Hükümet, Cumhurbaşkanı Gül'ün daha önce veto edip geri gönderdiği, sendikaların "kölelik düzeni" dediği kiralık işçi düzenlemesini, bu kez torba yasa içinde yeniden Meclis gündemine getirdi.
Dün (18 Ocak) "Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" başlığıyla verilen metin, Meclis'te Plan ve Bütçe Komisyonu'yla, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu'nun gündemine alındı.
İşverenin sorumluluğu yok
Yeni tasarı, eskisiyle aynı öze sahip. Özel İstihdam Büroları'na işçileri, başka işverenlere "geçici iş ilişkisi" adı altında kiralama olanağı veriyor. İşçileri kiralayan işverenlerin sosyal haklar açısından sorumluluğu yok. İşçilerin kıdem ve ihbar tazminatları, grev ve toplu sözleşme hakları yine söz konusu değil. Ayrıca, Türkiye'de sendika üyeliği düzenlemesi işkolu esasına dayandığı için, bu işçilerin uygulamada sendikalaşamama sorunu da devam ediyor.
İyileştirilmiş kölelik
Tasarıda, tek bir yasa maddesi olarak yer alan yeni metindeki düzenlemelerden bazıları şöyle:
- Sözleşme özel istihdam bürosuyla işçiyi kiralayan işveren arasında yazılı olarak yapılıyor. İşçiden bu sözleşmeyle igili ücret alınamıyor.
- "Ücret, iş sağlığı ve güvenliği, işyerinde yapılacak mesleki eğitim, diğer temel çalışma ve istihdam koşulları"nda kiralanan işçiyle işyerindeki "aynı veya eşit değerdeki iş için işyerine yeni alınan işçi" arasında ayrım yapılamıyor. Hükümetin, bu maddeyi, Avrupa Birliği'nin özel istihdam bürolarına dair direktifindeki (yönergesi), aynı firmada "benzer" bir işi yapan sürekli/daimi bir işçiden, çalışma süresi, istirahat süreleri, tatiller, ücret bakımından daha düşük koşullarla çalıştırılamaması düzenlemesine uyum için koyduğu anlaşılıyor.
- Kiralık işçi sayısı, işyerindeki toplam işçi sayısının beşte birini geçemiyor. Bu oran, eski metinde dörtte birdi.
- "Geçici iş ilişkisi" sözleşmesinin süresi toplam 18 ayı geçemiyor. Çalışma bu süreyi geçerse, iş sözleşmesi veya geçici iş sözleşmesi yazılı olarak yapılmazsa, sözleşmedeki süre aşılırsa, işçiyi kiralayan işverenle işçi arasında "belirsiz süreli iş sözleşmesi" kurulmuş oluyor.
- Özel istihdam bürosuyla işçi arasındaki sözleşme, eski metinde olduğu gibi, "esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeli" olarak kabul ediliyor.
- İşçiyi kiralayan işyerinde grev veya lokavt olması durumunda, özel istihdam bürosunun işçiyi başka bir yere kiralayamaması halinde, büro işçiye sözleşmedeki ücretinin yarısını ödemek zorunda. Bu miktar asgari ücretten az olamıyor.
- İş sözleşmesi feshedilen işçi, aynı işyerinde bir yıl boyunca bu kapsamda çalıştırılamıyor.
ILO düzenlemelerine aykırı
Türkiye'nin henüz onaylamadığı Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) özel istihdam bürolarına dair 181 sayılı sözleşmesi ve tavsiye kararı da göçmen işçilerin korunmasından örgütlenme ve toplu pazarlık hakkına, grevdeki işçilerin ikamesi olarak kullanılamamalarına kadar birçok güvence içeriyor. (TK)