Güncel edebiyat dergisi Sabit Fikir 2009'da internet üzerinden, 2011'de de basılı olarak da yayın yapıyor. Sabit Fikir ile İstanbul Modern'in birlikte düzenlediği Sözünü Sakınmadan adlı edebiyat söyleşileri de Temmuz ayında bir yaşına basıyor.
Eleştirmenler Semih Gümüş ve Ömer Türkeş'in karşına geçen yazarlar bu etkinlik sayesinde okuyucuyla da bir araya geliyor, soruları yanıtlıyor.
Biz de Sabit Fikir'in Genel Yayın Yönetmeni Elif Bereketli'yle edebiyat, Sabit Fikir ve Sözünü Sakınmadan'ı konuştuk.
Sabit Fikir nasıl ortaya çıktı?
Türkiye'de yeterince kitap eleştirisi olmadığını düşünen Idefix ekibi Sabit Fikir'i yarattı. Ben o zaman Cumhuriyet gazetesinde muhabirdim. Bana böyle bir iş olduğu söylendi ve ben de kabul ettim, ama o zaman iş daha küçük çaplıydı. Dergiciliği, eleştirmenlik ve editörlük anlayışımı Sabit Fikir'de öğrendim. O dönemde ziyaretçi sayısı 500 civarındaydı, şimdi ise 4-5 bin civarında.
Neden basılı olarak da çıkarmak istediniz?
Zaten dergi deyince insanların aklına basılı geliyor, ama biz biraz tersten gittik. Şu anda sadece dijital medya var ve basılı medya etkisiz demek doğru değil. Hala gazete ve kitap okuyoruz. Tabii ki dijital medyanın gücü artıyor ve artmaya da hızla devam edecek.
Belki habercilik konusunda daha hızlı bir artış var ama edebiyatta durum farklı. O yüzden her iki alanda da olmak istedik. Aslında bu fikrin ortaya çıkmasında, reklam alırsak daha iyi döndürebiliriz diye düşünmemizin etkisi var.
"Başlarda ciddiye alınmadık"
Edebiyat eleştirisi alanında nasıl eksiklikler gördünüz? Dergi hangi boşlukları dolduruyor?
Sabit Fikir'in herkese ulaşabilecek bir dile sahip olmasını istedim. Zaten edebiyat hayatın her alanında var, her şeyin ve hayatımızın içinde...
Biz kolay okunan bir dergi olarak insanları korkutmadan edebiyatla aralarındaki bağı güçlendirmeye çalışıyoruz. Edebiyatla insanlar arasındaki duvarı yıkmanın önemli olduğunu düşünüyorum ve sanırım biz o duvarı yıkmayı başardık. İnsanlar bizimle aynı dili konuşan bir dergi var diyorlar. Bu durum tabii ki bizim daha az kaliteli bir iş yaptığımızı göstermiyor. Sadece sunumu cazip kılıyoruz.
"Açıkça 'beğenmedik' dedik"
Sabit Fikir geçen süre zarfında edebiyat gündemine nasıl etki etti?
Başlarda ciddiye alınmadık, sonra öyle bir noktaya geldik ki kimse görmezden gelemedi. Kadınlar ve gençler de bu işi yapabilir ve hatta sizden bile iyi yapabilir mesajını vermek çok önemliydi.
Diğer taraftan eleştiri yapmak hiç kolay değil. Bir eleştiri yaptığınızda karşımıza birçok insanı alıyorsunuz, reklamlarınız kesiliyor. Ama beğenmediğimizde açıkça bunu söyledik.
"Düşünce özgürlüğünde hassasız"
Hangi konular öne çıkıyor daha çok?
Örneğin bir dosya konusu yaparak edebiyatın gündemden kopuk olmadığını göstermeye çalıştık. Blog'lar yasaklandı, onun dosyasını yaptık. Kadın dosyası hazırladık. Düşünce özgürlüğünden yana bir hassasiyetimiz var ve bununla ilgili bir durum olduğunda atlamamaya çalışıyoruz. Bunun dışında edebiyatın konusu olabilecek her şeyi işlemeye çalışıyoruz.
Mesela kürtaj meselesinin edebiyata dayandığı noktalar var, biz onu işliyoruz. Mesela Edebiyat Dışı adında bir bölümümüz var, bu ona iyi bir örnek. Hasan Cömert'in hazırladığı bölümde, bir edebiyatçı gündemle ilgili konuşuyor.
Neler Sabit Fikir'in konusu olabilir?
Her şey. Ben fantastik, romantik ve teatral gibi kesin ayrımlar olduğunu düşünmüyorum. Bunların hepsi aslında iç içe, okurlarla birlikte şekilleniyor.
Herkes yazabilir mi?
Dergiye yeni yazarlar bulmayı da amaçlıyoruz, yeniler genellikle daha cesur oluyor. Samimi, arkadaşıyla konuşuyormuş hissi veren, kimseye yukardan bakmayan, güvenilir, herkesle aynı dili konuşan herkes yazar olabilir. Bizim için cesur, yetkin, ama genç olması önemli.
"Yazarla okuru buluşturmak istiyoruz"
Sözünü Sakınmadan nasıl oluştu?
Edebiyat eleştirisi yapılırken okurların, edebiyatseverlerin bundan zevk alması ve konuşması önemli. Sözünü Sakınmadan'ın sunuş yazısında Semih Gümüş çok güzel bir şey söylüyor, aslında bu kitap iyidir veya kötüdür diyen herkes edebiyat eleştirmenidir diyor. Biz edebiyatseverlerle doğru edebi isimleri bir araya getirmeyi hedefliyoruz.
Sözünü Sakınmadan'a Murathan Mungan gibi yüksek bir çıtayla başladık. Önemli olan şey ise yapılan işin birilerine ulaşması.
Söyleşilerin edebiyattaki yeri nedir?
Geleceğe görüntülü, kayıtlı bir miras bırakıyoruz. Bugün yaptığımız şeyi ileride çocuklarımız, torunlarımız izleyebilir. Zamanında kime nasıl bakıldığını görmek açısından da bu çok önemli. Elif Şafak, Latife Tekin, Küçük İskender, Enis Batur, Füruzan, Alper Tunç, Sema Kaygusuz ile yapılan söyleşilerle tarihe not düşüyoruz. (EO/AS)
* Sabit Fikir ve İstanbul Modern işbirliğiyle düzenlenen "Sözünü Sakınmadan" etkinliğinin son konuğu Selim İleri'ydi. Etkinliklere katılım rezervasyonla mümkün oluyor. Bilgi ve rezervasyon için [email protected] adresinden faydalanabilirsiniz.