Soruşturma kapsamında 12 Aralık'ta alınan kararda, "suç ile suç unsurlarına el konulması" isteniyor.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği arama kararını uygulayan İstanbul polisinin arama gerekçesini bilmediği iddia edildi.
Bunun üzerine Van Başsavcılığı nezdinde girişimlerde bulunan gazete avukatlarından Özcan Kılıç, soruşturma savcılığı ile yaptığı görüşmede, gazete baskınının Şemdinli dosyası kapsamında gerçekleştiğini öğrendi.
Av. Kılıç : Haberler soruşturma kapsamına alınamaz
Savcılık, JİTEM'in Şemdinli'de Umut Kitabevi'nin bombalaması ile ilgili yürüttüğü soruşturmaya, mahkemece "gizlilik" kararı konulduğu için bilgi veremeyeceklerini söyledi.
Av. Kılıç, gazetenin Şemdinli soruşturmasında hiçbir biçimde taraf olmamasına karşın, tersine gerçeklerin açığa çıkarılması amacıyla yaptığı haberler nedeniyle soruşturma kapsamına alınmış olmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
Baskınla birlikte Şemdinli soruşturmasının demokratik kamuoyu nezdinde kaygı uyandıracağını ifade eden Av. Kılıç, baskının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu savundu. Kılıç, baskınla ilgili hukuki girişimlere başlandığını kaydetti.
Uçar : JİTEM merkezi aransın
Gün Matbaası ve Ülkede Özgür Gündem'in basılmasıyla ilgili bir açıklama yapan gazetenin Genel Yayın Yönetmeni İrfan Uçar, "Şemdinli olayının sorumlusu Gündem gazetesi midir?" diye sordu.
Şemdinli'de bombayı atanların JİTEM görevlileri olduğunu, mağdurların da halk olduğuna dikkat çeken Uçar, "Savcılık, mahkeme ve polis suçu ve suç unsurlarını JİTEM merkezlerinde arayacağına bunu açığa çıkaran Gündem gazetesinde ve basıldığı Gün Matbaası'nda arıyor. Bu bir skandaldır" dedi.
Uçar, bu baskınla Şemdinli soruşturmasının da akıbeti konusunda da ciddi kuşku içerisinde olduklarını ifade ederek, "Günlerdir Ali Kaya'nın eylem planlarını yayımladık. Gerçeğin ortaya çıkarılması ve adaletin gerçekleşmesi isteniyorsa yayınlarımız delil olarak dosyaya konulabilir" diye konuştu.
Uçar, gazeteye yönelik bu operasyonun asıl amacının gerçeklerin ortaya çıkarılması değil, tersine üstünün örtülmesi ve yayınların engellenmesine yönelik olduğuna dikkat çekti. (EÖ/KÖ)