Haberin İngilizcesi için tıklayın
Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlanan bir akademisyenin daha Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk duruşması görüldü.
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ihraç edilen akademisyen Ar. Gör. Esra Demir Gürsel, yurtdışında akademik çalışmalarına devam ettiği için duruşmaya katılmadı.
Avukatı Benan Molu, müvekkilinin ifadesinin bulunduğu yerde alınarak mahkemeye gönderilmesini (istinabe), 13. ACM’deki dosya ile birleştirme, TCK 301. madde yönünden Adalet Bakanlığı’ndan izin alınmasını talep etti. Talepleri reddedildi. Bir sonraki duruşma 16 Ekim saat 10.00’da.
İmzacı akademisyenlere yönelik davalar 5 Aralık 2017'de başladı. 27 Mart itibariyle 165 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 30'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu. Üç akademisyen hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar ertelendi.
Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Mahkeme heyeti şu isimlerden oluştu:
Başkan: Erdoğan Şimşek,
Üyeler: Serkan Baş, Kadir Alpar,
Savcı: Can Tümer Keriş.
Savcı yakalama kararı istedi
Avukat Benan Molu, müvekkilinin 2019 Ağustos ayına dek yurtdışında çalışacağını belirterek istinabe talep etti. Bildiri nedeniyle 32. Ve 34. ACM’lerde görülen davalarda yurtdışında olan sanıklar hakkında istinabe kararı verildiğini belirtti.
Ayrıca, bildiri nedeniyle açılan ilk dava olan 13. ACM’deki dosya ile birleştirme, ayrıca durma kararı verilip Türk Ceza Kanunu 301. Maddeden yargılama için Adalet Bakanlığı’ndan izin alınmasını talep etti.
Savcı, birleştirme, durma ve istinabe taleplerinin reddini, sanığın savunmasının alınabilmesi için yakalama kararı çıkarılmasını istedi. 13. ACM’deki dava dosyasının duruşma zabıtlarının, Adalet Bakanlığı’ndan kovuşturma izni talep yazısı ve bakanlık cevabının istenmesini talep etti.
Savcının yakalama kararına dair söz alan Avukat Benan Molu, müvekkilini gelecek duruşmaya getirmeye çalışacaklarını belirterek yakalama kararı çıkartılmamasını istedi.
Heyet, 13. ACM'deki dosyadan belgeler istedi
Mahkeme başkanı “İstinabe ile uğraşamam, o kadar zor müessese ki. Burası terör mahkemesi, gelecek. Ben canlı görmek istiyorum kendisini. Kimsenin keyfine göre hareket edemeyiz” dedi. Avukat Molu, istinabenin Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 196/2'de belirtilen bir hak olduğunu belirtti.
CMK Sanığın duruşmadan bağışık tutulması Madde 196 – (1) Mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hâllerde müdafii isterse, mahkeme sanığı duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutabilir. (2) Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir. Sorgu için belirlenen gün, Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafiine bildirilir. Cumhuriyet savcısı ile müdafiin sorgu sırasında hazır bulunması zorunlu değildir. Sorgusundan önce sanığa, ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulur. (3) Sorgu tutanağı duruşmada okunur. (4) (Değişik: 15/8/2017-KHK-694/147 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/142 md.) Hâkim veya mahkemenin zorunlu gördüğü durumlarda, aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle yurt içinde bulunan sanığın sorgusu yapılabilir veya duruşmalara katılmasına karar verilebilir. (5) Hastalık veya disiplin önlemi ya da zorunlu diğer nedenlerle yargılamanın yapıldığı yargı çevresi dışındaki bir hastahane veya tutukevine nakledilmiş olan sanığın, sorgusu yapılmış olmak koşuluyla, hazır bulundurulmasına gerek görülmeyen oturumlar için getirilmemesine mahkemece karar verilebilir. (6) Yurt dışında bulunan sanığın, belirlenen duruşma tarihinde hazır bulunmasının zorluğu halinde, bu tarihten önce duruşma açılarak veya istinabe suretiyle sorgusu yapılabilir. |
Heyet ara kararında, akademisyenin bir sonraki duruşmaya gelmediği takdirde yakalama kararı çıkarılacağını ihtar etti, 13. ACM’deki dosya ile birleştirme talebini reddetti, 13. ACM’deki iddianame, duruşma tutanakları ve bakanlığa yazılan yazı ve cevabın istenmesine karar verdi.
13. ACM’deki dosya Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları gerekçesiyle haklarında TMK 7/2'den açılan davada, savcının talebi üzerine Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesinden yargılama yapılması için Adalet Bakanlığı'na yargılama izni için başvuruldu. Henüz yanıt gelmedi. Dört akademisyenin yargılaması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. TCK 301 Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz. |
Ne olmuştu? 1128 akademisyen, 10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adına "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriyi yayınladı. Toplam imza sayısı 2212'ye ulaştı. Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi kapsamında yaşananları 10 MArt 2016'da basın toplantısıyla paylaştı. Camcı dışındaki üç akademisyen 15 Mart 2016’da; tutuklama kararı çıktığında yurtdışında olan Camcı ise Türkiye’ye döndüğünde 31 Mart 2016’da “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandı. Dört akademisyen 22 Nisan 2016'daki ilk duruşmada serbest bırakıldı. İlk duruşmada savcı suçlamayı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde belirlenen "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" şeklinde değiştirmesiyle yargılama izni için Adalet Bakanlığı'na başvuruldu. Ekim 2017'de en az 148 imzacı akademisyen hakkında da iddianame hazırlandı. Savcı İsmet Bozkurt'un hazırladığı iddianamede imzacı akademisyenler 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2 maddesinde yer alan "Terör örgütü propagandası" ile suçlandı. İlk duruşmalar 5 Aralık 2017'de görüldü. 27 Mart itibariyle 165 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 30'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu. Üç akademisyen hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar ertelendi. Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. |
(BK)