ABD merkezli düşünce kuruluşu Freedom House, her yıl hazırladığı “Freedom on the Net (İnternette Özgürlük)” raporunun yenisini yayınladı. Bu seneki raporun başlığı “Çevrimiçi Güven Mücadelesi”.
72 ülkedeki erişim engellerini, içerik sınırlamalarını, kullanıcı hakları ihlallerini inceleyen ve internet özgürlüğünün durumunu değerlendiren rapora göre küresel internet özgürlüğü dünyada 14 yıldır geriliyor. Bu sene 72 ülkenin 27'sinde internet özgürlüğü azaldı, 18'inde iyileşme görüldü.
Yılın en büyük düşüşü Kırgızistan'da yaşanırken onu Azerbaycan, Belarus, Irak ve Zimbabve takip etti. Kırgızistan, Cumhurbaşkanı Sadyr Japarov'un dijital medyayı susturma ve çevrimiçi örgütlenmeyi bastırma çabalarını yoğunlaştırmasıyla bu yılın en keskin not düşüşünü yaşadı. Çin, dünyanın en kötü internet özgürlüğü ortamı unvanını, askeri rejimin VPN'ler üzerindeki kısıtlamaları artıran yeni bir sansür sistemi uyguladığı Myanmar ile paylaştı.
Yelpazenin diğer ucunda, İzlanda en özgür çevrimiçi ortam olma statüsünü korurken, Zambiya en büyük puan iyileşmesini sağladı. Zambiya, çevrimiçi aktivizm için alan açtığı için en büyük iyileşmeyi elde etti.
72 ülkenin 56’sında insanlar siyasi, sosyal ve dini görüşlerini çevrimiçi olarak ifade ettikleri için tutuklanırken, en az 43 ülkede insanlar çevrimiçi faaliyetleriyle ilgili olarak fiziksel şiddetle karşılaştı. Hatta öldürüldü.
Seçimlerde manipülasyon ve sansür
Rapor döneminde 72 ülkenin 41’i seçimlere hazırlanıyordu. Sansür ve içerik manipülasyonu, seçimleri etkilemek için seçmenlerin bilinçli kararlar verme, seçim sürecine tam olarak katılma ve seslerini duyurma becerilerini baltaladı. 25 ülkede seçmenler sansürlü bir bilgi alanıyla mücadele etti.
21 ülkede, hükümet yanlısı yorumcular çevrimiçi bilgileri manipüle ederek, genellikle yaklaşan sonuçların doğruluğuna ilişkin şüpheleri körükledi ve demokratik kurumlara yönelik uzun vadeli güvensizliği besledi. Freedom House raporda şu yorumu yaptı:
Hızla gerçekleşen bir dizi önemli seçim, geçtiğimiz yıl küresel bilgi ortamını yeniden şekillendirdi. Teknik sansür birçok muhalefet partisinin destekçilerine ulaşmasını engelledi ve seçim süreciyle ilgili bağımsız haberlere erişimi bastırdı. Sahte seçmen sahtekarlığı iddiaları ve seçim yöneticilerine yönelik tacizlerin artması, oy verme prosedürlerinin bütünlüğüne yönelik kamu güvenini tehdit etti.
Bağımsız doğruluk kontrolörlerini ve araştırmacıları gayrimeşru göstermeye yönelik partizan çabalar, bu kişilerin temel çalışmalarını sekteye uğrattı. Sonuç olarak, bir milyardan fazla seçmen sansürlü, çarpıtılmış ve güvenilmez bir bilgi alanında gezinirken gelecekleri hakkında önemli kararlar vermek zorunda kaldı.
Türkiye’nin durumu
Türkiye'yi "yetkililerin sıklıkla çevrimiçi içerikleri sansürlediği ve kişileri sosyal medya paylaşımları nedeniyle kovuşturduğu" bir ülke olarak tanımlayan rapor, ülkenin çevrimiçi özgürlükler açısından Avrupa'da en düşük puan alan ülke olarak sıralandı.
Freedom House, Türkiye'yi 2018'de 'kısmen özgür' statüsünden 'özgür olmayan' kategorisine düşürmüştü. Türkiye bu yıl 100 üzerinden sadece 31 puan alabildi.
Türkiye, Küba, Venezuela, Mısır, Sudan, Etiyopya, Suudi Arabistan, İran, Pakistan, Afganistan, Azerbaycan, Belarus, Rusya, Kazakistan, Özbekistan, Çin, Myanmar, Tayland ve Vietnam ile anı kategoride yer aldı.
Freedom House: Türkiye "Kısmen Özgür"den "Özgür Değil" Kategorisine Geriledi
Derecelendirmeler nasıl belirleniyor?
Derecelendirmeler, erişim engelleri, içerik sınırlamaları ve kullanıcı haklarının ihlali olmak üzere üç geniş kategorinin incelenmesiyle belirleniyor.
Türkiye'nin 2024 endeksindeki puanı olan 31, 2023 endeksindeki 30'dan bir fazla da olsa, bu kadarı ülkeyi "özgür olmayan" ülkeler kategorisinden çıkarmaya yetmiyor.
Freedom House'un Türkiye raportörü Gürkan Özturan, Türkiye'nin puanındaki sınırlı iyileşmeyi, bir önceki yıl ülkenin internet altyapısını harap eden, 53 bini aşkın insanın ölümüne ve güney ve güneydoğuda 13 ilde büyük yıkıma neden depremlerin bu dönemde olmamasıyla ilişkilendiriyor ancak Türkiye'de internet özgürlüğünün hala tehdit altında olduğunu belirtiyor.
"Türkiye'de internet özgürlüğü zarar görmeye devam ediyor"
Rapora göre mobil hızlardaki artışa ve kısıtlama vakalarındaki azalmaya rağmen, sosyal medya paylaşımları nedeniyle verilen uzun hapis cezaları, çok sayıda erişim engeli ve içerik kaldırma kararları ve yanlış bilgilerin yayılması nedeniyle Türkiye'de internet özgürlüğü zarar görmeye devam ediyor.
İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) sansür ve gözetimi artıran ve çevrimiçi söylemi suç haline getiren çeşitli yasaları yürürlüğe koydu.
Çevrimiçi trol ağları hükümet yanlısı dezenformasyonu yaymaya devam ederken gazeteciler, aktivistler ve sosyal medya kullanıcıları çevrimiçi içerikleri nedeniyle hukuki suçlamalarla karşı karşıya kalmaya devam ediyor.
- Yetkililer Temmuz 2023'te sosyal ağ operatörü X'e reklam yasağı getirmişti. Yasak, X'in Türkiye'de yerel bir ofis açması ve yerel bir temsilci atamasının ardından Mayıs 2024'te sona erdi.
- Ocak 2024'te Anayasa Mahkemesi, "kişilik haklarının ihlali" nedeniyle engelleme ve içerik kaldırma kararları vermek için sıklıkla kullanılan bir kanun maddesini iptal etmiştir. Karar, mevcut rapor dönemi sona ermeden önce yürürlüğe girmedi ve yetkililer önemli erişim engelleri uygulamaya ve içerik kaldırmaya devam etti.
- Aralık 2023'te 17 sanal özel ağ (VPN) hizmeti mahkeme kararı olmaksızın engellenerek çevrimiçi medya ortamı daha da daraltıldı.
- Mayıs 2024'te, aralarında eski HDP eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 20 Kürt siyasetçi, büyük ölçüde 2014 yılına kadar uzanan sosyal medya paylaşımları nedeniyle 9 ila 42 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı.
Freedom House Türkiye Raportörü Gürkan Özturan raporda şu yorumu yaptı:
Türkiye'de internet özgürlüğü, önceki yıllarda olduğu gibi altyapıyı tahrip eden bir doğal afet yaşanmaması nedeniyle bu yılki analizde genel olarak bir puanlık bir artış gözlemlense de tehdit altında kalmaya devam ediyor. Yine de, depremlerden etkilenen bölge diğer pek çok sorunun yanı sıra bağlantı sorunları yaşamaya da devam etmektedir.
Ayrıca, Türkiye'de hükümetin zorlayıcı yasalar uygulamaya devam ettiğini de belirtmek gerekir. Özellikle seçim dönemlerinde haber platformlarına erişimin engellenmesi ve 1998 yılına kadar uzanan haber içeriklerinin kısıtlanması, LGBTİ+ karakterlerin temsilleri nedeniyle yayın platformlarına verilen cezalar, 17 VPN hizmet sağlayıcısının mahkeme kararı olmaksızın engellenmesi, Kürt siyasetçilere sosyal medya paylaşımları nedeniyle on yıllarca hapis cezaları verilmesi bu dönemin önemli gelişmelerinden sadece bazılarıydı. Sonuç olarak, İnternet Özgürlükleri Raporu 2024’te de Türkiye, "Özgür Değil" kategorisinde yer almaya devam ediyor. Bu özgür olmayan internet ortamı döngüsünü kırmak için yasa ve yönetmeliklerin kesinlikle insan odaklı, hak ve özgürlük temelli olması gerekiyor.
Raporun tamamına buradan, Türkiye kısmına da buradan ulaşabilirsiniz.
Freedom House nedir, ne yapar?
1941'de kurulan Freedom House, dünya genelinde demokrasiyi, siyasi özgürlükleri ve insan haklarını savunan bir sivil toplum kuruluşu. Temel amacı, demokratik hakların genişletilmesi ve otoriter rejimlerin baskıcı politikalarının teşhir edilmesidir. En bilinen çalışmaları arasında her yıl yayımlanan "Freedom in the World" (Dünyada Özgürlük) raporu ve "Freedom on the Net" (İnternette Özgürlük) raporu var. Bu raporlar, ülkeleri siyasi haklar, sivil özgürlükler ve internet özgürlüğü açısından derecelendiriyor. Kuruluş, özgürlüklerin teşvik edilmesi için küresel ölçekte faaliyet gösteriyor. Çalışmalarının kapsamlılığı, sürekliliği ve nitelilikliği dolayısıyla raporları ABD ve Avrupa'da insan hakları temelli konularda karar alıcılarca ciddiye alınıyor.
Freedom House, 1941 yılında Eleanor Roosevelt ve Wendell Willkie gibi önde gelen isimlerin öncülüğünde kurulmuştur. Başlangıçta faşizme karşı mücadele eden bir kuruluş olarak yola çıkan Freedom House, zamanla dünya genelinde demokrasiyi ve insan haklarını savunan bir yapıya dönüştü. ABD hükümetinden, Avrupa Birliği'nden, uluslararası kuruluşlardan ve çeşitli vakıf ile bağışçılardan fon alıyor. Ancak zaman zaman ABD hükümetiyle ilişkisi ve aldığı fonlar nedeniyle tarafsızlığı konusunda eleştirilerle karşılaşmıştır.
(HA)