6 Şubat depremlerinin birinci yıldönümünde açıklama yayımlayan Eşitlik İçin Kadın Girişimi – EŞİK, depremden en çok kadınların ve çocukların etkilendiğine dikkat çekti.
"Bulaşıcı hastalıklar arttı"
Açıklamada özetle şöyle denildi:
*Deprem bölgesinde başta Hatay, Adıyaman ve Malatya olmak üzere etkilenen birçok şehirde ve köylerde durum halen çok vahim. Hatay’da yazın sıcağı, kışın soğuğunda hala çadırda kalanlar var. Konteyner kentler çamur içinde, tavanlar akıyor, ısınma, altyapı sorunları var. Bir konteynerde 8-10 kişi birlikte yaşayanlar var.
*Durum kadınlar ve çocuklar için çok daha ağır. Bakım emeğini omuzlamak durumunda kalmış olan kadınların yükü depremle birlikte daha da ağırlaşmış durumda.
*Bununla birlikte yaşadığı şiddet de katmerlenmiş. Başlıca sorunları: barınma, zorlu yaşam koşulları, güvensiz ortam, sağlıksız beslenme, eğitim, ulaşım, hijyen, temiz su, sağlık hizmetlerinde aksamalar ve işsizlik. Yani insanca yaşamakla ilgili her şey. Bunların üzerine bir de son bir yılda arşa çıkan pahalılık eklendi.
*Kadınlar gerek çadırda, gerek konteynerlerde zor yaşam koşullarından çamaşır, bulaşık, temizlik, beslenme gibi tüm ev işlerini olmayan malzemelerle yerine getirmeye çalışıyor. Çocuklarına, hastalarına, yaşlılarına, eşlerine, ihtiyaç sahibi akrabalarına bakıyor. Servis yok, toplu taşıma sınırlı.
*Bu koşullarda kadınlar çocuklarını okullara götürmeye çalışıyor. Yetersiz beslenme nedeniyle çocuklarda büyüme geriliği başlamış. Temel hijyen sağlanamıyor, uyuz ve bunun gibi salgın hastalıklar baş göstermiş, yıkılan sağlık kurumlarının yerine yenileri açılmamış.
*İş olanakları yok. Bulunan işlere de yaşlı bakım evi, kreş gibi hizmetlerin olmaması nedeniyle kadınlar bakım yükümlülüğü nedeniyle gidemiyor. Bulabildikleri oranda konteynerdan yapabileceği şekilde, güvencesiz, ev eksenli işler yapıyorlar. Ulaşım güçlüğü nedeniyle kız çocukları okula gönderilmiyor, bakım işlerine destek oluyor.
*Ev içi şiddetin daha fazla arttığını, kadınların bunca yük altında bir de şiddete maruz kaldığını, tüm bunlara karşın hiçbir kamusal destek mekanizmasından yararlanamadığı da işin bir başka vahim boyutu.
*Kadının bakım emeği toplumsallaşmadıkça, sağlıklı barınma, beslenme, istihdam olanağı yaratılmadıkça, kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmaları afet koşulları dikkate alınarak düzenlenmedikçe ve eşitlik politikaları uygulanmadıkça kadınların ve çocukların yaşamı daha da katmerlenerek zorlaşıyor.
*Afet yönetiminde, yerel yönetimlerde ve her yerde eşitlikten vazgeçmeyeceğiz. Bir dahaki depreme kadar beklemeyeceğiz. Unutmadık, affetmiyoruz.
(EMK)