Hak savunucuları, hükümetin Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamında tutuklanan çocukların serbest bırakılması için gereken düzenlemeleri bir an önce yapmasını istedi.
Çocuklar İçin Adalet Çağırıcıları'nın Beyoğlu'nda 26A'da düzenlediği toplantıda, basın açıklamasını, Türkçe olarak çağrıcılardan Mehmet Atak ve oyuncu Tülin Özen, Kürtçe olarak da Berfin Zenderlioğlu ile İsmail Yıldız okudu.
Atak ve Özen, "Hükümet, TMK Mağduru Çocuklar için verdiği sözü tutmalıdır" diye konuştu:
"AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ sorunun çözümü için hazırlanan taslağın tamamlandığını söylemişti. Umutlanmıştık. Ama çocuklar telef ediliyor. Artık, hükümetten, ertelenmeyeceği garantisiyle kesin bir tarih istiyoruz" dedi.
Yargının da TMK Mağduru Çocuklar konusunda "hukuki değil siyasi davrandığını" dile getiren Atak, şunları söyledi:
"Barolar harekete geçsin"
"Bu çocuklar, yargı önünde 'çocuk' olarak addedilmiyor. Terör suçlarına özgü, yetişkinler gibi geliştirilmiş özel soruşturma, yargılama, cezalandırma ve infaz rejimlerine maruz bırakılıyorlar. Bu adaletsizlik baroların gözü önünde sürüp gidiyor. Burada hukukçulara ve baro mensuplarına sesleniyoruz. Duymadım, görmedim, bilmiyorum tutumunu bırakın, bu adaletsizliğin son bulması için çağrımıza ses verin.
"Diyarbakır'daki TMK mağduru çocuklar, görüşte ailelerini tutuşturup gönderdiği notlarda koşullara hakkında dışarıya bilgi sızdırırlarsa 'sürgün' ile tehdit ediliyorlardı. En sonunda TMK Mağduru Çocuklar'dan 7'si Malatya'ya, 5'i Muş'a, 4'ü Adıyaman'a, 4'ü Mardin'e, 4'ü Siirt'e, 3'ü Elazığ'a, 2'si Bitlis'e ve 2'si Midyat'a sürüldü."
32 ilde 4 bin çocuk
Konunun hukuki boyutunu değerlendiren Çağdaş Avukatlar Grubu'ndan Filiz Kerestecioğlu, şunları söyledi:
"Yasalar yeterli olsa da, bunları yorumlayacak yargı yok, çok muhafazakarlar. 32 ilde 4 bin çocuk yargılanmamaları gereken bir kanundan yargılanıyorlar. Ortada deliler yokken iddianameler hazırlanıyor. Filistin'e ağlayanların bu topraklardaki çocuklara da ağlaması gerekiyor."
İşkence
Adli Tıp Uzmanı Dr. Elif Kırteke de çocukların "ağızlarına toprak basmak" gibi işkencelere maruz bırakıldıklarını söyledi; "Çocuklar sağlık denetiminden geçirilmediği için işkencelerin izleri siliniyor. Çocukların ruhsal dengeleri de değerlendirilmiyor. Çocukların neredeyse hepsi bir yakınını kaybetmiş ve evin tek geçim kaynakları" dedi.
"Ruhsal yaraları iyileşmiyor"
Psikolog Ayşegül Akyapraklı ise şunları söyledi:
"Bu çocuklar daha yaptıklarının sonuçlarını değerlendirebilecek olgunlukta değiller. Bir ergeni yetişkinden ayıran en temel özellik budur. Bu çocukların gelecekleri yok edildi. Onlar artık cezaevine girmeden önceki çocuklar değiller. Fiziksel yaraları iyileşse bile ruhsal yaraları iyileşemiyor. Artık yaptıkları şeye daha çok inanıyorlar, daha çok militanlar. Aileler çocukları öne sürüyor deniliyor. Bu korkunç bakış açısı da medya tarafından yaratıldı. Aileler de çocuklarının başına gelenlerden çok kötü etkileniyorlar." BT/TK)