Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısını, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması nedeniyle Beşiktaş Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdi.
“Bugün 19 Mart başarısız darbe girişimine karşı direnişimizin tam yedinci günündeyiz. Yedi gündür Türkiye kumpasa karşı meydanlarda, sokaklarda itiraz ediyor. Milyonlar tepkisini gösteriyor,” diyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Karşımızda kendi siyasi çıkarları için Türkiye’nin geleceğine ihanet eden, Türkiye’ye karşı ihanet içinde olan bir avuç insan var, bir avuç. Çünkü arkalarında halk yok, millet yok, kalabalıklar yok. Arkalarında devletin tamamı da yok. ‘Devlet’ dediğiniz onu yönetmek için milletten yetki isteyen, milletin yetkisiyle başa gelen bir avuç muhteristen ibaret değildir.”

Özel: Sivil darbe girişimi, milletin sokaklara dökülmesiyle engellendi
‘Kent uzlaşısı’ tepkisi
CHP lideri Özel, ‘kent uzlaşısı’ tanımının DEM Parti’ye ait olduğunu belirterek, “Reddettiğim için değil, doğrusunu herkes bilsin diye söylüyorum. Ancak kent uzlaşısının olduğu yerlerde DEM Parti’nin tanımlamasıyla onların adayı olmayan yerde, onların seçmenlerinin CHP’ye oy verdiğini bilmeyen de yok. Bunun ne utanılacak, ne saklanılacak bir tarafı var,” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ‘kent uzlaşısı’ soruşturmasındaki ifadelerine dikkat çeken Özel, şöyle konuştu:
“‘Kent Uzlaşısı formülü ile Batı il ve ilçelerdeki Kürtlerin belediyeleri kazanamasalar da uzlaşılacak ve desteklenecek aday karşılığında, belediye meclisinde belirli sayıda kota elde edilmesi sonucunda belediye meclislerinde söz sahibi olmalarının, yerel yönetimlerde yer almalarının siyasi bir denge olmalarının amaçlandığı anlaşılmıştır.’
Kardeşim bak ben bu cümleyi ‘kent uzlaşısı’nı ya da ‘İstanbul İttifakı’nı suçlamak, kriminalize etmek, hapsetmek için değil, takdir etmek için yazarım. Tam da yapılan budur. Batı’daki Kürtlerin yönetimde temsil edilebilmeleri için belediye meclis üyeliklerine yazılmaları, terörse, ben terörist olayım kardeşim. Demokrasi bunun adı, demokrasi. Demokrasi bu.”

YEREL SEÇİM 2024
DEM Parti’nin işaret ettiği “kent uzlaşısı” ne demek?
“Savcı, MASAK raporundan suç bulmuş”
CHP lideri Özel, İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 100 kişiye yönelik yolsuzluk soruşturmasına da değindi.
Başsavcılığın soruşturma kapsamında, Mali Suçları Araştırma Kurulu’ndan (MASAK) talep ettiği rapora değinen Özel, bu talebin 3 Mart’ta yapıldığını, MASAK’taki görevlendirmenin 10 Mart’ta gerçekleştiğini, raporun ise 17 Mart tarihli olduğunu belirtti.
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yani 19 Mart darbesinden iki gün önce... Oysa siz Aralık, Ocak, Şubat ayları boyunca MASAK raporu aşağı, MASAK raporu yukarı. Ama operasyondan iki gün önce çıktı bu rapor. Raporda MASAK Başkanı’nın imzası var mı? Yok. Başkan Yardımcıları, yok. Diğer bir yetkili, yok. Bir uzman yazmıştır, yok. Dört tane uzman yardımcısı, ayrı ayrı dört raporda birinde bile uzman imzası yok. Çünkü bu iftiraya, ki iftira da değil şimdi söyleyeceğim. Bu olmayan belgeye, savcının bütün suçlamaları dayandırmak için beklediği belgeye imza attıracak bir tane uzman bulamamışlar.
“MASAK raporu nasıl biliyor musunuz? Uzman yardımcısı şöyle yazmış. ‘Her ne kadar bu rapor, Başkanlığımızca düzenlense de, erişim sağlanan verilerdeki haliyle yer aldığından, veri sahibi kurumlarca yanlış girişlerin söz konusu olabileceğine dikkat edilmelidir. Her ne kadar erişim sağlanan veriler tüm yılları kapsasa da bazılarının atlanmış olabileceği düşünülmelidir. Kesin ve doğru sonuçlara ulaşmak için gerekli bilgiler asıl veri kaynağına başvurularak elde edilebilmektedir.’ Ve özeti; ‘Ben suç bulamadım, sen bir bak’ demiş. Savcı MASAK raporundan suç bulmuş.”
“26 milyar doları üç günde yaktılar”
CHP Genel Başkanı Özel, İmamoğlu’nun tutuklanma sürecinin Türkiye ekonomisine ‘büyük zarar’ verdiğini belirterek, “Yurt dışına gidip dünyayı davet ettiler, rezerv biriktirdiler. Ve biriktirdikleri toplam rezervin yüzde 60’ını, 48 milyar rezerv biriktirdiler, Ekrem Başkan’ı alıp gözaltına koydular, 26 milyar doları üç günde yaktılar,” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek için “darbe girişiminin aparatlarından biri” ifadesini kullanan Özel, şunları kaydetti:
“Darbe girişiminden 10 gün önce istenen, iki gün önce gelen MASAK raporu var ya, o MASAK Mehmet Şimşek’e bağlıdır, Mehmet Şimşek’in yönettiği kurumdur. Bu rezalete kurumunu alet etmiştir. Bu adamım ekonomist olarak da insan olarak da güvenilecek hiçbir yeri yoktur. Dünya bunu böyle tanısın. Dünya, Mehmet Şimşek’i bir ülkenin ekonomisini bir kişinin korkuları için feda edebilecek yalancı bir davaya, yalan raporu ürettiren kurumun başında biridir. Mehmet Şimşek budur.”

İmamoğlu gözaltısı TL’ye değer kaybettirdi, dövize rekor kırdırdı
“Toplumun tüm kesimlerine saldırı başlatıldı”
CHP lideri Özel, konuşmasında “19 Mart başarısız darbe girişiminin kronolojisi” başlığıyla, Ekim 2024’ten bu yana yaşanan süreci şöyle özetledi:
“9 Ekim’de başladı her şey. Çünkü ekim başında geldi elimize raporlar. CHP, yüzde 38 olan yerel seçim oyunu, bugün yerel seçim olsa yüzde 49’a çıkarıyor. Tayyip Bey, yüzde 51 ölçtürmüş.
“Bunun üzerine ‘Bunlar belediyelerde kaldıkça biz kaybetmeye devam edeceğiz’ diyerek, ‘Haydi bakalım Akın, sana ihtiyaç var. İstanbul’da rezilliklerin dibi yakın’ diyerek yolladılar buraya. Geldi, oturdu. 30 Ekim günü Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer’e, 13 Ocak’ta Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat’a…

Hatimoğulları: Muhalefet, barış sürecinin dışına itilmeye çalışılıyor
“17 Ocak’ta kumpasın planlayıcısı olan Recep Tayyip Erdoğan, ‘Turpun büyüğü heybede’ dedikten sonra gizli tanığa ifade aldırtarak ve o gün Ekrem Başkan’a kurulan kumpasta gizli tanığın ifade verdiği gün. Yani Ekrem Başkan’ın bileğini bükemiyor, söylediği söze sinirleniyor ve dönüyor Rıza Akpolat hakkında yaptığı konuşmaya diyor ki, ‘Kızmasın Rıza Akpolat’ı aldık diye’ diyor, ‘Turpun büyüğü heybede’ diyor. O gün çağırıyor Neşe’yi, Ladin’i çağırıyor bizim odun. ‘Ver bakalım ifadeyi’ diyor. 20 Ocak’ta bu sefer ‘turpun büyüğü’ ifadeleri ve tartışmalar üzerinden Gençlik Kolları Başkanımız Cem Aydın’a, hem de Ekrem İmamoğlu’na Akın Gürlek’i ‘tehdit ettiği’ için… Sabah Cem’i aldılar, dedi ki ‘Evladımızı tehdit ediyorsun, biz sizin evladınıza bu muamele yapılmasın diye iktidar olacağız.’ Buradan tehdidi çıkarıp, geldiler. 27 Ocak’ta bu sefer Satılmış bilirkişi üzerinden bir soruşturma.
“Ocak ayı boyunca yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi’ne değil toplumun tüm kesimlerine, akademisyenlere, tek tek sayamıyorum, gazetecilere ve tüm partilerden çeşitli figürlere saldırılar başladı. En nihayet Zafer Partisi’nin Genel Başkanı Ümit Özdağ’a da Antalya’da attığı bir tweet, Ankara’da otururken tamamen yetkisiz olduğu sonradan ortaya çıkacak şekilde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı tarafından tutuklanıp Silivri’ye yollandı. Halk TV’ye operasyonlar yapıldı. 12 yıl önceki Gezi eylemleri üzerinden cadı avı başlatıldı. Hem televizyonlara, hem gazetecilere, hem akademisyenlere, hem de sanatçılara gözdağı verecek operasyonlar yapıldı.”
“Daraltılan çemberi gördük”
“Biz Cumhurbaşkanı adayımız belirleme kararı alarak, bu saldırıların, daraltılan bu çemberin, hedefin, teker teker nereye yürüdüklerini gördük. Dedik ki, ‘Teslim olmayacağız, ayağa kalkacağız. Cumhurbaşkanı adayımızı belirleyip, erken seçim talebimizi yenileceğiz.’ Bunun üzerine 10 Şubat’ta Kurultayımız hakkında, 11 Şubat’ta CHP’li belediyelere kent uzlaşısı operasyonuyla soruşturmalar başlatıldı.
“Ekrem Başkan ön seçime girmek için evrak teslim etti, ertesi gün 22 Şubat’ta diploması hakkında soruşturma açıldı. 27 Şubat’ta Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler’e, 3 Mart’ta İstanbul İl Başkanımız Özgür Çelik’e, 4 Mart’ta İstanbul İl Kongremiz hakkında soruşturma açıldı. 10 Mart’ta Ekrem Başkan’ın çalışma arkadaşlarının mal varlığına tedbir kondu.
“12 Mart’ta Ataşehir, Şişli, Sarıyer, Maltepe belediyelerimizin eski başkan ve yöneticilerine operasyonlar yapıldı. 18 Mart akşam saatlerinde diploma iptal edildi. 19 Mart planı devreye sokuldu. Sabahın köründe 20 araçlık ekiple İstanbul’un seçilmiş Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, Beylikdüzü Belediye Başkanımız Murat Çalık’a, Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan’a saldırılarda bulunuldu.”

Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ifadeye çağrıldı
“Erdoğan sokaktaki milyonları hesaba katmadı”
Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İstanbul’un iradesine darbe yapmaya, kayyım atamaya kalktığını” belirterek şöyle konuştu:
“Hesaba katamadığı şey sokaktaki milyonlar, Türkiye’deki on milyonlardı. Onların sahiplenmesiydi. Hesaplamadığı şey ‘Geldiler, seçtiler, tarihe geçtiler’ dediğimiz 15 milyonun yüreği ve imkânı olsa, haberi olsa sandığa koşacak daha on milyonların artık bu süreçten, yaşananlardan bıkmışlığı, bu sürece olan inancıydı. Şimdi gün, o iradeye sahip çıkma günü olduğu için biz Saraçhane’deyiz.”
“Günü gelince Taksim’i de alacağız”
“Taksim’e gidelim” çağrılarını eleştiren ve Bozdoğan Kemeri önündeki polis barikatına yönelik girişimlerin “doğru bir strateji olmadığını” savunan Özel, “Şimdi Saraçhane’yi, İstanbul’un iradesini savunacağız. Günü gelince, nasıl beş gündür altı gündür sokakları ve meydanları bütün yasaklara rağmen geri aldıysak, o gün gelecek Taksim’i de yüz binler, milyonlar hep birlikte geri alacağız,” dedi.
CHP lideri Özel, bu akşam yeni boykot listesi açıklayacaklarını belirterek, “Bundan sonra da bu yayınları takip eden, tarafsız ve bunlarla ilişkili firmaların boykotu için gerekli bilgilendirmeyi yapan ‘BoykotVar’ sitesini hep birlikte takip edeceğiz,” diye konuştu.

SARAÇHANE'DE FİNAL
Özgür Özel: "Salı akşamı büyük kapanışla büyük bir demokrasi devrimini başlatmaya Saraçhane'ye"
“Tüm İstanbulluları Saraçhane’ye bekliyoruz”
Sokağa çıkan 10 milyonlar sayesinde İBB’ye kayyım atanmasına engel olunduğunu vurgulayan Özel, Şişli Belediyesi’ne atanan kayyımın ilk icraatının “Şişli Kent Lokantası’nı kapatmak” olduğunu söyledi:
“Bu yüzden Türkiye’nin dört bir yanına eğer yoksullar için, öğrenciler için, dar gelirliler için, asgari ücretliler için, emekliler için, ne yapılıyorsa devam etsin istiyorsanız Ekrem Başkan’a ve yol arkadaşlarına destek vereceksiniz. Aksi takdirde bu kayyımın gelip de ne yapacağı ortadadır. Kayyımın derdi artık vatandaşın değil, uzun süredir karnı aç kalan yandaşın doyurulmasıdır. Tayyip Bey’in kayyımından başka bir şey beklenmez.”
CHP Genel Başkanı, “Bugün akşam Saraçhane’ye veda etmeye, Ekrem Başkanımızın emanetini yine İstanbul’un bir seçilmişine emanet etmeye, kayyıma karşı verilen bu büyük mücadelenin son akşamında dünya tarihine geçmek üzere tüm İstanbulluları Saraçhane’ye bekliyoruz,” diyerek sözlerini sonlandırdı.
(VC)