Geçen hafta cezaevlerinde Ali Haydar Yıldız ve Mehmet Gök isimli iki hasta mahpus yaşamını kaybetti.
“Hapishane komisyonu olarak birkaç kez durumunu paylaşarak serbest bırakılmasını istediğimiz Ali Haydar Yıldız, tutuklandığında yatalak durumda olmasına rağmen gerekli bakım ve tedaviden yoksun bırakıldığı gibi Adli Tıp Kurumunun kalamaz raporuna rağmen tahliye edilmedi. 10 Şubatta Metris R Tipi Hapishanesinde yaşamını yitirdi. Tarsus T Tipi Hapishanesinde tutulan ve hasta listemizdeki Mehmet Gök de kalp krizi sonucu 12 Şubat tarihinde yaşamını yitirmiştir.”
Bu cümleleri, insan hakları savunucusu Hatice Onaran, İHD İstanbul Şubesi’nin düzenlediği hasta mahpuslar eyleminde söyledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta mahpusların serbest bırakılması talebiyle “F oturumları” eylemi gerçekleştiriyor.
Galatasaray bu hafta da yasak
İnsan hakları savunucularının Galatasaray Meydanı’nda düzenleyeceği 360. F oturması ise, polisin engellemesi sonucu İHD İstanbul Şubesi’nin bulunduğu Çukurluçeşme Sokak’ta gerçekleşti. Eylemde, İHD’nin hasta mahpuslar listesinde yer alan Ali Haydar Yıldız ve Mehmet Gök’ün geçen hafta cezaevinde yaşamında kaybettiği de vurgulandı.
Bu hafta, hasta mahpus İmam Çelikdemir için bir araya gelen insan hakları savunucuları, “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” pankartı açtı.
Haftanın basın açıklamasını okuyan insan hakları savunucusu Hatice Onaran şunları söyledi:
“İmam Çelikdemir 1975 Tunceli doğumlu. Henüz yirmi yaşında iken 1995 yılında gözaltına alınıp ağır işkenceye maruz bırakılır. Tutuklanınca, kısa bir süre Elazığ E Tipi Hapishanesi'nde tutularak tedavi için Ulucanlar Hapishanesi'ne sevk edilir. Müebbet hapis cezası verilen Çelikdemir, 2000'li yılların başında psikolojik olarak sıkıntılar yaşamaya başlar. Ankara'dan sonra Malatya, Yozgat, İskenderun, Karaman/Ermenek, Kandıra, (iki kez) Metris, Kırıkkale, Edirne ve en son Kayseri/Bünyan T Tipi hapishanelerine sürekli isteği dışında sevk edildi.
“İmam Çelikdemir'in rahatsızlığı 2000'li yılların başında Malatya Hapishanesi'nde tekli hücrede kalırken başlamıştır. Daha sonra kaldırıldığı Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde kronik şizofreni teşhisi konulmuştur.”
"Yardımla yaşamını sürdürüyor"
Onaran, ağabeyi Müslüm Çelikdemir’in kardeşi İmam Çelikdemir'in durumunu şöyle anlattığını belirtti:
“İmam'ı birçok hapishaneye gönderdiler. Kandıra Hapishanesi'ne gönderdiklerinde ilaç vermedikleri için durumu kötüleşti. Hücrede yerde yatırdılar. Yemek yiyemez haldeydi. Oradan da Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevk ettiler. Tedavi gördükten sonra biraz toparlandı. Hastaneden çıkarıp Metris Hapishanesi'ne sevk ettiler. Belli sürelerde hastaneye götürüyorlardı.
“Adli Tıp Kurumu'na sevk edildiğinde, kurum kendisine 'hapishanede kalamaz' raporu verdi. Verdikleri raporda 'Kronik şizofren' yazıyordu. Bu rapor 2002 yılında verildi. Cumhuriyet Başsavcısı tahliye kararı vermedi. Belli bir süre sonra da Edirne F Tipi Hapishanesi'ne gönderdiler. Avukat tarafından Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapıldı. Başvuru, 2017 yılında reddedilerek iade edildi. İmam'ın durumu gittikçe ağırlaşıyor. Hapishanede bulunan arkadaşları tarafından yardım alarak yaşamını sürdürebilmektedir. Kardeşimin tahliye edilmesini istiyorum. Dışarıda rahat bir şekilde bizimle yaşayabilir, biz bunu istiyoruz. Topluma hiçbir sıkıntı yaratacak durumu yoktur. Cumhurbaşkanlığı'na da Adalet Bakanlığı'na da yazdım, reddedildi."
Onaran, tüm hasta mahpusların serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Açıklama, “Tecrit işkencesine son”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, “İmam Çelikdemir serbest bırakılsın” sloganlarıyla sona erdi. (EMK/AS)