Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’ndaki 533. haftalarında 12 Eylül döneminde idam edilen Veysel Güney için buluştu.
24 yaşındaki Güney’in 34 yıldır gizlenen bedeninin ailesine teslim edilmesi ve sorumluların yargılanmasını istedi.
533. Hafta açıklamasında şu çağrı yapıldı:
“Devleti yönetenlere sesleniyoruz; 12 Eylül hukukunu sürdürmekten vazgeçin; Veysel'in kaybedilen bedenini ailesine teslim edin. Darbecileri sahiplenmekten vazgeçin; Veysel'i katledenleri, kaybedenleri yargılayın.
“Topluma sesleniyoruz: İdam siyasi cinayettir, kaybetmek insanlık suçu. Bu ağır insanlık suçları karşısında susmayın, susarak onaylamış olmayın. Katledenler, kaybedenler karşısında sesinizi yükseltin. İnsan haklarından, demokrasiden ve özgürlüklerden yana taraf olun.”
Veysel Güney 24 yaşındaydı
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’un açıklamasında 24 yaşındaki Veysel Güney’in 28 Aralık 1980 tarihinde Antep’te gözaltına alınışından idamına ve bedeninin kaybedilişine giden süreç şöyle aktarıldı:
“Adana Bölgesi Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No’lu Askeri Mahkemesi’nde yargılandı. İlk duruşması 6 Şubat 1981 tarihinde yapıldı. 11 gün sonra, 17 Şubat 1981 tarihinde yapılan ikinci duruşmasında, kendisini suçlayacak deliller olmaksızın idama mahkum edildi. Avukat talebi reddedildi, savunma hakkı yok sayıldı.
“Cezaevinde kaldığı süre boyunca hücrede tutuldu. Ailesi ile görüştürülmedi, mektup alması ve yazması yasaklandı. Yatak, battaniye gibi ihtiyaçları dahi karşılanmadı. Havalandırmaya çıkartılmadı. Sistematik biçimde işkence gördü.”
“Meclis kararı olmadan, özel kanun çıkartılarak 10 Haziran 1981 tarihinde Gaziantep E Tipi Cezaevi’nde idam edildi. Annesi, babası ve kardeşi idama giden Veysel'le vedalaşırken aralarında silahlı asker barikatı vardı. Veysel'in elleri kelepçeliydi, birbirlerine dokunmalarına izin verilmedi. Anne Zeynep Güney ölünceye kadar o gece Veysel'e sarılamamanın derin acısını yaşadı.
“İdam sonrasında Veysel'in üzerinde bulunan kalemi, sigarası ve çakmağı tutanakla babasına teslim edildi. Veysel’in cenazesini almak isteyen ailesine ‘onun mezara ihtiyacı yok, belki köpeklerin önüne atarız’ denildi. Babasına verilmek üzere 10 Haziran 1981 tarih ve 266 sayılı tutanakla Yüzbaşı Burhan Erdem’e teslim edilen cansız bedeni ise kaybedildi.”
Sorumlular
Güney’in mezarını bulmak için yapılan suç duyurusu ve Meclis’e verilen önergelerin sonuçsuz kaldığının belirtildiği açıklamada Veysel Güney’in idamı ve bedeninin kaybedilmesinden sorumlular şöyle sıralandı:
“Veysel’i hukuki bir delile dayanmadan 2.duruşmada idama mahkum eden sıkıyönetim mahkeme heyeti başkanı Albay Ahmet Arısüt, Üyeler Yarbay Ayhan Ulusoy ve Üsteğmen Güney Sert Veysel'i idama götüren iddianameyi hazırlayan Savcı Caner Ersu taahammüden cinayet işlediler.
“Veysel’in idamından ve kaybedilmesinden başta Kenan Evren olmak üzere 12 Eylül’ün tüm asker ve sivil unsurları, Gaziantep Sıkıyönetim Komutanı General Şahabettin Balkan, Veysel’in bedenini tutanakla teslim alan Yüzbaşı Burhan Erdem sorumludur.” (BK)
* Fotoğraf: Twitter