İstanbul Okmeydanı'nda Salı günü (10 Mayıs) sabaha karşı Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı polislerce düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 46 kişi arasında iki de çocuk vardı.
Okmeydanı'nda Gençlik Federasyonu'nda tiyatro eğitimi alan çocuklar, akşam geç saatte evlerine dönmenin zor olacağı düşüncesiyle gece Federasyon'da kaldılar.
Ancak sabaha karşı 02.00 sularında polisin gaz bombalarıyla düzenlediği baskın sonrasında Gençlik Federasyonu görevlilerinin yanı sıra iki çocuk da gözaltına alındı.
"Çocukların maruz kaldığı dayak raporlarda"
14 yaşındaki D.P. ve 16 yaşındaki B.C.Ö.'nün avukatlığını üstlenen Müşir Deliduman, bianet'e verdiği bilgide, çocukların Üsküdar Çocuk Şube'ye götürülene kadar geçen süre boyunca, Terörle Mücadele polisleri tarafından sürekli olarak kaba dayağa ve hakarete maruz kaldığını ifade etti. Deliduman, sözlerine şöyle devam etti:
* Gözaltı işlemini gerçekleştiren terörle mücadele ekipleri, çocukları Vatan Caddesi'nde bulunan Emniyet Genel Müdürlüğü'ne götürene kadar kaba işkence ve hakarete maruz bıraktılar.
* Çocuk koruma kanununa göre, çocukların kelepçelenmeleri yasaktır. Ancak bu çocukları kelepçeliyorlar. Bileklerindeki kelepçe izleri doktordan alınan raporda da sabit, ayrıca savcı da bu izleri gördü.
* Diğer önemli bir noktada, yine Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Koruma Kanunu'na göre, gözaltına alınan çocukların derhal savcı karşısına çıkarılması gerekir. Ancak bu çocuklar, gözaltına alındıktan 33 saat sonra savcı karşısına çıkarıldılar.
* Bu süre zarfında da sürekli olarak dayak ve hakarete maruz bırakılmışlar. El bileklerinde kelepçe nedeniyle yaralar var, bacaklarına cop ve tekmeyle vurulduğu için izler mevcut. Ayrıca çocukların bana anlattığına göre, ayaklarından tutularak sürüklenmişler. Bu esnada başları merdivene vurulmuş. Bunlar doktor raporlarında yer alıyor.
"Nöbetçi savcı çocuklarla ilgilenmedi"
* Çocukları daha sonra Üsküdar Çocuk Şubesi'ne götürmüşler. Burada bir sorun yaşamamışlar.
* Bu çocukların gözaltında oldukları bana Salı günü saat 18.00'de haber verildi ve ben 18.30'da çocukların yanındaydım.
* O saatte doğal olarak çocuk savcısı yerinde değildi. Ben de çocukların derhal savcıya ifade vererek serbest kalmaları için nöbetçi savcıyı aradım. Ancak kendisi bana gelemeyeceğini, eve gittiğini söyledi.
* Ben de kendisine nöbetçi olduğunu ve bu meseleyi çözmesi gerektiğini hatırlattım. Bunun üstüne kalkıp Beyoğlu Adliyesi'ne gittim. Fakat nöbetçi savcının yerinde yeller esiyordu.
* Baro'dan avukat arkadaşlara nöbetçi savcının yerinde olmadığını tespit ettirdim. Savcıya mesaj yazmama, belki 30 sefer aramama rağmen bana cevap vermedi.
* Dün sabah (11 Mayıs) Çocuk Savcısı, çocukları muayeneye sokarak ifadelerini aldı ve serbest bıraktı.
* Çocuklara yönelik olarak uygulanan kötü muamele nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunacağız. (EKN)