Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) milletvekilleri, Adlı Tıp Kurumu’nun (ATK) hakkında “cezaevinde kalabilir” raporu verdiği 81 bir yaşındaki Makbule Özer için Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na (İHİK) başvuruda bulundu.
Başvuruda, 24 Temmuz 2018’de Özer’in ve eşi Hadi Özer’in evlerine baskın düzenlediği ve çocukları ile gözaltına alındığı, Özer ve eşine “örgüte yardım etmek” iddiasıyla dava açıldığı ve çifte 2 yıl 1 ay ceza verildiği hatırlatıldı.
Özer çiftinin hukuka aykırı ve delil olmadan 9 Mayıs 2022’de tutuklandığı belirtildiği başvuruda, “Oldukça yaşlı olan ve yüzde 61 engeli bulunan annenin tutuklanmadan önce de çocuklarınca günlük bakımlarının sağlandığı ve konut dışında tutukluluk halinin yaşam hakkı dahil birçok riski içerdiği ifade edilmiştir. Avukatlarının uzun uğraşları sonucu Makbule Özer, 2 yıl 1 aylık hapis cezasının bir yıl ertelenmesi üzerine 7 Eylül 2022’de serbest bırakılmıştı” ifadelerine yer verildi.
"Yürümekte zorluk çekiyor, sürekli ağrı yaşıyor"
Özer’in adliyeye ve ATK’ye tekerlekli sandalye ile gittiği ancak buna rağmen ATK’nin 11 Kasım’da “cezaevinde kalabilir” rapor verildiği ifade edilen başvuruda, “Yüzde 61 engelli olan, tansiyon, şeker, nefes darlığı, hareket güçlüğü gibi yaşamsal sağlık sorunları olan Özer’in cezaevine girmesi yaşam hakkını tehdit edecektir. Daha önceki tutukluluk sürecinde baygınlık geçirip düşen Makbule Özer’in kolunun kırdığı, Özer’in kırık kolunun askıda olduğu ve yürümekte zorluk çektiği, ağrılarından dolayı her gün serum almak zorunda kaldığı, geceleri hiç uyuyamadığı ve vücudunda sürekli ağrılar olduğu ailesi ve avukatlarınca kamuoyuna yansımıştı” denildi.
"Komisyona başvuru zarureti hâsıldır"
Adli tıp uzmanı olan Prof. Dr. Ümit Biçer’in Makbule Özer hakkında hazırladığı rapora işaret edilen başvuruda, şu ifadelere yer verildi: “Özer’in her iki kulağında orta derecede işitme kaybı; sol gözde katarkt nedenli lens kullanımı, her iki kalça, sol omuz, sol el bileğinde hareket kısıtlılıkları, sol ayakta kısalık tanımlandığı ve kişinin tek destekle kısa mesafe hareket edebildiği, D vitamini eksikliği, astım, diyabet, idrarını tutmakta güçlük tanımlandığı belirlenmiştir.
Buna göre ceza infaz kurumlarında tutulan hükümlü ve tutukluların alıkonulan kişilerin kişisel engelleri, kronik hastalıkları, iletişim sorunları gibi nedenlerle tedaviye erişimlerinde yaşanan sıkıntılar daha da ağırlaşabilmektedir. Yaşı, sağlık ve engel durumu nedeniyle cezaevinde kalmaması gereken Makbule Özer hakkında hukukun gereği yerine getirilmeli, tekrar ATK’ye sevki yapılmalı, infazın ertelenmesi veya konutta infazın gereği yerine getirilmelidir.
Makbule Özer’in yaşam ve sağlık haklarının korunması için komisyonunun sağlık hakkı ihlal iddialarını derhal gündemine alması uluslararası sözleşmelerin gereğidir. Tutuklu-hükümlü haklarına ilişkin mevcut yasaların etkin bir şekilde uygulanmasını sağlayacak bütünlüklü bir politikanın üretilmesi için siyasi sorumluluk üstlenilmelidir. Bu hususta gerekli çalışmaların derhal başlatılması komisyonun misyonu ve sorumluluğu gereğidir. Bu bahisle Komisyona başvuru zarureti hâsıldır.”
(RT)