26 Mayıs'ta genel grev yapılmasını isteyen 50 kadar işçi, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (TÜRK-İŞ) İstanbul'daki merkezini işgal etti.
20 kadarı açlık grevine başlayan işçilerin çoğunluğu TEKEL işçilerinden oluşuyor. İşçiler konfederasyonun başkanı Mustafa Kumlu'nun hükümetle birlikte hareket ettiğini ve 26 Mayıs'ta genel grev olmasını bekledikleri eylemi güçsüzleştirdiğini savunuyor. Açlık grevine başlayanlar için İstanbul Tabip Odası bir doktor gönderdi.
Dört konfederasyon, TEKEL işçilerinin Ankara'daki 78 günlük direnişinin bitiminde, 26 Mayıs'ta genel eylem yapılması üzerine ortak bir karar almıştı. Ancak geçen hafta yeni bir açıklama yapan dört konfederasyon, her konfederasyonun kendi eylemini düzenleyeceğini duyurmuş, genel bir miting düzenlenmeyeceği mesajını vermişti.
"Teşhir etmek için buradayız"
bianet'in görüştüğü TEKEL işçilerinin örgütlü olduğu TEKGIDA-İŞ sendikasının 10 numaralı şubesinin başkanı Muzaffer Dilek 26 Mayıs saat 12:00'ye kadar binadan çıkmama kararı aldıklarını, daha sonra eylemi nasıl sürdüreceklerine karar vereceklerini iletti. Dilek TÜRK-İŞ'Te lider sultası olduğunu, bu sulta yıkıldıktan sonra "örgüt içi demokrasi"den söz edebileceklerini söyledi.
TEKGIDA-İŞ Cevizli şube başkanı Yunus Durdu da KESK'in dışındaki konfederasyonların eylemin içini boşalttığını savundu; 26 Maysı'tan sonra TÜRK-İŞ bünyesindeki şube başkanlarıyla bir toplantı düzenleneceği bilgisini verdi.
TEKEL işçilerinden Metin Arslan "Biz burada onları teşhir etmek için bulunuyoruz. Kumlu hükümetin danışmanı gibi çalışıyor. 26 Mayıs kararını dört konfederasyon birlikte almıştı. Ama Kumlu buna uymadı. Konfederasyonların kararını çiğneyerek suç işliyor" dedi.
"Burayı terk etmeyeceğiz" diyen Mustafa Şimşek de "Bu eylemi devam ettireceğiz. Kumlu alınan karara saygısızlık etti. Kararın arkasında durmalıydı. Baştan beri AKP yanlısı olduğu için TEKEL eyleminin büyümesini istemiyordu" diye konuştu.
Koray Eren de "Davasına sahip çıkmayan, mücadelesini desteklemeyen Kumlu ve TÜRK-İŞ'i deşifre etmeye geldik. 78 günlük direnişimizi zaten desteklemeye mecbur kalmıştı. Ben çadırların sökülmesinin doğru olmadığını düşünüyordum. Zaman bizim haklılığımızı gösterdi" dedi.
Büyükkucak: Kumlu'nun hedef alınması haksızlık
Eylemi işçilerden değil, polisten öğrendiğini dile getiren TÜRK-İŞ 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak'sa binanın işçilerin evi olduğunu, bunun işgal değil, bir protesto eylemi olduğunu savundu; Emniyet Müdürlüğü'nden eyleme müdahale etmemelerini istediği bilgisini verdi.
TÜRK-İŞ'e bağlı sendikalardan 17 şube başkanının binada bulunduğunu, bunun bütün şubelerin eyleme destek vermediğini gösterdiğini söyleyen Büyükkucak, işçilerin Kumlu'yu hedef almasının haksızlık olduğunu, dört eylemin biçiminin konfederasyonun ortak kararı olduğunu dile getirdi. Kumlu'yla telefonda Erzurum'dan Ankara'ya doğru yolda olduğu sırada görüştüğünü anlatan Büyükkucak, "Hükümet TÜRK-İŞ'in dibini oyuyor. Nasıl bir yakınlık olabilir?" dedi.
Binaya "İşçiler ölüyor, sendikalar susuyor, 26 Mayıs'ı satan TÜRK-İŞ'ten hesap soracağız" afişini asan işçilerin attıkları sloganlar arasında "İşbirlikçi Kumlu, kahrolsun AKP", "Kavga bitmedi, daha yeni başlıyor", "Gün gelecek, devran dönecek, Kumlu hesap verecek" var.
Öğleden sonra saatlerinde üniversite öğrencilerinin oluşturduğu "Gençlik Muhalefeti" de TEKEL işçilerine destek vermek üzere binaya geldi. (BT/TK)