Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Çatışma Bölgelerinde Cinsel Şiddet Özel Temsilcisi Pramila Patten, Güvenlik Konseyi'nde, İsrail'e ve Batı Şeria'ya düzenledikleri ziyaretin ardından hazırladıkları rapora dair bilgi verdi.
Patten, New York'taki BM Genel Merkezi'nde, ABD, İngiltere ve Fransa'nın talebiyle toplanan Güvenlik Konseyi'nde, 7 Ekim'de işlendiği iddia edilen cinsel şiddet olaylarıyla ilgili değerlendirmede bulundu.
İsrail'in resmi daveti üzerine gerçekleşen ziyaretle ilgili Patten, "Misyon, oluşturduğumuz BM standartlarına ve metodolojilerine sıkı sıkıya bağlı kalarak, gizlilik, mağdur ve tanıkların korunması ile ilgili garantiler de dahil olmak üzere, bağımsızlık, tarafsızlık, nesnellik, şeffaflık, dürüstlük ve zarar vermeme ilkelerine uygun olarak yürütüldü" dedi.
Sağ kalan mağdurlarla görüşülmedi
7 Ekim'de Hamas'ın saldırı düzenlediği Nova Festivali alanında "Cinsel şiddete ilişkin bulgular açısından net ve ikna edici bilgilere ulaştık" diyen Patten, "saldırılarda sağ kalan cinsel şiddet mağdurlarından hiçbiriyle görüşmediklerini" bazı iddiaların da "asılsız olduğunu değerlendirdiklerini" yineledi.
Patten, iddiaların tam olarak doğrulanması için bölgede, "yetkili BM organları tarafından bağımsız ve tam teşekküllü bir insan hakları soruşturmasının yürütülmesi" gereğine dikkati çekti.
Gözaltında cinsel şiddet
Özel Temsilci, Ramallah bölgesinde, Filistinli kadın ve erkeklerin gözaltına alınırken cinsel şiddete maruz kaldıklarını söyledi.
"Bu düşmanlıklara karışan taraflar, uluslararası hukuku görmezden geldiler" diyen Patten, iki tarafa da insan hakları ihlallerine karışanların tespit edilmesine yardımcı olmaları çağrısında bulundu.
Rusya: Veriler İsrail hükümetinden alındı
Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Maria Zabolotskaya, Güvenlik Konseyi'nde okunan rapora temkinli yaklaştıklarını belirterek, " Patten'in çalışmalarında yalan söyleme konusundaki genel itibarını da göz ardı edemeyiz, bu da elbette onun sonuçlarının ve bulgularının güvenilirliğini zayıflatır" dedi.
Zabolotskaya, Patten'in ziyaretinin, Gazze Şeridi'ni içermediğini ve raporda İsrail'in BM misyonuyla nasıl bir işbirliği yapıldığının "açık olmadığını" vurguladı, "Özel Temsilci, verilerin büyük ölçüde İsrail Hükümeti'nden alındığını ve daha fazla çalışma ve soruşturma gerektirdiğini kabul ediyor" diye ekledi.
Çin adına konuşan BM diplomatı da silahlı çatışmalarda kadınlara yönelik her türlü cinsel şiddeti kınadıklarını, bu tür iddialarla ilgili, "zamanında ve kapsamlı bir soruşturma" yapılması gerektiğini savundu.
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, bazı Güvenlik Konseyi üyelerini, "7 Ekim'de işlenen vahşete şüpheyle baktığı" gerekçesiyle eleştirdi. Bunun, "çatışmalara bağlı cinsel şiddetten sağ kurtulan herkese ağır bir hakaret" olduğunu söyleyen Greenfield, Batı Şeria'daki Filistin halkına yönelik insan hakları ihlalleriyle ilgili olarak da "İsrail'den, bu eylemleri gerçekleştiren herkesi, bu tür eylemlerden sorumlu tutmasını bekliyoruz" dedi.
Derhal ateşkes çağrısı
Güvenlik Konseyi'nde konuşan Filistin'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Riyad Mansur ise 7 Ekim olaylarından 5 ay sonra, "dünyanın gözü önünde ve görünürde sonu olmayan bir soykırımın" devam ettiğini söyledi.
Mansur, "Bölgesel gerilimi önlemenin tek yolu derhal ateşkestir" dedi.
Patten'in bir hafta önce yayımlanan 7 Ekim iddialarına "benzeri görülmemiş bir tepki gösterildiğine" değinen Mansur, "Onlarca yıldır, Filistinli kadın ve erkeklere, kız ve oğlan çocuklarına yönelik cinsel saldırılara ilişkin rapor ve soruşturmalar, konuyla ilgili tek bir Konsey toplantısı yapılmasına yol açmadı" görüşünü paylaştı.
Riyad Mansur, "İsrail işgal güçlerinin tek bir üyesi bile Filistin halkına karşı işlenen hiçbir suçtan sorumlu tutulmadı. Böyle bir sabıkası olan yetkililer varken, gelip sizinle konuştuklarında onlara inanıyor musunuz? Bu soykırımı mümkün kılan da bu dokunulmazlıktır. Bırakın gerçekler konuşsun, hukuk karar versin. Ancak İsrail gerçeklerden korkuyor ve kanunları küçümsüyor" dedi.
2023 Filistin-İsrail Savaşı
(AS)