Batman Barış Girişimi, PKK örgütünden 30 kişilik bir grubun "çözüm ve diyalog sürecine katkı sunmak amacıyla Türkiye'ye geleceğini" belirterek, bu adımın halkın barışa olan umutlarını artırdığını savundu.
Girişim, Belediye Konferans Salonunda düzenlediği toplantıda PKK'nin hapisteki lideri Abdullah Öcalan'ın talimatından sonra Mahmur, Kandil ve Avrupa'dan gelecek gruplara gösterilecek yaklaşımın "kalıcı bir barış için önemli" olduğuna dikkat çekildi.
Batman Postası gazetesine göre, girişim sözcüsü Deniz Topkan, Kürtlerin barışçıl çabalara yönelik atılan her adımdan heyecan duyduklarını söyledi.
"Önceki gibi olamamalı, umut heba edilmemeli"
Kararın sorunların çözümünde umut olduğunu belirten Topkan, "Bu umudun heba edilmemesi, akan kan ve gözyaşının dinmesi adına gelecek barış grupları bir şans olarak görülmeli daha önceki yanlış yaklaşım tekrarlanmamalı." dedi.
Kürt sorununun çözümüne yönelik açılımın siyasal pazarlık konusu yapılmadan, köklü bir anayasa değişikliği yapılmasını isteyen Topkan, şunları kaydetti.
"Batman Barış Girişimi bu güne kadar Kürt sorunun barışçı yöntemlerle çözümüne yönelik ısrarlı çağrılarını bundan sonra çok daha aktif biçimde dile getirmeye devam edecek. Adil, demokratik, kalıcı ve onurlu bir barış sürecinin başlayabilmesi yakalanan bu toplumsal ortamın ve barış çabalarının devamı için; hükümeti, muhalefet partilerini, tüm demokrasi ve barış güçlerini sorumlu davranmaya davet ediyor, Barış için atılan bu anlamlı barış girişimini destekliyoruz."
Çelik: Gurur meselesi yapılmasın
Gazetenin yazarı M. Kemal Çelik de, "Kürt açılımında önemli viraj" yazısında, "Meseleyi bir gurur meselesi yapmak kimseye yarar sağlamaz. 40 yıldır kaybedilen tüm değerlerimiz basit inat ve gurur yüzünden oldu. Herkes ama herkes bundan böyle kafasını öne eğip bir kez daha düşünmeli ve daha fazla kan dökülmemesi için ne yapılmalı? diye düşünmelidir. Aksi halde çatışma sürecinden nemalanan zihniyet ve guruplar daha da palazlanacaktır!" diyor.
Çelik, CHP lideri Deniz Baykal ve MHP ,Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik eleştirilerini de şu sözlerle ifade etti: "..Gerçekleri gördükleri halde hala kafalarını kuma sokmuş başta muhalefet liderleri olmak üzere Türk milliyetçiliğini savunan herkes ama herkes bu gerçeği görmez zorundadır. (EÖ)