Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Hapishaneler Komisyonu, İç Anadolu Bölgesindeki hapishanelerde tespit ettikleri hak ihlallerini açıkladı.
Ocak 2017 ile Ekim 2017 arasındaki incelemeye dayanan İHD raporunda, ihlallerin, olağanüstü hal (OHAL) ile en üst seviyeye ulaştığı vurgulandı.
12 sayfalık rapor için, Afyon, Amasya, Bolu, Çankırı, Çorum, Çorum-İskilip, Eskişehir, Karabük, Kayseri, Kırıkkale, Sincan Kadın, Sincan Çocuk, Tokat hapishanelerinde görüşmeler yapıldı.
Ayrıca, İHD’ya yapılan başvurular, avukat görüşü değerlendirmeleri ve mahpusların mektupları da rapora dahil edildi.
Rakamlarla hapishaneler |
Raporda, Ekim 2017 itibariyle, resmi kayıtlara göre, hapishanelerde 229 bin 790 tutuklu ve hükümlü olduğu ifade edildi. Cezaevlerinin toplam kapasitesi ise 207 bin 339. Yani, kapasite 22 bin 451 kişiyle aşılmış durumda. 2012 yılı ile 2017 yılı arasındaki mahpus sayısı arasındaki fark 93 bin 760. |
Hak ihlalleri
Rapora yansıyan hak ihlalleri şöyle özetlendi:
* Çıplak arama,
* Kelepçeli muayene,
* Kitap ve dergilerin verilmemesi,
* Askeri usulde sayım alınmaya çalışılması,
* Kıyafetlerin renklerinde yasaklama,
* Mektup ve diğer postalarının verilmemesi,
* Sağlık raporları ile tahlil sonuçlarının verilmemesi,
* Gazete ve televizyonlarda istenilen yayının takip edilmesinin engellenmesi,
* Tek kişilik hücre tipi araçlarda sevklerin yapılmaya çalışılması,
* Havalandırma için kapıların geç açılması ve erken kapatılması,
* Revire geç çıkarılma veya hiç çıkarılmama,
* Hastane sevklerinin geç yapılması ya da hiç yapılmaması,
* Savunmaların SEGBİS yoluyla alınmaya çalışılması ve mahkemeye götürülmemeleri,
* Ziyaret saatlerinin kısıtlanmış olması,
* Sohbet ve sosyal aktivitelerinin ortadan kaldırılması veya kısıtlanması,
* Tek tip tıraş uygulanması,
* Sevk edilen mahpuslara, cezaevine ilk girişlerinde sözlü ve fiziki şiddet,
* Dilekçelerin işleme konmaması.
Hasta mahpuslar |
Raporda, hasta mahpuslarla ilgili de şu bilgiler yer aldı: “Hasta mahpusların dosyalarına ‘kaçar-kaçırılabilir’ ibaresi konuyor ve örgüt ismi yazılıyor. Bu uygulama, tedavi için gittikleri hastanelerde kendilerine karşı hasmane bir tutum sergilenmesine neden oluyor. “Sevk sırasında tek kişilik sandalye büyüklüğündeki ring araçlarında saatlerce bekletiliyor ve bu da sağlıklarını olumsuz yönde etkiliyor. * Hasta mahpuslar ölüm sınırına kadar hapishanelerde tutuluyor, durumları ile ilgili yapacak hiç bir tedavinin kalmadığı anlaşıldığında serbest bırakılıyorlar. * Diyet yemeği yemelerine dair raporu olan bazı hasta mahpuslara, bu diyete uygun yemek verilmiyor. |
Talepler, öneriler
Raporda, hak ihlallerinin giderilmesine yönelik atılması gereken adımlar şöyle sıralandı:
* Özellikle kelepçeli muayene ve hücre tipi ring araçlar ile sevklerle, mahpusların tedavileri aksıyor. Hasta mahpusların insanlık onuruna aykırı bir şekilde sevk edilmesinden vazgeçilmeli ve tedavi yolları açılmalı.
* Mahpusların yasal olarak ve uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınmış olan tüm hakları verilmeli.
* Bir tehdit olarak görülen tek tip giysi uygulamasından başlamadan vazgeçilmeli.
* Mahpuslara işkence, onur kırıcı ve kötü muamele, ulusal ve uluslararası kanunlarla yasaklanmıştır. Hapishanelerdeki insanlık onuruna aykırı uygulamaları meşrulaştıran OHAL derhal kaldırılmalı. (AS)
* Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.