ABD Washington merkezli düşünce kuruluşu Freedom House her yıl hazırladığı, “Freedom on the Net (İnternette Özgürlük)” raporunun yenisini yayınladı.
Bu yıl “İnternette Özgürlük 2022: İnternetin Otoriter Revizyonu ile Mücadele” adını verdiği raporda Freedom House 70 ülkenin değerlendirmesini yaptı. İnternetin 17 ülkede özgür, 32 ülkede kısmen özgür ve 21 ülkede özgür olmadığını değerlendirdi.
Türkiye geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi “internetin özgür olmadığı ülkeler” listesinde yer aldı. Çin, art arda sekiz yıl boyunca internet özgürlüğü için dünyanın en kötü ortamı oldu. Freedom House, Çin için “Dünyanın en baskıcı çevrimiçi ortamı” dedi. Çin’i Myanmar ve İran izledi.
TIKLAYIN - Freedom House Raporu: Türkiye, internette de özgür değil
İzlanda ise bir kez daha en iyi performansı sergileyerek ‘en özgür ülke’ statüsünde yer aldı. İzlanda’nın altında da Estonya ve Kosta Rika sıralandı.
Ayrıca 26 ülkede rekor düzeyde internet özgürlüğü iyileştirmeleri yaşandı. Ancak 28 ülkede de kötüleşti. Türkiye (100 puan üzerinden) 34 puandan 32 puana inerek kötüleşen ülkeler arasında.
Dünyada özgürlükler art arda 12 yıldır düşüşte
Freedom House raporun özetinde küresel internet özgürlüğünün art arda 12 yıldır düşüşte olduğunu, en keskin düşüşlerin de Rusya, Myanmar, Sudan ve Libya'da yaşandığını kaydetti.
En az 53 ülkede, internet kullanıcılarının kendilerini çevrimiçi olarak ifade ettikleri için yasal sonuçlarla karşı karşıya kaldığını belirtti.
“Hükümetler, daha kontrol edilebilir çevrimiçi alanlar yaratmak için küresel interneti parçalıyor” diyen Freedom House şu eklemeyi yaptı:
“Rekor sayıda ülke, şiddet içermeyen siyasi, sosyal veya dini içerikli web sitelerini engelledi, ifade özgürlüğü ve bilgiye erişim haklarını baltaladı.
“Ulusal hükümetlerin çoğu, ülke dışında bulunan kaynakları hedef aldı. Yeni yasalar teknik altyapıyı merkezileştirdi. Sosyal medya platformlarına ve kullanıcı verilerine yönelik hatalı düzenlemeler serbest bilginin akışına tehdit oluşturdu.”
Türkiye için geçmiş yıllardan bir özet
Raporun Türkiye kısmında Freedom House geçmiş yıllardan bir özet sundu. Türkiye’de internet özgürlüğünün azalmaya devam ettiğini belirtti:
“2020 Sosyal Medya Yasası bağımsız ve eleştirel medya kuruluşlarının web sitelerinden içerik kaldırmaya zorlamak için kullanıldı. Siyasi muhalefet de dahil olmak üzere binlerce çevrimiçi kullanıcı, sosyal medya faaliyetleri nedeniyle suçlamalarla karşı karşıya kaldı.
“Otosansür, hükümet yanlısı kuruluşların çoğalması ve bağımsız medya sitelerinin engellenmesi, Türkiye’de daha az çeşitli bir çevrimiçi alan yarattı. Ayrıca, hükümet yanlısı trol ağları, aktivistlere karşı karalama kampanyaları düzenledi ve önde gelen gazeteciler çevrimiçi haberleri yüzünden fiziksel şiddete maruz kaldı.”
Türkiye’nin sansür yasası da raporda
Ardındansa iktidarın ‘dezenformasyon yasası’ olarak adlandırdığı, kamuoyunda ise ‘sansür yasası’ olarak bilinen kanuna raporda yer verdi.
Kanunun ‘yanıltıcı bilgi’yi savcılar ve hakimlerin taktirine bıraktığını ve hapis cezası öngördüğü belirtti. Raporda, bu kanunun hükümetin sosyal medyada kontrolünü artıracağını aktardı vurgulandı. Kanunun seçim öncesi muhalefeti bastıracağını aktardı.
AKP’nin 2002’de seçildikten sonra ‘başlangıçta özgürlükçü reformlar getirdiği daha sonraysa giderek sosyal ve siyasi hakları daralttığı’ belirten Freedom House şöyle devam etti:
“AKP hükümeti, 2016’daki darbe girişiminden bu yana muhalifler üzerinde dramatik ve geniş kapsamlı bir baskı uyguladı ve 2017’de kabul edilen anayasa değişiklikleri, gücü cumhurbaşkanının elinde topladı.
“Erdoğan Türkiye siyasetinde muazzam bir güç kullanmaya devam ederken 2019 belediye seçimlerindeki muhalefet zaferleri ve Covid-19 pandemisinin zaten titrek ekonomi üzerindeki etkisi, hükümete muhalefeti bastırmak ve kamusal söylemi sınırlamak için yeni teşvikler verdi.
“Sözde dezenformasyon tasarısının kabul edilmesinin, iktidar ittifakına Haziran 2023 cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri öncesinde muhalefet partilerini ve eleştirel medya haberlerini susturmada yardımcı olması bekleniyor. Raporun kapsadığı döneminin sonu itibariyle, tüm potansiyel muhalefet adayları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan daha yüksek oy alıyor.”
Raporun özeti için buraya, tam hali için de buraya tıklayın
(HA)