* Röportajı, radyonun yayın akışıyla birlikte okuyabilirsiniz
İho Tis Polis, yani Şehrin Yankısı. Türkiye'deki ilk Rumca radyo yayında.
İnternet üzerinden yayın yapan İho Tis Polis, daha bir ayını doldurmadı ama şimdiden günlük dinleyici sayısı 5 bin.
Güney Afrika'dan tutun, Kanada, Avusturalya, Tayland'a kadar 58 ülkeden dinleyicisi var.
Radyonun kurucusu Andreas Rombopulos, "Radyoya olan ilgi bizi aştı, ne yapacağımızı şaşırdık" diyor.
Rombopulos, 35 yıldır günlük Rumca yayın yapan İho Gazetesi'nin de sahibi, bir de Yunanistan televizyonu Mega Tv'nin Türkiye temsilcisi. Aslında doktor ama gazete kendisine miras kalınca, doktorlukla ilişkisi diplomayı çerçeveletmenin ötesine gidememiş.
Rombopulos, "Radyo fikri, yıllardır aklımdaydı, ama çok pahalı olduğu için yapamadık, internet gelişince tam zamanıdır dedik" diyor.
Üç gönüllü arkadaş yola çıkmışlar; radyo 24 saat kesintisiz yayın yapıyor. Günde beş kere, Rum cemaatiyle ilgili haberler var. Rebetiko programı, 1960'lı yılların müzikleri ve röportajları, dinleyicilerin seçtiği en iyi şarkılar, istek parçalar...
"100 dinleyiciyle başlarız dedik..."
Rombopulos, "Hiç para olmadan radyo kurmak biraz 'delilikti' ama çok istiyorduk. 100-200 kişi ile başlarız belki zamanla artar diye umutlanıyorduk" diyor.
Ama radyoya olan ilgi şaşkınlık yarattı; asıl hedef kitle İstanbul'da yaşayan Rumların yanında, İstanbul'dan dünyanın farklı yerlerine göç eden üç kuşak Rumlar, Yunanistan'dan birçok dinleyici ve birçok ülkeden Rumlar anında radyoyu keşfetti.
Binlerce mesaj gelmeye başladı Rombopulos'a, içlerinde hiç Türkiye'ye gelmemiş sadece dedesinden İstanbul'u dinlemiş olan 3.kuşak Rumlar da var.
Mesajlarda Stelios Kazantzidis'ten Anna Vissi'ye çeştli istek parçalarını gönderenler bir yandan da hikayelerini anlatıyor.
Mesajlar o kadar çeşitli ki; Yunanistan'dan Türkiye'deki dizileri takip eden "İstanbul'da dizilerdeki oyuncularla tanışmamı sağlayabilir misiniz" diyen de var.
Dinleyici kitlesi çok çeşitli ama "Çok fazla popüler müzik çalmayın, hep kaliteli müzik" diyenler oluyormuş.
Rombopulos, "Hem eski Grek müziklerini, hem Rebetikoyu hem de gençlerin şu anda dinlediklerini çalmak istiyoruz. Ama gerçekten çöp denecek tarzdakileri de ayıklıyoruz" diyor.
"Az çene çok müzik"
Rombopulos'un muhabbeti çok keyifli ama " radyoda az çene, çok müzik olacak, slogan bu" diyor.
"Rum müziğinde çeşitlilik sıkıntımız yok, zaten hayatları müzik. Türkiye'dekiler de Rum müziğini çok seviyor. O yüzden olabildiğince müzik ön planda olacak."
Ancak şöyle bir sıkıntı var; her ne kadar müzik ön planda olsa da müziklerin tarihini anlatan programları Türkiyeli dinleyiciler anlamıyor.
İkinci hedef, yine Rumca müzik çalan ama Türkçe konuşan radyocularla yayın yapan bir internet radyosu kurmak. "O zaman Rebetiko müziği çoğaltacağız, çünkü Rumlar değil ama Türkiyeliler çok seviyor" diyor. Bunların hepsi, gelecek reklamlara bağlı. Maddi sıkıntılar aşılırsa daha çok çalışanla ikisi bir arada yürütülecek.
Radyonun mekanı, Beyoğlu'nda İho Gazetesi'nin de çıktığı bir ofis. Türkiye'de Rumca yayın yapan iki gazeteden biri olan 35 yıllık gazeteyi dört sayfaya düşürmek zorunda kalmışlar; çünkü Basın İlan Kurumu'nun "reklam" düzenlemesi hiçbir işlerine yaramamış.
Gazete reklam alamıyor, çalışan istihdam edilemiyor; böyle olunca Rombopulos, hem gazeteyi, hem radyoyu neredeyse tek başına yürütüyor.
O yüzden radyoya gelen mesajların henüz hepsini okuyamamış, bir gün o hikayeleri de dinlemek isteriz. (NV)