Türkiye' de Araştırma ve Öğretim Özgürlüğü Uluslararası Çalışma Grubu (GIT Türkiye), 2 Temmuz'da ilk kez hakim karşısına çıkacak ''Kürdistan Topluluklar Birliği'' (KCK) İstanbul davasından tutuklu Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Büşra Ersanlı'ya destek için toplantı düzenledi.
Taxim Hill Oteli'nde yapılan toplantıda, basın açıklamasını okuyan Galatasaray Üniversitesi'nden Prof. Dr. Füsun Üstel, Ersanlı'nın karşı karşıya kaldığı adaletsizlik ve itibarsızlaştırma sürecine dikkat çekmek ve Türkiye üniversitelerinde yapısal bir hal almaya başlayan akademik hak ihlalleri üzerine hazırlanan dosyayı paylaşmak için bir araya geldiklerini söyledi.
"Prof. Dr. Büşra Ersanlı yaptığı çalışmalar ve yayınlarla gerek Türkiye' de gerekse uluslararası akademik camiada tanınan saygın bir bilim insanıdır. Ersanlı'nın bu bilgi birikimini Türkiye'nin en can alıcı meselesi olan Kürt sorununun çözümü çerçevesinde kullanmak istemesi ve bu bağlamda yasal bir siyasal parti olan BDP'de, partinin Anayasa Komisyonu'nda ve Siyaset Akademileri'nde yer alması bilim insanı ve aydın sorumluluğunun bir parçasıdır.
"Bugün onun parmaklıklar ardına konmasının tek sebebi, onun kimilerine göre 'haddini aşmış' ve elini taşın altına koymaktan çekinmemiş olmasıdır. Ersanlı'nın içeride tutulmasındaki amaç, akademisyenler de dâhil olmak üzere tüm düşünen ve üreten insanlara 'haddinizi bilin' mesajı vermektir."
"İfade özgürlüğü yoksa, akademiz özgürlük de yoktur"
Basın toplantısına katılanlar ve davalarına dosyada yer verilen konuşmacılar şunları söyledi:
Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu (Kocaeli Üniversitesi): Yerel destek olmadan üniversiteler ayakta kalamıyor. Üniversiteler üniversite olmaktan çıktı. Bugün itibariyle baktığımızda ne ilkiz ne de son olacağız.
Yard. Doç. Dr. Lütfiye Bozdağ (Muğla Üniversitesi): Üniversite iktidarına karşı olduğunuz sürece cezalandırılıyorsunuz, ancak yıldıramazlar. Mücadelemize GIT Türkiye'yle birlikte devam edeceğiz.
Yard. Doç. Dr. Nesrin Uçarlar (Yeditepe Üniversitesi): Zamanında olanlara tepki gösterilmediği için Büşra Ersanlı şimdi orada.
Araştırma görevlisi-Sosyolog Bahar Şahin Fırat: Bizler sendikalı olduğumuz için bölümden uzaklaştırıldık. Akademik niteliklerimize de laf edildi. İlk zamanlarda özgürlükçü ortam vaat eden özel üniversiteler bunu yerine getiremiyor.
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu (Marmara Üniversitesi): Saldırı çok yönlü olarak yapılıyor; hem üniversitelere hem de basın mensuplarına. Bunun bir de öğrenci ayağı var. Üniversite olması özgürlük olduğu anlamına gelmiyor. Oto sansür özgürlükleri sınırlamak anlamına geliyor.
Doç. Dr. Koray Çalışkan (Boğaziçi Üniversitesi): İleri demokrasiden bahsedecek son ülke Türkiye'dir.
Doç. Dr. Zeynep Gambetti (Boğaziçi Üniversitesi): Buradaki en sinsi durum şu: karşımızda bir merci yok. Neye ve kime karşı mücadele edeceğimizi bilmiyoruz. Geçmişin aksine bugünkü durumda odağı belli olmayan birçok iktidarın karşısındayız. Bir gözdağı ve keyfiyet rejimiyle karşı karşıyayız. Bugün artık barizdir ki bizler toplumda istenmeyenler listesinde yer alıyoruz.
Sosyolog Dr. İsmail Beşikçi: İfade özgürlüğü siyasal ortamda yoksa akademik özgürlük hiçbir işe yaramaz. İfade özgürlüğü Türk üniversitelerinde savunulan bir konu olarak değil, İnsan Hakları Derneği'nin işi olarak görülmektedir. Düşün yasaklarına karşı çıkmadan üniversitelerde bilim ortamından bahsetmek mümkün değildir.
Prof. Dr. Taner Timur (Yıldız Teknik Üniversitesi): Artık davalar mahkemelerde görülmekten çıktı. Davalar televizyonlarda, gazete köşelerinde, panellerde tartışılmaya başlandı. Hükümler ise yakından izleme olanağını bulamadığımız şekillerde veriliyor.
GIT nedir?
GIT Türkiye, Prof. Dr. Büşra Ersanlı' nın tutuklanması sonrasında kuruldu. Grubun ilk aşamadaki hedefi öğretim elemanlarının ve araştırmacıların maruz kaldıkları baskı ve engellemeler konusunda belgelere dayalı bir bilgi akışı sağlamak, eğitim ve araştırma koşulları üzerine konferanslar, seminerler, paneller ve basın toplantıları düzenlemek, erişilen bulguları internet ve basın kanalıyla kamuoyuna sunmak. (EO/NV)