Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) 15 Ekim'deki kongrenin ardından ilk grup toplantısını yaptı.
HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında konuştu.
İsrail- Filistin savaşına, TSK’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye operasyonlarına değinen Hatimoğulları'nın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Biz bu grup toplantımızı yaptığımız anda bile İsrail Filistin’i vurmaya devam ediyor. Ağır bir savaş bölgeyi esir almış durumda. 7 Ekim’den bu yana yüzlerce sivil katledildi. Binlerce yaralı var. İsrail insanlık suçu, savaş suçu işlemeye devam ediyor. 2 Milyon Filistinli’nin yaşadığı Gazze, yıllar içerisinde İsrail tarafından açık cezaevine dönüştürüldü, şimdi ise topraklarından sürülmeye çalışılıyor. Hastaneler bombalanıyor.
"İsrail ile anlaşmaları iptal edecek misin?"
“Türkiye’de iktidar her açıklamasında Filistin’i sahiplendiğini söylese de gerçek bu değil. Samimiyetten uzak ‘Dostlar alışverişte görsün’ misali adımlarla savaş durduramazsınız. İktidar, Filistin’i ve savaşı, iç siyaset malzemesi yapmaktan geri durmuyor, tabanına şirin mesajlar vermek için kullanıyor. Oysa bu savaşın yayılmaması ve akan kanın durması için dilek ve temenniler yetmez.
“Buradan iktidara açıkça soruyoruz: İsrail’le yaptığın askeri anlaşmaları iptal edecek misin, etmeyecek misin? Ey iktidar! Timsah gözyaşı dökerek Filistin’le dayanışma olmaz.
"Sessizlik vahşetleri onaylamak demektir"
“Filistin halkı gerçek bir destek ve dayanışma bekliyor. Kudüs, Mescidi Aksa, Gazze… Bir asırdır yaşadıkları şiddete karşı yaşamlarını, topraklarını savunmaya devam eden, İntifadalarla tarih yazan mazlum Filistin halkının yanındayız.
“Bu bizim tarihsel bir sorumluluğumuzdur aynı zamanda. İsrail’in saldırılarını acilen durdurması için muhatapları; bölge ve bütün dünya kamuoyunu seferberlik ruhuyla tavır koymaya çağırıyorum.
“Savaşlar karşısındaki sessizlik, ölümleri, vahşetleri, yıkımları onaylamak demektir. Vicdanı olan herkesi, tüm insanlığı savaş karşıtlığında birleşerek barışın tarafı olmaya ve sesini gür çıkarmaya çağırıyorum.
“Savaşı dayatanların değil, barıştan taraf olanların sesi gür çıktığında dünya ve bölge değişecektir. O halde; barışın sesini savaşı bastıracak kadar gür çıkaralım.
"Filistin ve Kürt sorunu Ortadoğu'nun yarası"
“Filistin’in yaşadığı acıların benzerini Kürt halkı da on yıllardır yaşıyor. Ortadoğu’nun kanayan iki yarasının biri Filistin davası ise diğeri kuşkusuz Kürt sorunudur. Suriye’de 2011’den bu yana devam eden savaş sürecinde Kürtler komşumuz olarak kalmasın diye Türkiye’deki iktidarın yapmadığı şey kalmadı. Kürtleri Afrin’den sürdü.
“Şimdi İsrail’in Gazze’de yaşayan Filistinlileri Sina Yarım Adası’na ya da Necef Çölü’ne sürmek istediği gibi. Türkiye, Rojava’da kalan Kürtleri ve diğer halkları oradan sürerek demografik yapı değiştirmek isteniyor. İşte Türkiye'ye neden 5 milyon mülteci geldi biliyor musunuz? Mülteciliği araçsallaştırdığı için bu projeyi izledi. Bölgeyi Kürtsüzleştirmek istiyor.
“Suriye topraklarından elinizi çekin"
“Suriye topraklarından elinizi çekin. Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmek üzere hala dört parçada sorun olarak durmaya devam ediyor. Siz öncelikle barışı kendi topraklarınızda tesis edeceksiniz.
“Türkiye Barış Meclisi’nin kuruluşunda büyük emek veren değerli Yaşar Kemal ‘Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa şimdi en güzel şiir barıştır’ der. Evet! Yaşar Kemaller barış için çalıştı, çabaladı. Biz Yaşar Kemallerin çağrısını yineliyoruz. Barışa sahip çıkalım, barışı bölgemizde tesis edelim, akan kanı durduralım.
"Ülke çok derin bir yoksullukla karşı karşıya"
“Çözümün önemli isimlerinden biri olan Sayın Öcalan, Türkiye'de Kürt sorununun çözülmesine dair çok önemli fikirler sundu. Kürt halkı başta olmak üzere bölge halklarının en önemli taleplerinden biri tecridin son bulmasıdır. Herkesi tecride karşı durmaya davet ediyorum. Tecrit derhal son bulmalıdır.
“Sadece savaşlarda canımız yanmıyor. Ülke çok derin bir yoksullukla karşı karşıya. AKP iktidarı ülkenin bütün gelirlerini kendi yandaşına peşkeş çektiği için, özel harp politikalarına ayırdığı için bu ülkenin insanları yoksulluktan kırılıyor.
"Milyonlarca insan açlık sınırı altında"
“Açlık sınırı altında yaşayan milyonlarca insan var. Analar, çocuklarının beslenme çantasına bir parça ekmek koyamaz hale gelmiş. Gençlerin intiharı, geleceksizlikten dolayı ciddi bir artış göstermiş durumda. Bugün otomotiv sanayisinde çalışan bir işçi kendi imal ettiği arabaya hayatı boyunca binemeyecek. Çünkü onu alabilecek parası yok.
“2024 bütçesi görüşülmeye başladı. Bu bütçe Türkiye'de 84 milyon yurttaşımızı doğrudan ilgilendiren bir bütçe. Sunulan bütçe de göreceğiz ki hiçbir şey değişmemiş. Bu bütçede yine iktidar bir türküde söyler ya 'tahsildar da çıkmış köyleri gezer, elinde kamçısı yoksulu ezer.'
"Emekli maaşıyla Erdoğan geçinsin"
“Emekliler maaşlarına zam beklerken 5 bin liralık ikramiye verecek. Bu maaşına zam bekleyen emeklinin ihtiyacını karşılamaz. Gelsin Erdoğan geçinsin bakalım, geçinebilir mi? Emekçilere fazlasıyla yetecek Saray masrafı var.
"Sevgili emekli kardeşlerim bizler HEDEP olarak haklarınızı sonuna kadar savunacağız. Bu uzun yürüyüşümüzde partimizin kuruluş paradigmasını, daha da güçlendirerek yola çıkıyoruz. Toplum 3. Yol siyasetiyle kurtulur. Tarihsel birikimlerimiz ve deneyimlerimiz bize yol gösteriyor. Bu topraklar üzerinde özgürlükten, barıştan, demokrasiden ve adaletten yana yükselen tüm seslerin taşıyıcısı olacağız.
"Demokratik Cumhuriyeti inşa edeceğiz"
“Cumhuriyet’in 2. Yüzyılına girerken bu seslerin iradesiyle Demokratik Cumhuriyeti inşa edeceğiz. Bu iradeyi ülke yönetimine taşıma iddiasındayız. Toplumun tıkanan nefes borusunu açacağız.
“Türkiye halklarının eşit yurttaşlık hakkı temelinde bir arada yaşama hayalimizi gerçekleştireceğiz. Emekçilerin, ezilenlerin, yoksulların ekmek ve özgürlük mücadelesinin sonuç verdiği günleri göreceğiz. 'Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan' bir dünya hayalimiz dimdik ayakta."
(RT)