Mitinge Türk-İş'e bağlı sendikaların yanı sıra Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), meslek odaları, dernekler ve dergi çevreleri de yoğun katılım gösterdi. 70 bine yakın katılımın olduğu mitinge ruhunu veren sloganlar "Tekel işçisi yalnız değildir, Hükümet istifa" ile Tekel işçisinin eylemlerinin başından beri dillendirdiği "Genel grev genel direniş!" oldu.
Sabah 9:00 sularından itibaren çeşitli illerden Ankara'ya giriş yapan eylemciler,10:00'dan itibaren yürüyüş düzeni aldılar. Türk-İş Genel Merkezi önünde kalan işçiler de sabahın erken saatlerinden itibaren miting için hazırlıklarına başladılar. Kahvaltılar erkenden yapıldı, sabahın ilk saatleriyle atılmaya başlanan sloganlarla ısınıldı.
11:00 itibarıyla Ankara Garı önünden Sıhhiye'ye doğru yürüyüşe başlayan kitle içerisinde işyerleri özelleştirme kapsamında olan Tes-İş, Yol-İş, Harb-İş gibi sendikalarla, İstanbul'da itfaiye işçileri ve Esenyurt belediyesi çalışanları gibi direnişler yürüten Belediye-İş'in katılımı yoğundu. Bu sendikalar içerisinde de Kürt illerinden gelen kortejlerin hem daha kalabalık, hem daha coşkulu olduğu göze çarpıyordu. Bu kortejlerden ayrıca Kürtçe ve Türkçe "Yaşasın halkların kardeşliği!" sloganları da yükseliyordu.
12:00 sularında henüz kortejlerin yürüyüşü sürerken alanın dolmasıyla miting başlatıldı.Tekel işçilerinin değil, Türk Metal'e üye işçilerin etrafında konuşlandırıldığı kürsüde ilk olarak Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak'a söz verildi. İstanbul'dan gelen bir itfaiye direnişçisinin, Tekel direnişçisi bir kadın işçinin ve bir şeker işçisinin söz aldığı konuşmalardan sonra, kürsüye Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu'nun çıkmasıyla işçiler hareketlenmeye başladılar. Mitingde Kumlu'nun yapacağı konuşmayı büyük bir beklentiyle dinleyen işçiler, genel grev sözünü lafzen dahi diline almayan Kumlu karşısında yuhlamalara başladılar.
Konuşmasını "selametle" tamamlayan Kumlu'dan sonra Tekel işçileri mitingin bitiminde alandan ayrılmak yerine kürsüye çıkıp Kumlu tarafından dillendirilmeyen taleplerini kendileri haykırmaya başladılar. İşçiler bir saat boyunca süren kürsü eylemleri sırasında sürekli olarak "Kumlu gelsin, grev sözü versin, Genel grev genel direniş, Şalter inecek bu iş bitecek!" sloganlarını attılar. Bu sırada yüzlerce işçi ve devrimci dergi çevreleri de kürsü önünde eylemcileri destekleyen sloganlar attılar. Kürsüdeki işçileri "yatıştırma işi" her zamanki gibi sendikacılar tarafından yapıldı. En sonuncusu Cevizli Tekel şube başkanlarından Yunus Durdu'nun yaptığı "Eylemimizi lekelemeyelim" içerikli konuşmadan sonra işçiler kürsüden indiler. Durdu, "Eylemimizi baltalayanlar sola, Tekel işçileri sağa!" sözleriyle işçilerle eyleme başından beri destek veren dergi çevrelerini bölmeye çalışan konuşmasından sonra kürsüden indi. Durdu'nun konuşmasına karşın dergi çevreleri işçilerle birlikte Türk-İş Genel Merkezi'nin önüne gittiler.
Sendikacıların konuşmalarıyla kürsüden inen ama mitingden beklediğini de almamış olarak alandan ayrılan Tekel işçileri bu defa, Türk-İş binasına girerek Kumlu'yu aramaya çıktılar. 20-30 işçi tarafından fiilen gerçekleştirilen bu eylemde de "Kumlu istifa, Genel genel direniş!" sloganları atılıyordu. İşçiler kimseyi bulamadan güvenlikçiler tarafndan binadan çıkarıldıktan sonra Tek Gıda-İş başkanı Mustafa Türkel balkona çıkarak bir konuşma yaptı. "Biz genel greve hazırız" diyen Türkel'in konuşması işçiler tarafından coşkuyla karşılandı, ancak Türkel konuşmasının sonuna da bu eylemin ancak KESK, DİSK gibi sendikaların desteğiyle olabileceğini ekledi. Türkel'in konuşmasından sonra genel grev sözünü duymuş olarak yatışan işçiler, Türk-İş önündeki oturma eylemlerine devam ettiler.(SY/EÜ)