Diyarbakır 1. Sulh Ceza Mahkemesi dünyanın en çok kullanılan sitelerinden blogger.com ve blogspot.com'u Digitürk Şirketi’nin başvurusuyla Türkiyeli kullanıcıların erişimine kapattı.
Mahkemenin bu kararıyla İnternet kullanıcıları her gün okudukları, yazdıkları, hayatlarına dair ayrıntıları paylaştıkları, düzenledikleri eylem ve etkinlikleri duyurdukları İnternet günlüklerine artık ulaşamıyor.
Buna bir örnek kentsel dönüşüm projesi nedeniyle yıkımların gerçekleştiği Sulukule. Mahalle sakinlerinin yaşadıklarını ücretsiz duyurabildikleri sulukulegunlugu.blogspot.com’dan Funda Oral "karar utanç verici" diyor.
“Mahallede yıkımların yaşandığı bütün bu süreçte ihmal edilen şey, mahallede bir hayat olduğuydu. Sulukule Günlüğü’nün esas amacı Sulukule’de insanların yaşadığını, her gün bütün zorluklarıyla, ilişkileriyle bir yaşamın sürdüğünü insanlara anlatmaktı.”
21. yüzyılda bu kararların hayal kırıklığı yarattığını ifade eden Oral’ın önerisi, kökten bir çözüm(!)
“Ben derim ki her gün bir siteyi kapatmaktansa, İnternet’i yasaklasınlar, onlar da rahatlasın biz de.”
"Yasaklayanlar sessiz kalan halka güveniyor"
Tacım Açık kalabalık bir kitlenin takip ettiği hayatbayat.blogspot.com’un sahibi.
“İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne aykırı olan hareketler skalasında zirveye oynayan, orman kanunlarının geçerli olduğu yerlerde, takdir edersiniz ki hak ve hukukun işlemesi beklenemez” diyor.
“Gelişigüzel yasaklamaların meşru hale gelmesi yeni bir haber değil. Değil de, bunlar iyice alıştılar. Doyacakları da yok, sansürsüz yapamaz hale geldiler."
TV’yi, gazeteyi, İnternet’i kapatanların en büyük “şansının” bu yasaklamalara sessiz kalan halk olduğunu belirten Açık’a göre Youtube, Ekşi Sözlük, Darwin’in sitesi, Wordpress gibi sitelerin kapatılmasının ardında yatan, farklı olana tahammülsüzlük.
"Bilgi edinme hakkımız ve ifade özgürlüğümüz engelleniyor"
“Söyleyecek çok enteresan bir şey yok tabii. Kitap-gazete toplatmak, yasaklamak neyse, bu da onun gibi bir eylem. Farklılık artık bunun insanların ‘günlüklerine’ kadar ulaşmış olması ve bu tabii ki daha da vahim bir durum” diyen Güleren Eren ahnereyevahnereye.blogger.com ve uctashashosaf.blogger.com günlüklerinin sahibi.
İnternet günlüklerinin hayatındaki yerini şöyle anlatıyor:
“Kendimce bir şeyler karalıyordum, eşimle dostumla bunu paylaşıyordum. Takip ettiklerim de cabası. Örneğin dostlarımın dertlerini bazen buralardan takip ediyordum, yemek tarifleri alıyordum, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayanların oralar hakkındaki yorumlarını okuyordum. Zaman zaman bir konu ya da kişi hakkında araştırma yaptığımda en enteresan sonuçlara, birinin yazdığı blogda ulaşabiliyordum.”
Eren, İnternet yasaklarının açıkça ifade özgürlüğünü ve bilgi edinme hakkını engellediğini söylüyor.
"Mahkemeler karar alırken iyi düşünmeli"
Yaklaşık bir yıldır blog kullanan MorEl LGBTT Oluşumundan Ozan Gezmiş morel.blogspot.com’un yerelde ve ulusalda LGBTT gündeminin takip edilebildiği, etkinlik ve duyuruların güncel olarak yer aldığı bir sayfa olduğunu, ancak son kapatma kararıyla özellikle yerelde MorEl’i takip eden birçok kişiyle iletişimlerinin önemli ölçüde kesildiğini anlatıyor.
Bundan önce Google Gruplarına verilen kapatılma kararıyla, e-posta grupları için de aynı sorunu yaşadıklarını hatırlatan Gezmiş “Sansürün her şekli ciddi bir insan hakkı ihlalidir” dedi.
“Bu son kapatma kararıyla da yine iletişim ve örgütlenme özgürlüğümüz kesintiye uğratılmış oldu. Bu yüzden mahkemeler bu tür kararlar alırken sonuçlarını iyi düşünmeli.” (BÇ/TK)Türkiye'den erişimi engellenen İnternet sitelerine, çeşitli yollarla ulaşmak mümkün. bianet'in bu konudaki kılavuzunu okumak için tıklayın.