Kadıköy’de 22 Aralık’ta gerçekleşen İstanbul Kent Mitingi’nde polisin gaz bombaları atmasının ardından kalbi duran ve kaldırıldığı hastanede kalbi tekrar çalıştırılan Elif Çermik hala yoğun bakımda. Elif Çermik'e ağır kalp yetmezliği tanısı konuldu, beyninde ödem saptandı, uyutulması için verilen ilaçlar kesildi, ancak bilinci açılmadı.
İstanbul Kent Mitingi Sekretaryası Elif Çermik’in sağlık durumuna ilişkin yaptıkları basın açıklamasında demokratik toplanma ve ifade hakkının kullanıldığı gösterilere polis şiddetinin durdurulmasını, ölümcül bir silah olan biber gazının derhal yasaklanmasını ve hükümetin imzacısı olduğu uluslararası sözleşmelerdeki yükümlülüğünü yerine getirmesini istedi.
Elif Çermik’in ailesi ve avukatları müdahaleyi gerçekleştiren kolluk kuvvetleri ve müdahale emrini verenler hakkında Elif Çermik adına suç duyurusunda bulunacak.
Elif Çermik’in sağlık durumu kritik
Çiğdem Çidamlı, Deniz Özgür ve Osman Erden’in katılımıyla Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde yapılan açıklamada 22 Aralık’ta “polisin başta arama noktalarında olmak üzere sabah saatlerinden itibaren provokatif tutum” gösterdiği belirtildi. Elif Çermik’le ilgili şu bilgiler verildi.
“İstanbul Kent Mitingime Sarıyer'in Dağevleri Gecekondu Mahallesi'nden katılan 64 yaşındaki Elif Çermik, yaşananlara doğrudan tanık olan eşi ve komşularının anlatımıyla, miting alanından ayrılmaya çalışırken polisin kullandığı yoğun biber gazına maruz kalarak kapalı bir mekana sığındı, burada kalbi durarak gecikmeli bir biçimde hastaneye kaldırıldı.
“Önce Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne kaldırılan Elif Çermik'in uzunca bir süre duran kalbi burada yeniden canlandırıldı ve Elif Çermik, Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Koroner Yoğun Bakım Ünitesi'ne sevk edildi. Tedavi sürecini üstlenen hastane yetkililerinden doğrudan alınan bilgiye göre, Elif Çermik'e ağır kalp yetmezliği tanısı kondu ve beyninde de ödem saptandı. Miting öncesi bir röportajda, ‘İyi bir mahallede yaşamak istiyorum, güzel bir ülke istiyorum’ diyen Elif Çermik'in sağlık durumu son derece kritik ve bilinci hala kapalı.”
Toplantıda ayrıca polislerin hastanedeki doktorlara bilgi vermemeleri için baskı yaptığı, Elif Çermik'i yakından izleyen İstanbul Tabip Odası'nın hastaneden spekülasyona yol açmayacak bilgiler vermesini istediği belirtildi. Kent Mitingi bileşenleri, mahalle dayanışmaları, İstanbul Tabip Odası'nın aralarında olduğu pek çok kişi Çermik ailesine destek olmak için hastane önünde nöbet tutuyor.
Elif Çermik’in polis müdahalesi nedeniyle ambulansın geç gelmesi nedeniyle gecikmeli olarak hastaneye götürüldüğünün, ilk müdahalenin alandaki gönüllü doktorlarca yapıldığının belirtildiği toplantıda gönüllü sağlık hizmeti sunan sağlık görevlilerine yönelik soruşturmalar ve gösterilerde gönüllü hizmeti engelleyen yasa tasarısına değinilerek doktorlarla dayanışma mesajı verildi.
“Kent mücadelesi bir vicdan savaşı”
Kent Mitingi Sekretaryası açıklamada yolsuzluk operasyonlarına da değindi, uzun zamandır devam eden kent mücadelesinin yolsuzluk operasyonlarıyla birlikte görünür hale geldiğini söyledi.
“Mücadelenin temel dinamiği İstanbul'un geleceği ve İstanbullunun insanca yaşam hakkıdır. Bu yüzden, hiçbir unsurunun kirli bir güç kavgasına tutuşmuş tarafların yanında saf tutması düşünülemez. Kent mücadelesi, halkın, sistemin insanca yaşam hakkını rant politikalarına kurban eden ve kamu haklarım hiçe sayan zihniyetine karşı giriştiği; doğayı, yaşamı ve geleceği kucakladığı, sahiplendiği bir vicdan savaşıdır. Şehrimizin doğasını katleden, sakinlerinin barınma hakkım ve geleceğini elinden alan projelerin derhal iptali ve bu projelerin alımda imzası bulunan bütün yetkililerin istifasının bir gereklilik olduğu açıktır.”
Talepler için mücadeleye devam | |
İstanbul halkı, kentini, doğasını ve geleceğini İstanbul Kent Mitingi gibi şiddetten uzak, kitlesel ve barışçıl gösterilerle korumaya devam edeceğinin belirten konuşmacılar, mitingin hareket noktası olan ortak talepleri dile getirdi. * Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yerel yönetimler, hükümet yetkilileri ve şirketlere büyük yolsuzluklar için kapı aralayan, imar kararlarını bütünüyle keyfi uygulamalar haline getiren, idarenin denetimini imkansızlaştıran ve halkın yaşam alanları üzerindeki söz ve karar hakkını hiçe sayan 6306 sayılı Afet Yasası başta olmak üzere bütün olağanüstü yasa ve bu yasaların uygulanmasından doğan "riskli alan", ''kentsel dönüşüm" gibi uygulamaların iptal edilmesi, * Muazzam çapta yolsuzluklar yaratan, kentsel-kamusal-doğa! alanlarımız üzerinde telafisi mümkün olmayan tahribatlara sebep olan başını 3. Köprü ve 3. Havalimanının çektiği hukuk ve bilim dışı çılgın projelerin derhal durdurulması, * Haydarpaşa, Galata, Haliç, Cevizli Tekel gibi kamusal alanlardaki yağmanın derhal durdurulmasını, idarenin kentlerin ve doğanın talan edilmesi konusundaki yetkilerini daha da artıracak olan Danıştay Kanunu değişikliklerinin ve Tabiat Varlıkları Yasası'nın derhal iptali. (BK) |