İnsan Hakları İçin Hekimler (PHR) 26 Haziran "İşkence Görenlerle Dayanışma Günü"ne yaklaşırken ABD'nin Irak'taki hapishanesi Ebu Garib ve Küba'daki askeri kampı Guantanamo'da işkence gören 11 kişinin deneyimlerinden "Çiğnenen Yasalar, Kırılan Hayatlar ABD ordusu Personelinin İşkencenin Tıbbi Kanıtı" raporunu hazırladı.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) 2007 yılı biterken 2007'de işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı için başvuran toplam 450 kişiye tedavi ve rehabilitasyon hizmeti sunulduğunu, bu kişilerin 314’ünün 2007 içinde işkence ve kötü muamele gördüklerini aktardıklarını açıklamıştı.
"Çiğnene Yasalar, Kırılan Hayatlar"dan "İşkenceye Tanıklık Etmek" bölümünü, Ebu Garib'de, Guantamano'da, Türkiye'de ve dünyanın neresinde işkence varsa, orada işkenceye uğrayanların yanlarında olduğumuzu ifade etmek için çevirdik.
ABD'nin Ebu Garip ve Guantanamo'da zorla özgürlüğünden alıkoyduklarından 11 kişinin ilk elden işkence, insanlık dışı ve kötü muamele, küçültücü davranış ve cezalandırmaya dair anlatımlarının yeraldığı raporda uluslarası standarlara göre bu kişilerin tıbbi değerlendirmeleri, işkencenin uzun süren fizksel ve psikolojik sonuçları belgelendirildi.
Bu değerlendirmeler ABD personelinin savaş suçları komisyonunun işkenceyi yasaklayan kanunlarının ihlalinin kanıtı aynı zamanda.
Sağlık profesyonelleri de işkenceye göz yummuş
PHR'nin konuştuğu 11 kişiden dördü 2001 sonu 2003 başı arasından Afganistan sınırında özgürlüğünden alıkoyulmuş daha sonra Guantanamo'ya gönderilmiş ve aşağı yukarı üç yıl orada tutulmuşlar.
Diğer yedi kişi ise Irak'ta 2003'te tutuklandı ve suçlanmadan 2004'te serbest bırakıldılar, altı ay zorla özgürlüklerinde alıkoyulanlar altı ay "tutuklu" kalmışlar.
Görüşülen 11 kişinin tıbbi değerlendirmeleri iki gün yoğun klinik görüşmelerle, tanı testleriyle yapıldı, bu tıbbi değerlendirmeler sağlık profesyonellerinin işkence ve kötü muameleyi kolaylaştırdığını ortaya koyuyor.
İşkenceye tanıklık etmek, başka bir işkence...
Raporda görüşülen "özgürlüğünden alıkoyulmuş kişiler", Ebu Garip'tekilerin birbirlerinin gördükleri işkencelere tanıklık etmeye zorlandıklarını, birbirlerinin köpekler tarafından ısırıldığına, cinsel olarak aşağılanmanın çeşitli biçimlerine maruz bırakıldıklarına tanıklık ettiklerini, anal ilişkide bulunma taklidi yapmaya zorlandıklarını anlatıyorlar.
Aktarılanlara göre hapishanede anal ilişkide bulunma taklidi yapmaya zorlanan erkekler 1,5 saat boyunca diğerlerini anal ilişkide bulunma taklidi yaparken izlemeye zorlandılar, 'bu dinimizde günah, yalvarırız merhamet edin' diye yalvardılar.
Bir başka görüşülen kişi askerlerin orada tutulanları birbirine doğru ittiklerini, onlarınsa uzaklaşmaya çalıştıklarını, sorguucuların, ağabeyinin işkencesini kendisine izlettiklerini, ağabeyini başı kanlı, eli sargılı, çıplak ve mahrem yerleri bir bezle örtülü olarak kendisine gösterdiklerini anlatıyor.
Anlatılanlar arasında "özgürlüğünden zorla alıkoyulanların" çıplak olarak bir piramit görüntüsü oluşturacak gibi birbirlerinin üstüne yatmaya zorlandıkları, birbirlerinin cinsel organlarına dokunacak pozisyonlarda durmaya zorlandıkları da var.
Taguba: Resmi bir özür gerekiyor
Dönemin ABD Ordusu Tümgeneral Antonio Taguba işkenceyi kabul eden bir asker olarak raporun girişinde şöyle diyor:
"Bu rapor geniş olarak sistematik işkence rejimini, anlatılmamış hikayeleri anlatıyor. Bu hikayeler sözcüklerle yazılmadı, geride kalan insanların bedenlerinde ve zihinlerindeki yaşama kazındı. Ulusal onurumuz bu insanlık dışı, muamele ve işkenceyle zedelendi. Bu daha önce hiç suç işlememiş 11 kişi neden tutuklandıklarını bilmeden oraya götürüldüler, yaşadıkları harabiyeti Irak, Afganistan ve Guantanamo'daki insanların deneyimlerinden görüyoruz, hayatlarını yeniden kurmak için zor bir kavga veriyorlar. Ülkemizden bir resmi özüre gereksinimleri var. Bu insanlar uluslararası hukuk ilkelerine göre, ABD Anayasası'na göre adalet hakediyorlar.
Türkiye BM İşkenceye Karşı Sözleşmeye Ek Seçmeli Protokol'ü onaylamadı
Bu arada, Türkiye'nin imzaladığı ancak hala onaylamadığı BM İşkenceye Karşı Sözleşmeye Ek Seçmeli Protokol'ü onaylaması gerekiyor. Özellikle işkence ve ayrımcılık başta olmak üzere izleme ve raporlamaya yönelik kurumların oluşturulması ve işlevsel bilgi gerekiyor. İşlenen cinayetlerin derinliğine araştırılması, 301'in kaldırılması gerekiyor. (NZ)
* Antonio Mario Taguba
1950'de Filipinler'de doğdu, emekli Tümgeneral. ABD ordusuna katılan ikinci Filipinli ABD'li. 2004'te Ebu Garip'te "özgürlüğünden zorla alıkoyulanlarla" ilgili bir rapor hazırlamakla görevlendirildi, oradaki işkenceyi raporladı, Bush yönetimini savaş suçu işlediğini açıkladı. 2008'de İnsan Hakları İçin Hekimler'in hazırladığı "Çiğnenen Yasalar, Kırılan Hayatlar"a önsöz yazdı.
Taguba 11 yaşındayken annesi ve anneannesiyle birlikte Hawai'ye yerleşti. 1968'de Hawaii'deki Leilehua Lisesi'nden mezun oldu. 1972'de İdaho Devle Üniversitesi'nden Sanat bakaloryası aldı. Daha sonra sırasıyla Armor Officer Basic and Advanced Course'te, the Army Command and General Staff College'da, the College of Naval Command and Staff'ta askeri eğitim aldı.
Webster University Kamu yönetimi, Salve Regina College'ta uluslararası ilişkiler, Naval War College'da stratejik çalışmalar, ulusal güvenlik konusunda yüksek lisans yaptı.