Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Parti Sözcüsü ve Şırnak Milletvekili Ayşegül Doğan, bugün HEDEP Genel Merkez binasında yaptığı basın toplantısında gündeme ve 31 Mart 2024’te yapılacak Mahalli İdareler Seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
HEDEP ve TİP’te yerel seçim başvuruları başladı
Doğan'ın açıklamasından satırbaşları şöyle:
“Hatırlanacağı üzere Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan Hakkâri'de şöyle bir açıklama yaptı: ‘Halkımız bizden her yerde seçime kendi adaylarımızla girmemizi istedi’. Bunun ilgili kurullarda tartışılacağını ve en kısa sürede bu konuya ilişkin bir stratejinin belirlenip kamuoyuyla paylaşılacağını aynı gün aynı yerde açıklamıştı. Bu talebi, Eş Genel Başkanımızın işaret ettiği gibi, MYK’mız da ciddiyetle tartışıp değerlendirdi ve Türkiye'nin her yerinde yerel seçimlere adaylarımıza girme eğilimi ortaya çıktı.
“Bu karar, MYK’nın önerisi olarak Parti Meclisinde değerlendirilecek. Birinci ve ikinci parti olduğumuz yerlerde aday adayı başvurularımızın 27 Kasım'da başladığını ve 10 Aralık’a kadar süreceğini daha önce açıklamıştık. Batı illerinde de komisyonlarımız kuruldu. Aday adayı başvurularını almaya başladık. Yani Türkiye’nin her yerinde yerel seçimlere kendi adaylarımızla girmek için hazırlıklarımız tamamlandı.
“Adaylarımızı ön seçimle belirleyeceğiz”
“Yerel seçim stratejimiz; kazanmak-kaybettirmek ya da kazandırmak değil kazanmak. Neyle nasıl kazanmak? Kent uzlaşısıyla kazanmak. Bu süreçte yapacağımız en önemli şeylerden biri de geliştirdiğimiz seçim modeli. İlgili komisyonlarımızın günlerdir hem sahada hem raporlarla hem de araştırmalarla çalıştıkları ve ortaya çıkardıkları yeni bir ön seçim modeli. Bu konuya ilişkin periyodik bir biçimde açıklamalar ve değerlendirmeler yapıyoruz.
“Her yerde, yani ön seçim koşullarının olduğu her yerde, adaylarımızı ön seçimle belirleyeceğiz. Her il ve ilçede ön seçimlerin katılımcı, ekolojik, cinsiyet özgürlükçü yerel yönetim anlayışımızın barış, özgürlük ve eşitlik talebinin görünür olduğu bir şekilde, adeta bir demokrasi şöleni havasında gerçekleşmesini istiyoruz. Bunu da adayları belirlerken kent uzlaşısıyla sağlayacağız.
“Her sesi duymaya çalışacağız”
“Kent uzlaşısı ne demek? Yani en geniş mutabakat, şehirdeki her sesi duymaya çalışmak. Aday belirlerken, o yerdeki en geniş kesimlere ulaşıp her sesi duymaya çalışmak. O sesi de katarak şehri yönetecek insanları belirlemek. Bu da bir ilk. Şu açıdan bir ilk diyoruz. Normalde klasik ön seçim modellerinde partilerin üyeleri oy kullanabiliyor.
“Bizim geliştirdiğimiz ön seçim modelinde yalnızca partimizin üyeleri değil, yalnızca bileşen parti üyeleri de değil; demokratik kitle örgütleri, ailelerimiz, dünden bu yana emek vermiş, yöneticilik yapmış kişiler de sorumluluk alarak bu süreçte bizimle birlikte yer alabilir ve oy kullanabilir. Dolayısıyla kent hakkı için emek veren herkesin katılımı ve uzlaşısı ile belirleyeceğiz adaylarımızı. Sadece belediye eş başkanlarını da değil; belediye meclis üyelerimizi ve il genel meclisi üyelerimizin 3’te ikisini de ön seçimle belirleyeceğiz.
“Heyecanlıyız, kararlıyız, umutluyuz ve kazanacağız. Türkiye’nin her yerinde seçime adaylarımızla girmek için hazırlanıyoruz. Kayyımları kalıcı hale getirmeye çalışanlar da bilsinler ki; partimize gönül verenler, oy verenler, seçmen olan ve bunun için ağır bedeller ödeyenler kayyım rejimine en güçlü cevabı, kendilerine ve kentlerine kazandırarak verecekler.” (TY)